Kurumsal iletişim eğitimi

KYK yurtları, öğrencilerin akademik hayatlarını sürdürdükleri alanların yanı sıra, sosyal yaşamlarının da şekillendiği önemli mekanlardır. Özellikle Türkiye’nin büyük şehirlerinde, İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde yer alan KYK yurtları, gençlerin sadece konakladığı değil, aynı zamanda sosyal ilişkiler kurduğu, arkadaşlıklar edindiği ve günlük rutinlerini sürdürdüğü ortamlar olarak öne çıkar. KYK yurtlarında sosyal iletişim ve günlük hayat, öğrencilerin hem kişisel hem de toplumsal gelişiminde önemli bir rol oynar. Yurtlarda öğrencilerin kurduğu sosyal ilişkiler, çoğu zaman üniversite yıllarının en kalıcı arkadaşlıklarını oluşturur. Farklı şehirlerden ve farklı kültürel geçmişlerden gelen öğrenciler, yurt ortamında bir araya gelerek birbirlerinden öğrenir ve yeni bakış açıları kazanır. Yurt odaları, ortak kullanım alanları, salonlar ve mutfaklar, öğrencilerin doğal olarak bir araya geldiği, sohbet ettiği ve günlük hayatın küçük anlarını paylaştığı mekânlardır. Bu sosyal alanlar, öğrencilerin iletişim becerilerini geliştirmesine ve toplumsal bağlarını güçlendirmesine imkân tanır. KYK yurtlarındaki sosyal iletişim, sadece arkadaşlıkla sınırlı kalmaz. Öğrenciler, grup projeleri, kültürel etkinlikler ve ortak hobiler aracılığıyla birbirleriyle etkileşimde bulunur. Spor aktiviteleri, film geceleri, kitap ve müzik kulüpleri gibi etkinlikler, öğrencilerin bir araya gelmesini ve sosyal bağlarını güçlendirmesini sağlar. Bu tür etkinlikler, KYK yurtlarının sosyal yaşamını canlı tutar ve gençlerin şehirle entegre olmasına katkıda bulunur. Günlük hayatın ritmi, KYK yurtlarında belirgin bir şekilde hissedilir. Sabah kalkışları, ders programlarına göre planlanan çalışma saatleri, yemek ve dinlenme zamanları, öğrencilerin günlük rutinlerini oluşturur. Bu rutinler, sosyal iletişimi doğal bir şekilde artırır; çünkü öğrenciler birlikte vakit geçirir, ders çalışır ve günlük yaşamı paylaşır. Bu durum, hem arkadaşlık ilişkilerini güçlendirir hem de öğrencilerin kişisel gelişimine katkı sağlar. Yurt ortamında sosyal iletişim, öğrencilerin duygusal ve akademik destek almasına da olanak tanır. Öğrenciler, arkadaşlarına ders konularında yardımcı olur, sınavlara birlikte hazırlanır ve günlük hayatın küçük zorluklarını paylaşır. Bu dayanışma, KYK yurtlarının sosyal yapısının en değerli yönlerinden biridir. Ayrıca, öğrencilerin şehir yaşamına uyum sağlamalarını kolaylaştırır ve toplumsal farkındalık kazanmalarına katkıda bulunur. KYK yurtlarında sosyal iletişimin bir diğer önemi, öğrencilerin sorumluluk ve iletişim becerilerini geliştirmesidir. Ortak yaşam alanlarını paylaşmak, kurallara uymak ve birlikte hareket etmek, öğrencilerin grup içinde etkin iletişim kurmasını ve sosyal çatışmaları çözmesini sağlar. Bu süreç, gençlerin kendilerini ifade etmelerine, empati yeteneklerini artırmalarına ve sosyal sorumluluk bilinci kazanmalarına yardımcı olur.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Gastronomi Topluluğu, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında desteklenen “Bilinçli Aileler, Eğitimli Çocuklar” isimli proje ile fındık işçiliğinde çalışan çocukların karşılaştığı sorunları farklı boyutlarıyla ele alarak, ailelerin bilinçlenmesini ve çocukların sağlıklı gelişimini desteklemeyi hedefledi. Topluluk Akademik Başkanı Araştırma Görevlisi Elif Kaymaz, Klinik Psikolog Öğretim Görevlisi Tuğba Tosun ve Diyetisyen Özgür Haykır’ın katkılarıyla yürütülen projede, fındık işçiliğinde yer alan çocukların yaşadığı zorluklar detaylı şekilde incelendi. Proje süresince çocukların psikolojik durumları, eğitim hayatlarının sürdürülebilirliği ve temel haklarının korunmasının önemi üzerinde çalışmalar yapıldı. Ailelere, bu süreçte çocuklarına nasıl bilinçli destek olabilecekleri konusunda bilgiler aktarıldı. Ayrıca çocukların büyüme ve gelişiminde sağlıklı beslenmenin kritik rolü vurgulandı; besin dengesi ve yeterli, dengeli beslenmenin çocuk sağlığı üzerindeki etkileri anlatıldı. Proje sonunda ise çocuklarla çeşitli oyunlar oynanarak etkinlikler gerçekleştirildi. Gastronomi Topluluğu Akademik Başkanı Elif Kaymaz, proje ile çocukların eğitimden uzaklaşmadan sağlıklı bireyler olarak yetişmelerinin, ailelerin bilinçlenmesinin ve toplumda çocuk işçiliğine karşı farkındalık oluşturulmasının amaçlandığını belirtti

