Sakarya'da evlilik yıldönümlerinin daha fazla akıllarda kalmasını isteyen çiftler, 22.02.2022 tarihine nikah kıydı.
Sakarya'da evlilik tarihlerini unutulmaz kılmak isteyen çiftler, evlendirme dairelerine akın etti. Bin yılda bir denk gelen 22.02.2022 tarihini fırsat bilen çiftler nikah kıydırmak için aylar öncesinden başvuru yaptı. Pek çok çift bu özel günde 'evet' diyerek hayatlarını birleştirdi.
Evlendirme dairesi görevlileri, işlemleri yetiştirmek ve nikahların kıyılmasını sağlamak için gün boyu yoğun mesai harcadı.
Sakarya'da evlerde gün, mevlid, taziye, kutlama veya buna benzer insanların bir araya gelmesi yasaklandı. Spor salonlarının faaliyetleri 1 Mart'tan itibaren 15 günlüğüne durduruldu. Sinema salonları da 1 Nisan'a kadar kapalı olacak. Düğün, nişan, nikah, kız isteme gibi etkinlikler 15 gün süre ile yasaklandı.
İl Hıfzıssıhha Kurulu Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım Başkanlığı'nda toplandı. Koronavirüs vakalarının arttığı Sakarya'da yeni kısıtlama kararları alındı. Buna göre,
1. İçişleri Bakanlığının 24.02.2021 tarih 3135 sayılı yazıları gereği sinema salonlarının faaliyetlerine 01.04.2021 tarihine kadar ara verilmesine
2. İlimiz genelinde düğün, nişan, nikah, kız isteme vb. etkinliklerin 01.03.2021 tarihinden itibaren 15 (on beş) gün süre ile yapılmamasına
3. Tüm spor salonlarının 01.03.2021 tarihinden itibaren 15 (on beş) gün süre ile faaliyetlerinin durdurulmasına
4. Sağlık Müdürlüğü tarafından hazırlanan afişlerin tüm belediyeler tarafından bilbordlarda asılmasının sağlanmasına
5. Tüm üretim yapan (OSB ve küçük sanayi sitesi vb.) iş yerlerinde HES kodu sorgulamasının titizlikle yapılmasına
6. İlimizde görev yapan tüm muhtarlara Covid-19 ile mücadele için alınan karar ve tedbirlerin takibi ve uygulanmasında tam yetki ve sorumluluk verilmesine
7. 2020/107 nolu Hıfzıssıhha kararımızın “Evlerde gün, mevlid, taziye, kutlama veya buna benzer insanların bir araya gelmesine neden olan etkinlik ve buluşmaların yasaklanmasına” hükmüne titizlikle riayet edilmesine
8. Tüm Kamu Özel kurum ve kuruluşların pandemi döneminde alınmış olan İl Umumi Hıfzıssıhha Kurul Kararlarını gözden geçirerek kendisi ile ilgili kararların takip ve uygulamasında asgari özen göstermelerine,
9. Apartman, site vb.yerleşim alanlarındaki bir araya gelinen ortak kullanım alanları (sosyal tesis, kapalı kamelya vs.), ortak oturma mekanı şeklinde kullanılan mekanların kapatılmasına,
10. 01.12.2020/107 sayılı İl Hıfzıssıhha kurul kararı ile alınan 4. Maddenin “Cenaze namazlarının vefat edenlerin 1. derece yakınlarının katılımı ile kılınması, düğünler, nikahlar ve nikah merasimi şeklindeki düğünlerin de gelin ve damadın yakınları dahil en fazla 30 kişi ile düzenlenmesi” şeklinde değiştirilmesine,
11. 01.12.2020/107 sayılı İl Hıfzıssıhha kurul kararı ile alınan 5. maddenin “Kapalı mekanlarda ve evlerde; gün, mevlid, taziye veya buna benzer insanların bir araya gelmesine neden olan etkinlik ve buluşmaların yasaklanması” şeklinde düzenlenmesine karar verildi.
Yukarıdaki kararlar ile ilgili uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyete neden olunmaması, alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılması kararlaştırıldı.
İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine Covid-19'a karşı alınacak tedbirlerle ilgili genelge gönderdi. Genelgeye göre, düğünler nikah merasimi şeklinde yapılabilecek, düğün ve nikahlar en fazla 1 saatte tamamlanacak.
Adana, Ağrı, Ankara, Bursa, Çorum, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, Kayseri, Konya, Mardin, Şanlıurfa, Van ve Yozgat olmak üzere 14 ilde daha önce düğün, nişan, kına gecesi, sünnet düğünü gibi etkinliklere yönelik çeşitli kısıtlamaların getirildiği anımsatıldı.
