Sakarya'daki pandemi sürecini değerlendirdi

   Sakarya İl Sağlık Müdürü Doç.Dr Aziz Öğütlü pandemi sürecine yönelik açıklamalarda bulundu.

 

Güven Hasbaş'ın sorularını yanıtlayan Öğütlü, bir yıl daha tam normalleşmenin mümkün olmayacağını söyledi.

 

“BİR SENE DAHA NORMALLEŞMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”

 

Pandemi sürecinin değerlendirmesini yapan Sakarya İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Koronalı günlere alışacağız. Biz de içimizden hemen bir hafta iki hafta içerisinde bitti, artık normale dönelim demek isteriz ama maalesef bir sene daha bu mümkün değil. Nasıl ki depremle yaşamayı öğrendik, bu da bir salgındır doğal afettir, bununla da yaşamayı öğrenmeliyiz. Depremde nasıl evlerimizi sağlamlaştırdıysak bu salgında da tedbirlerimizi alacağız. Bunu Türkiye gerçekten çok iyi başardı. Bu tedbirler sayesinde Türkiye’deki vaka ve ölüm sayıları Dünyaya göre daha az. Yazın sıcakların gelmesiyle virüsün sıcakta hareket kabiliyeti düşecektir” dedi.

 

“15 BİN 117 TEST YAPTIK”

 

Bugüne kadar yapılan test sayıları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Sakarya’da 15 bin 117 test yaptık. Yaklaşık olarak 2 bin 300 civarında pozitif vakamız oldu. Bu test sayısını belki daha fazla arttırabilirdik ama gelen hasta sayısı semptomu olan hastaların başvurusu belli bir noktada bazı şüpheleri tarama gibi durumlardan dolayı yapabildiğimizin fazlasını yaptık. Büyük şirketlerden ve kalabalık organizasyonlardan bazı tarama talepleri gelmekte, bunları da sonuca bağlayacağız” şeklinde konuştu.

 

“11 MART BİZİM İÇİN DÖNÜM NOKTASI OLDU”

 

İlk vaka görüldüğü andan itibaren yapılan çalışmaları aktaran Öğütlü, “11 Mart günü bizim için bir dönüm noktasıydı. İlk vaka Türkiye’de çıktığında biz arkadaşlarımızla hemen oturduk ve konuştuk. İlk toplantımızı evimin salonunda yaptık. Hastanede toplantımızı yaparsak dikkat çeker ve panik oluşturabiliriz diye düşündük. Aslında biz her sene grip ile ilgili planlar yapıyoruz, bu pandemi planlarını uyguluyoruz. Bu salgın olmasaydı biz yine grip pandemisi ile ilgili planlarımızın tatbikatını yapacaktık. Öyle bir dönem oldu ki tatbikat yerine gerçek bir yaşam oldu. Toplantı sonrası arkadaşlarımızla hemen eksiklerimize baktık, kişisel koruyucu ekipmanlarlla ilgili bir çalışma yaptık. Çünkü ilk önce kendimizi yani sağlık çalışanlarını korumamız gerekiyordu. Ordu olmazsa savaş da olmaz. Savaşa teslim olmuş olursunuz” dedi.

 

“LOGARİTMİK ARTIŞTAN ÇOK KORKTUK”

 

Toyota Hastanesinin, Pandemi Hastanesine dönüştürülme sürecini anlatan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “İnsanlar bilmediği şeylerden korkarlar. Dolayısıyla biz dedik ki, acil bir hastane yapalım ki buraya gelen hastalar diğerlerine karışmasın. Toyota Hastanesini ilk olarak pandemi hastanesi yaptık. Yatak sayısını arttırdık, poliklinikleri yataklı odalara çevirdik ve hastanemizi çok iyi izole ettik. 55 yatağı 90 yatağa çıkardık. Logaritmik artıştan çok korktuk. Eğer logaritmik artış olsaydı durum çok daha kötü olabilirdi. Toyota Hastanesinden sonra Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesini de pandemi hastanesine çevirdik. Buradaki hastalarımızı da diğer hastanelere nakil ettik. Özel hastanelerimiz de kovid’li hastalara bakmayı kabul edip pandemi hastanesi oldu” şeklinde konuştu.