Günümüzde kız yurtları, öğrencilerin hem eğitim hem de sosyal yaşamlarını kolaylaştırmak için teknoloji altyapısını geliştirmiştir. Wi-Fi erişimi, online duyuru sistemleri, dijital güvenlik ve iletişim uygulamaları, yurt yaşamının vazgeçilmez parçaları haline gelmiştir. 1. Yurtlarda Wi-Fi ve İnternet Erişimi Özellikler: Yurt genelinde güçlü ve kesintisiz internet Faydalar: Öğrenciler ders çalışırken, araştırma yaparken veya sosyal platformlarda iletişimde kolaylık yaşar Uygulama: Ortak alanlar ve odalarda yüksek hızda Wi-Fi sağlanması 2. Online Duyuru ve Bilgilendirme Sistemleri Özellikler: Mobil uygulamalar ve online panolar Faydalar: Etkinlik duyuruları, ödeme hatırlatmaları ve genel bilgilendirmeler hızlı şekilde öğrencilere ulaşır Uygulama: Öğrenci portalı veya yurt mobil uygulamaları aracılığıyla bilgiler paylaşılır 3. Dijital Güvenlik ve Giriş Kontrol Sistemleri Özellikler: Kartlı giriş sistemleri, kamera izleme ve acil durum uyarıları Faydalar: Hem yurt güvenliği hem de öğrenci mahremiyeti korunur Uygulama: Dijital anahtar sistemleri ve uygulama tabanlı izleme 4. Eğitim ve Sosyal Aktivitelerde Teknoloji Kullanımı Özellikler: Online eğitim destekleri, video konferans odaları, interaktif workshoplar Faydalar: Akademik çalışmaların desteklenmesi ve sosyal etkileşimlerin artırılması Uygulama: Etüt odalarında bilgisayar laboratuvarları ve online eğitim kaynakları 5. Öğrencilerin Teknolojiyle Etkili İletişimi Özellikler: WhatsApp grupları, e-posta ve mobil uygulama bildirimleri Faydalar: Öğrenciler ve yurt yönetimi arasındaki iletişim hızlı ve verimli olur Uygulama: Acil durumlarda ve genel duyurularda anında bilgi paylaşımı

Sakarya Üniversitesi, Film Araştırmaları Derneği ve Adapazarı Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen 5. Uluslararası İletişim Bilimleri Sempozyumu (ICOMS), 30-31 Ekim 2025 tarihlerinde Sakarya’da gerçekleştirilecek. İletişim alanında uluslararası düzeyde önemli bir etkinlik haline gelen sempozyum, farklı ülkelerden akademisyen ve araştırmacıları bir araya getirerek alandaki üretimi teşvik ediyor. Bu yılki ana tema, “Siyasal İletişim: Türkiye’nin Siyasal İletişim Stratejileri ve Barış Diplomasisi” olarak belirlendi. Türkiye’nin son yıllarda yürüttüğü barış girişimleri ve diplomatik adımlar, sempozyum kapsamında ele alınacak başlıca konular arasında yer alacak. Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Aslan, sempozyumun iletişim alanında akademik anlamda bir marka haline geldiğini vurgulayarak, “Bu yıl Türkiye’nin barış diplomasisi ve siyasal iletişim stratejilerini tartışmaya açıyoruz. Türkiye’nin uluslararası krizlerde üstlendiği roller, sempozyumun teması için belirleyici oldu” dedi. Aslan, tahıl koridoru girişimi, Dolmabahçe’deki barış görüşmeleri, Filistin meselesindeki açık duruş, Suriye krizinde izlenen diplomatik adımlar ve Karabağ sorununda sergilenen politika gibi örneklerin Türkiye’nin barış diplomasisindeki etkinliğini gösterdiğini ifade etti. Etkinlik, bildirilerin yanı sıra panel, seminer ve konferanslarla zenginleştirilecek. Aslan, sempozyuma destek veren kurumlara teşekkür ederek özellikle Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’ya katkılarından dolayı teşekkür etti. Sempozyum, Sakarya Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacak. Bildiri başvuruları 3 Ekim 2025’e kadar icoms@sakarya.edu.tr adresine yapılabilecek. Ayrıntılı bilgiye www.icoms.com.tr adresinden ulaşılabiliyor.