Genelgede, gelinen noktada hastalığın yayılım hızının artırması ve toplum sağlığının riske atılması nedeniyle; düğün, nişan, sünnet düğünü, kına gecesi gibi vatandaşların kalabalık şekilde bir araya geldikleri etkinliklere ilişkin Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun bugünkü toplantısında alınan tavsiye kararı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda valiliklerce aşağıdaki kararların alınması istendi:
1. Sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan vb. etkinliklere müsaade edilmeyecek.
2. Ancak nikah merasimi şeklinde yapılabilecek olan düğünler ile nikahların en fazla 1 saat süre içerisinde tamamlanması sağlanacak.
3. Nikah merasimi şeklinde düğün veya nikah yapılacak düğün salonlarında, sandalye/koltuk düzeninin fiziki mesafe koşullarına uygun ve dans/oyun pisti/alanlarını da kapatacak şekilde oluşturulacak.
4. Nikah merasimi şeklinde yapılacak düğünler ile nikahlarda, oyun oynanması/dans edilmesine, toplu yemek verilmesi de dahil olmak üzere her türlü yiyecek-içecek servisi/ikramı (paketli su servisi hariç) yapılmasına, hiçbir şekilde izin verilmeyecek.
5. Gelinle damadın birinci ve ikinci derece yakını olmayan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız ile 15 yaş altı çocukların düğünlere ve nikah törenlerine katılması yasaklanacak.
6. Nikah merasimi şeklinde yapılacak düğün veya nikah törenlerine en az bir kamu görevlisinin (kolluk, zabıta vb.) görevlendirilmesinin sağlanarak denetim faaliyetlerine ağırlık verilecek.
7. İçerisinde bulunulan kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra nikah merasimi şeklindeki düğün ve nikahlarda, bu genelge ile düzenlenen hususlar dışında daha önce valiliklere gönderilen genelge ile Sağlık Bakanlığı Covid-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberinde yer alan tüm kural ve tedbirlere eksiksiz riayet edilmesi sağlanacak.
Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 ve 72'nci maddeleri uyarınca gerekli kararlar valiliklerce ivedilikle alınarak en geç 04.09.2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanılacak.
Vali ve kaymakamlıklarca konu hakkında gerekli hassasiyet gösterilerek uygulamanın eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi sağlanacak.
Tedbirlere uymayanlarla ilgili Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282'nci maddesi gereğince idari para cezası verilecek.
Aykırılığın durumuna göre Kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılacak, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195'inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemler başlatılacak.
Yargıtay, resmi nikah vaadini yerine getirmeyerek yalnızca düğün eğlencesi düzenleyen erkek için tazminat talebini geri çeviren mahkemenin kararını bozdu.
L.Ö. isimli genç kadın, akrabası olan G.A ile köy düğünüyle evlendi. Damat, resmi nikahı çalıştığı şehir merkezinde kıydıracağını söyledi. Aradan geçen yıllara rağmen damat, resmi nikah kıydırmadı. Geçimsizlik yaşayan çift ayrıldı. G.A.’nın nikah vaadinde durmadığını, ailesinin evine gönderilerek mağdur olduğunu öne süren L.Ö., Asliye Hukuk Mahkemesi’nde maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Davalı damadın sözlerini tutmadığı, kendisine nikah kıymamasına rağmen başka bir kadınla resmi olarak evlendiğini belirten davacı kadın, toplum içinde itibarının zedelendiğini dile getirdi. Davalı G.A ise davacı kadının davranışlarındaki bozukluk sebebiyle nikahdan vazgeçtiğini iddia etti. Mahkeme, kadının düğün tarihinde reşit olduğu, nikah yapılmaksızın kendi iradesi ile evlenmeyi kabul ettiği gerekçesiyle tazminat talebini geri çevirdi. Kararı davacı kadın temyiz edince devreye Yargıtay 4. Hukuk Dairesi girdi.
Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 3 sene birlikte yaşayıp resmi nikah yapılmamasını fırsat bilerek kadının eve gönderildiğine dikkat çekti. Kararda; "Toplumun geleneksel yapısı ve tarafların yaşadığı sosyal çevre gözetildiğinde toplumda boşanan kadın damgasını taşımasına yol açacağından ortaya çıkan olgu davacının kişilik haklarına saldırıdır. Böyle bir durumun varlığı, davacının yeni bir evlilik yapmasını zorlaştıracağı gibi ileride yapacağı evliliklerde de aleyhine kullanılabileceği kaçınılmaz bir gerçektir. Aynı zamanda akraba olan taraflardan davalının davacının içine düşeceği bu durumu da gözeterek daha hassas davranması beklenmelidir. Davacının, davalı tarafından resmi nikah yapma vaadi ile kandırıldığı ve bunun etkisi altında fiziksel ve ruhsal olarak zarara uğratıldığı, bundan elem ve üzüntü duyduğunun kabul edilmesi ve davacının hukuka aykırı eylemden dolayı manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar verenin de bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkonulması amacıyla uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir." denildi.