 

“186 SAĞLIK ÇALIŞANI ENFEKTE OLDU”

 

Enfekte olan sağlık çalışanları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Bu süreçte canla başla çalışan sağlık çalışanlarımız çok çaba sarf etti. Tabi ordunun en önünde neferleri olur, bu salgında neferler sağlık çalışanlarımız oldu. Ne yazık ki tedbirlere rağmen enfekte olan sağlık çalışanlarımızın sayısı 186. Çok şükür 175 tanesinin testleri negatif çıktı. 10-15 enfekte olan sağlık çalışanımızın testleri hala pozitif. Bizim mesleğimiz parayla yapılabilecek bir meslek değil” dedi.

 

“BU DESTEKLER OLDUKÇA BİZİ HİÇ KİMSE YENEMEZ”

 

Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarına ve hastanelere yapılan yardımları önemini vurgulayan Öğütlü, “Bu süreçte hastanelerimize yardım eden çok sayıda vatandaşımız oldu. Türk insanı zaten zor durumlarda bir araya gelir. Bu salgında da çok net bir şekilde gördük ki insanlar zor durumda kaldığında yardımlaşma amacıyla bir araya geliyor. Bu yardımlar sadece yemek konusunda değil, maske üretimi noktasında da olmuştur. Otomotiv firmaları bile bizim için siperlik ürettiler. Süreç ilerledikçe sağlık çalışanlarımız ailelerine virüs bulaştırmak istemedikleri için evlerine gitmek istemediler. Oteller, KYK yurtları ve misafirhaneler bu noktada sağlık çalışanlarımıza kapılarını açtı. Bu destekleri ve yardımları gördükçe dedim ki bu Dünyada bizi hiç kimse yenemez. Bu virüs de yenemez” şeklinde konuştu.

 

"ESNEK ÇALIŞMA SİSTEMİNİ HAZİRAN AYINDAN SONRA KALDIRMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"

 

Esnek çalışma sisteminin ne kadar daha devam edeceği noktasında gelen soruları yanıtlayan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Bayram sonrası esnek çalışma sistemi için bazı kriterlerimiz var.  Vaka sayılarının uluslararası bir kriteri var. Yeni vaka sayısının 10-15 gün devam etmesi gerekiyor. Yatak kapasitesinin uygun hale gelmesi gerekiyor. Bunlar belli bir kritere geldiğinde esnek çalışma sistemiyle çalışan personelimizin normal çalışma sistemine dönmesi gerekiyor. Esnek mesaiyle sağlık çalışanlarımızı korumamız gerekiyordu. Vaka sayılarımız azaldı, normalleşmeye doğru geçmemizle birlikte personel ihtiyacımız elbette ki olacaktır. Esnek mesaiyi Haziran ayından sonra kaldırmayı düşünüyoruz” dedi.

 

“İYİLEŞEN VAKANIN TEKRAR HASTALANMA OLASILIĞI ÇOK DÜŞÜK”

 

Pozitif vakaların ikinci kez hastalığa yakalanıp yakalanmayacağı hakkında açıklama yapan Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “İyileştikten sonra tekrar hastalığa yakalanan vaka Dünyada da çok fazla yok. Virüs çok fazla mutasyona uğrayan bir yapıda, tekrar hastalığa yakalanmanız için virüsün yapısını çok fazla değiştirmesi gerekir. Hastalığa yakalandığımızda vücudumuz virüse karşı bir savunma sistemi geliştiriyor. İkinci kez virüsle karşılaşan vücut kolaylıkla bu hastalığı yenebiliyor. Dolayısıyla pozitif olan bir hastanın iyileştikten sonra tekrar hastalığa yakalanması çok düşük bir ihtimal. Fakat hastalığın tedavi sürecinin uzaması mümkün. Yaklaşık olarak bir haftadır vaka sayımız 10’un altında seyrediyor. Aşağı yukarı iki üç haftadır 20‘li sayılara ulaşmadık” şeklinde konuştu.

