Adil Öksüz konferansında FETÖ'den örnekler vermiş

FETÖ'nün darbe girişiminin bir numaralı firarisi Adil Öksüz, 2012 yılında örgüte yakınlığıyla bilinen Arnavutluk'taki Bedir Üniversitesi'nde konferansta 'Kuran ve Tevrat'ta anne-baba haklarının korunması' konulu sunumunda terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen'in 'Sonsuz Nur' kitabından da örnekler verdiği ortaya çıktı.

Arnavutluk'ta bulunan Bedir Üniversitesi'nde 11-13 Mayıs 2012 tarihinde düzenlenen 1'inci Uluslararası Bilim Konferansı'na Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Adil Öksüz katılırken, aynı üniversiteden Prof.Dr. Ali Seyyar, Prof.Dr. Recep Kaymakcan ve Doç.Dr. Yusuf Genç ise konferansın danışma kurulu arasında yer alarak, sunum yaptılar. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınarak adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Prof.Dr. Recep Kaymakcan, Adil Öksüz'ün serbest kaldıktan sonra ilk aradığı kişi olduğu belirlenmişti. Konferansta Amerika Birleşik Devletleri, Arnavutluk, Almanya, İtalya, Bosna Hersek, Kosova, Romanya, Makedonya ve Türkiye'den akademisyenler katılırken, Fethullah Gülen için özel oturum da açıldı.

Adil Öksüz ise 'Kuran ve Tevrat'ta anne-baba haklarının korunması' konulu sunumda bulundu. Adil Öksüz konferansta yaptığı konuşma, konferansın sonunda hazırlanan kitapta yer alırken, Öksüz'ün sunumunda kimlerden alıntılar yaptığı da gösterildi. Öksüz sunumunda anne ve babaya itaatin İslami gelenekte olduğu gibi Yahudi geleneğinde de önemli olduğunu belirterek, Kuran ve Tevrat da anne ve babaya itaatsizliğin cezalarını, anne-babaya itaatin önemi ile ilgili örnekler verdi. Akademisyen olan Adil Öksüz'ün sunumunda anne-babaya isyan etme konusunda Fethullah Gülen'in 'İnsanlığın iftihar tablosu, Sonsuz Nur' kitabından alıntı yapması dikkat çekti. Adil Öksüz, Fethullah Gülen'in şu açıklamasına yer verdi:

"Annesine başkaldıran evlat, onunla arasındaki bütün hukuki münasebetleri kesip ve onu yalnızlığa atıyor gibi bir manayı hatırlatmaktadır. Babaya isyan da aynı ölçüde haram olduğu halde, burada sadece annenin zikredilmesi, kadınların himayeye ihtiyaçları, bir kısım zaafları, şefkatte erkeklerin önünde bulunmaları ve bu arada fıtratlarındaki incelik ve mukavemetsizlikten ötürü serkeşlikten daha çok ve daha çabuk müteessir olmaları söylenebilir. Aynı zamanda bu ifade ile annenin sahip olduğu aynı haklara sahip bulunması itibariyle, babaya karşı gösterilen isyanın da bir isyan olduğu, fakat anneye karşı yapılanlarla katiyen mukayese edilemeyeceği de hatırlatılmaktadır."

Yahudilikte ana babaya itaat anlayışının nesilden nesile geçen bir Yahudi geleneği olduğunu ifade eden Öksüz, "Bu onur Yahudi mistik anlayışının temellerindendir ve Yahudi milletinin daimi olmasının en önde gelen şartıdır. Çocuk sadece anne ve babanın fiziki hareketleri sonucu değil, Tanrı'nın onu onlara vermesi ile olur. Burada anne ve babaya bağlılık çocuğun Yahudi toplumuna bağlılığını ve onun ileride Yahudi bir erkek veya Yahudi bir kadın olmasını sağlar. Çocuk anne ve babasından Yahudi tarih ve hukukunu alır ve bunu kendinden sonrakilere aktarır. Çocuk anne ve babasına nasıl davranırsa çocukları da kendisine öyle davranır. Yahudi toplumu ancak bu zincirin sağlam kalması sayesinde geçmişini muhafaza edip geleceğini elde edebilir. Tevrat cümlesinde ise 'Allah'ın Rabbin sana emrettiği gibi babana ve anana hürmet et, ta ki ömrün uzun olsun ve Allah'ın Rabbin sana vermekte olduğu toprakta sana iyilik olsun' ifade edilmektedir. Bu pasajlarla alakalı Yahudi alimleri, hem Yahudi ırkının daimi oluşu, hem de tarihi geleneğin nesilden nesile intikaline ilişkin şöyle bir yorumla meseleyi açıklamışlardır: İsrail'de yaşaman nesiller boyunca ancak böyle kolay olabilir. Yoksa tarihi geleneği ve onun mirası olan hukuku nesilden nesile aktaramazsın" sözlerine yer verdi.

7 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]