SATSO'da Yapay Zekâ Eğitimi Gerçekleştirildi SATSO Hizmet Binası’nda bulunan Ali Coşkun Konferans Salonu’nda düzenlenen eğitim programında, Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Lideri Sinan Ercan katılımcılarla bilgi ve deneyimlerini paylaştı. SATSO üyesi katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, merak edilen sorular da yanıtlandı. Eğitmen Sinan Ercan konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi: “Yapay zekâ günümüzde dünya gündeminde ön sıralarda yer alıyor. Sosyal yaşamdan eğitime, üretimden hizmet sektörüne kadar birçok alanda etkisini gösteriyor ve aktif olarak kullanılıyor. Pek çok üretim sürecine şimdiden entegre edildi ve işletmelerin gelişimine katkı sağlamaya başladı. Ancak yapay zekâ her problemi çözecek bir sihirli değnek değildir. Dijital dönüşüm yalnızca bir teknolojik değişim değil, aynı zamanda bir kültürel dönüşümdür. Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir. Teknoloji bir araçtır; esas önemli olan, bu aracı doğru stratejiyle kullanabilmektir. Dijital dönüşümde başarı, rastlantılarla değil; planlı, bilinçli ve aşamalı bir süreçle yakalanabilir. Veri temeli sağlam olmayan her proje başarısızlığa mahkûmdur. Doğru teknolojiyi seçebilmek için derinlemesine analiz yapmak şarttır. Dönüşüm inovasyonla birlikte yürütülmelidir; fakat yalnızca teknoloji değil, insan faktörü de bu sürecin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmelidir.”

Türkiye'nin görünmez kalkanı Bordo Bereliler, en zor şartlarda görev yaparak ülkenin güvenliği için gece gündüz çalışıyor. En üst düzey seviyede eğitimli olan seçkin askerler, sınırları aşan operasyonlarda "Ülkem, Bayrağım, Onurum" mottosuyla cansiparane bir şekilde mücadelesine devam ediyor. En zorlu şartlara, sıkı eğitimlerle hazırlanıyorlar Mevsim şartlarının en zorlu olduğu coğrafyalarda başarıyla görev yapan kahraman Bordo Bereliler, aynı zamanda insan sınırlarını zorlayan eğitimlerden geçerek bu zorluklara karşı hazırlanıyor. Dondurucu soğuklarda, sarp dağlarda ve en çetin arazi şartlarında hayatta kalma ve savaşma becerilerini mükemmelleştiren ‘Kış ve Şiddetli Soğuklarda Muharebe Harekâtı Eğitimi' ile Bordo Bereliler her duruma hazır hale getiriliyor. Bordo Bereliler, 46 haftalık zorlu eğitimden geçiyor Özel Kuvvetler Komutanlığı'na katılacak personel, en az 2-3 yıl kıta görevini tamamlamış askerler arasından gönüllülük esasıyla seçiliyor. Adaylar, 46 hafta süren özel bir eğitim sürecine tabi tutuluyor. Bu süreçte, teknolojinin tüm imkânlarından faydalanılarak eğitimler gerçekleştirilirken, Türkiye'de ilk olan simülasyon sistemi de aktif olarak kullanılıyor. 2014 yılından bu yana uygulanan bu sistem sayesinde, kursiyerler gerçek hayatta 7 saat sürecek bir eğitimi yalnızca 1 saatte tamamlayabiliyor. Yaz-kış, gece-gündüz demeden devam eden eğitimler, Bordo Berelileri her türlü koşula hazırlıyor. "Simülasyon sakatlanma riskini en aza indirir ve maliyeti azaltır" Kursiyerlere verilen simülasyon eğitime ilişkin bilgi veren Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, "Kayak Simülasyonu Eğitim Merkezinin maksadı, Özel Kuvvetler tim personelinin karla kaplı her türlü arazide kayakla intikal edebilecek düzeyde yetiştirmektir. Özel Kuvvetler tim personeli, şiddetli soğuklarda muharebe eğitimi öncesinde gerçek şartlarda icra edeceği görevlere hazırlık için kayak simülasyonunda eğitim almaktadır. 