 

“YAPILAN TESTLER YÜZDE YETMİŞ DOĞRU SONUÇ VEREBİLİYOR”

 

Yapılan testlerin doğruluk yüzdesini belirten Öğütlü, “Bizim isteğimiz yapılan her testin yüzde yüz doğru sonuç vermesidir fakat Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir durum söz konusu değil. Birçok etkiden dolayı testler yüzde altmış,  yüzde yetmiş doğru sonuç verebiliyor. Bir test yapıldığında sonuç negatif ise bu yüzde yüz negatif olduğunu göstermez. Eğer bir test pozitif ise o test yüzde yüz pozitiftir, bu kısmında problem yok. Negatif hastalarda şikayetlerine bakılarak diğer testler yapılıyor. Hastalıkla ilgili belirti varsa bu hastalara şüpheli olduğu gerekçesiyle tedaviye başlıyoruz” dedi.

 

“TOPLAM 6 POZİTİF HASTAMIZ VAR”

 

Sakarya’daki sağlık alanını değerlendiren Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Tıp fakültemiz Sakarya’yı sağlık alanında üç beş basamak yukarı taşıdı. Özellikle salgın döneminde, sıkıntıya girdiğimiz dönemlerde bu çok daha fazla belli oluyor. Yoğun bakımlar, servisler, bütün hocalarımız taşın altına elini koydu. Koordinasyonu çok iyi sağladık. Taburculukla ilgili işlemler standarda bağlandı. Yoğun bakıma yatışlar hastanede çok güzel uygulandı. Hocalarımız 24 saat hastaların başında bekleyerek durumlarını takip etti. Yoğun bakımda şu an hiçbir hastamız bulunmamaktadır. Şu an toplamda 6 pozitif hastamız var” şeklinde konuştu.

 

“EYLÜL AYINDA AŞIYI BEKLEMEK ACELECİLİK OLUR”

 

Eylül ayından itibaren nasıl bir süreç olacağına değinen Öğütlü, “Salgınının bir matematiği var. Nüfusunuzun yüzde elli beş ile yüzde seksen ikisi hastalığı kapıp bağışıklığı kazanmadıysa salgın devam eder. Tedbirleriniz kuvvetliyse, yaşlıları ve çocukları dışarı çıkarmıyorsanız, maske takıyorsanız, sosyal mesafeye uyuyorsanız, el hijyenine uyuyorsanız bu oran yüzde yirmiye kadar düşüyor. Eğer tedbirler uygulanmayıp belli bir sayıya ulaşılmazsa o zaman çözüm yolu aşı oluyor. Fakat aşıyı Eylül Ekim aylarında beklemek biraz acelecilik olacak gibi duruyor. Eylül Ekim gibi havaların soğuyup okulların açılmasıyla bizim yapacağımız tek şey tedbirlere uymak. Tedbirlere tam riayet edersek ikinci dalga bize uğramaz. Bu tamamen bizim uygulayacağımız tedbirlere bağlı. Olası bir ikinci dalga olduğunda şu andaki sayılarımız neler, kaç kişi enfekte olur biz bunun matematiğini yaptık, pandemi planımızda bunların hepsi var. Kadın Doğum ve Çocuk hastanesi 295 yatak ve 75 tane yoğun bakım ünitemiz hazır. Haziran ayı itibariyle o hastanemize geçeceğiz” dedi.

 

ESKİ KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTANESİ NE OLACAK?

 

Eski Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinin süreç sonrası ne olacağını anlatan Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Başta sayın valimiz olmak üzere diğer idareci arkadaşlarımızla bu durumu konuşmamız gerekiyor. Taşınma için yaklaşık bir aylık bir süre kaldı. Birkaç tane planımız var. Eski Kadın ve Doğum Hastanesini yeni pandemi hastanesi yapabilir miyiz diye düşündük. Arkadaşlarımızla birlikte hastanemizi dolaşarak eksiklerimiz nelerdir diye baktık. Covid hastaları buraya gelerek kimseyle temas etmeden tedavi olabilirler. Birde yoğun bakım ile ilgili çalışmalarımız var. Tomografi alanında da kısa sürede bir çalışma yapabilirsek ve destek alırsak orayı pandemi hastanesi haline getirebiliriz” şeklinde konuştu.