4 haftalık şiddetli soğuklarda muharebe safhasının 1 haftası kayak simülasyonu eğitim alanında, kalan 3 haftası gerçek şartlarda icra edilmektedir. Tesisimizde temel ve ileri seviyeye askeri kayakçılık, hedikle ve kayakla yürüyüş, kayakla yaralı tahliye eğitimleri verilmektedir. Kayak eğitimi simülasyonunda personeline ekonomik, etkin ve güvenli eğitim verilmektedir. Simülasyon kullanımı, eğitim süresini kısaltır, personelin sakatlanma riskini en aza indirir ve maliyeti azaltır" ifadelerini kullandı. Kursiyerler simülasyon eğitiminin ardından sahada en zorlu şartlarda eğitim görüyor Özel Kuvvetler kursiyerleri simülasyon eğitiminin ardından kış eğitimlerinin kapsamında Türkiye'nin yüksek dağlık kesimlerinde eğitim alıyor. Kursiyerler, şiddetli soğuk hava şartlarında muharebe eğitimi görerek derin karda ve yüksek irtifada harekât kabiliyetlerini geliştiriyor. Eğitim programı kapsamında temel kayak, tur kayağı ve özel kar yürüyüş tekniklerini içeren hedik ile intikal dersleri veriliyor. Hedikli intikal 30 santimetreyi aşan karda hareket kabiliyetini artırırken, dik yamaçlarda tur kayağı kullanımı sayesinde hızlı intikal sağlanıyor. Ayrıca harekât planlama, ilk yardım, kış dağcılığı ve yüksek irtifaya uyum gibi kritik konular da eğitimin önemli bir parçasını oluşturuyor. Kursiyerler, şiddetli soğuklarda uzun süreli operasyon icra edebilmek için özel olarak tasarlanmış bir muharebe eğitimi alarak her türlü zorluğa karşı hazırlanıyor. Özel Kuvvetler kursiyerleri, çığda arama-kurtarma eğitimlerinden muharebe sahasında iz bırakmadan hareket etmeye kadar geniş bir yelpazede eğitim alıyor. Bu süreçte yalnızca fiziksel dayanıklılıklarını değil, aynı zamanda psikolojik dirençlerini de artırıyorlar. Zorlu kış şartlarında hayatta kalma becerileri üzerinde yoğunlaşan kursiyerler, avlanma ve iz takibi eğitimleriyle doğada nasıl hayatta kalacaklarını öğreniyor. Son aşama ‘gerçekçi tatbikatlar' Eğitimin son haftasında kursiyerler, üç gün süren zorlu bir tatbikata tabi tutuluyor. Bu süreçte doğada hayatta kalma becerileri test edilirken, avlanma, iz takibi ve güvenli intikal gibi kritik yetenekler sahada birebir uygulanıyor. Özel Kuvvetler eğitim programı, operasyon sahalarından alınan geri bildirimler doğrultusunda sürekli güncellenerek geliştiriliyor. Bu sayede Bordo Bereliler, her türlü zorlu koşulda en üst düzeyde görev yapabilecek donanıma sahip hale geliyor. Kış eğitimleri kapsamında verilen eğitimlere ilişkin konuşan Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, "Şiddetli Soğuklarda Muharebe Eğitimimizin maksadı, dağlık, karlı ve zor hava şartlarında görev yapacak Özel Kuvvetler personeline gerekli bilgi, beceri, yetenek, dayanıklılık ve kondisyon kazandırmaktır. Eğitim esnasında harekat ve muharebe konularının yanı sıra Özel Kuvvetler personeline, çığ, çığlık bölgede harekat, kış dağcılığı, ilk yardım, yaralı tahliyesi, giyinme, beslenme, barınma, karlı bölgede kamuflaj ve gizleme eğitimleri konusunda da gerekli bilgi, beceri ve yetenek kazandırılmaktadır. Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli menfaatlerinin gerektirdiği her şart ve koşulda görev yapmaya her zaman hazırız" şeklinde konuştu. Kahraman Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, her şart ve koşulda göreve hazır şekilde yetiştiriliyor.