 

“BİZ HER KISITLAMA GELDİĞİNDE SEVİNİYORUZ”

 

Sakarya hala riskli bir bölgemi sorusunu yanıtlayan Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “İstanbul’un çevresindeki yakın iller riskli yerler. Şehir kısıtlamaları çok doğru bir karardı. Bu kısıtlamalardan sonra illerde görülen vaka sayıları düşmeye başladı. İnsanlar kısıtlama oldukça kızıyorlar ama biz her kısıtlama olduğunda açıkçası çok seviniyoruz” şeklinde konuştu.

 

“BU SENE HEMŞİRELER GÜNÜ BURUK GEÇTİ”

 

Hemşireler gününde yeterli ilgi göremediklerini belirten hemşirelere seslenen Öğütlü, “Ben hemşireler gününde tüm hemşilerimize ulaşmaya çalıştım fakat sosyal mesafe ve süreçten dolayı kutlama noktasında eksiğimiz oldu. İnşallah bu süreç sonrasında hemşirelerimize çok güzel bir kutlama yapacağız. Bu bizim boynumuzun borcu olsun. Bu sene sadece bir karanfille kutlamak üzücü oldu, bize de yakışmadı fakat böyle buruk olmak zorundaydı” dedi.

 

HEMŞİRE VE DOKTOR MAAŞLARI ARASINDA NEDEN ÇOK FARK VAR?

 

Maaşlarının doktorlardan uçurum farkla az olduğunu söyleyen hemşirelere, düşüncesini açıklayan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Keşke benim elimde olsa. Sağlıkta lokomatif özellikle hemşire hizmetleridir. En fazla emeği harcayan ve risk harcayan hemşirelerimizdir. Doktorlar ile hemşireler arasında çok fazla maaş farkı olmasına bende karşıyım. Doktorlarında bu konuda savunmaları oluyor, hemşirelerimizinde. İster istemez bu farklılıklar ortaya çıkabiliyor” şeklinde konuştu.

 

“SAKARYA, BAKANLIĞIMIZIN İKİNCİ DAĞITIM MERKEZİ OLDU”

 

Süreç başladığı andan itibaren Sakarya’nın önemli bir konumda olduğunu belirten Öğütlü, “Türkiye’de test yapmaya başlayan ilk illerden birisiyiz. Sakarya olarak belli bir seviyeye geldiğimizi gördük. Sağlık Bakanlığı bizim hastanemizi referans hastanesi olarak gösterdi. Biz yaklaşık on beş, yirmi ilimize malzeme dağıtıyoruz ve bakanlığımızın ikinci dağıtım merkezi olduk. Bu konuda katkısı olan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biz hocalarımızın sayesinde en riskli şehirlerden biri olmamıza rağmen bu süreci çok güzel atlattık” dedi.

 

“TEDBİR BİZİM HAYAT TARZIMIZ OLMALI”

 

Tedbirlerin önemini vurgulayan Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Tedbir bizim hayat tarzımız olarak devam etmeli. Sağlık çalışanları evet özveriyle çalışıyor tedavi edecekleri şekli biliyorlar. Bununla birlikte vatandaşımızda hastanede bizi tedavi eder diye rahatlamış olabilirler. Ne olursa olsun bizim tedbirleri elden bırakmamız gerekiyor. Sakarya’da aylarca yapılması gereken alt yapı üç günde tamamlandı. Tüm kurumlar bize çok büyük destekler verdi. Bu desteklerle şehrin önünü açtılar. O yollar açılmasaydı biz bu salgını atlatamazdık” şeklinde konuştu.

 

“SAYILARLA OYNAMAK HİÇ BİR AHLAKİ YAPIYA SIĞMAZ”

 

Sayıların oynandığına dair iddiaları cevaplayan Öğütlü, “Sayılarla oynamak hiçbir ahlakı yapıya sığmaz. Bu bir sayı değil, bu bir insan. Dünya Sağlık Örgütü’nün bir kod sistemi var. Bu sisteme yapılan test sayılarını ve hasta sayılarını giriyorsunuz ona göre bir yol izleniyor. Bu durumda sayılara müdahale etmek zaten mümkün değil. Şu ana kadar şehrimizde korona 100 can aldı. Hergün bu virüsle ilgili yeni belirtiler ortaya çıktı. Bizim artık virüs bitti dememiz imkansız. Bizim çalışmalarımızın ve tedbirlerimizin devam etmesi gerekiyor” dedi.

3 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]