Yaman, "Gençlerimiz yetim ve öksüz büyüyor"

Türkiye Gençlik Vakfı Sakarya Kadın ve Gençlik Kolları tarafından ortaklaşa düzenlenen “Bu çocuklar çıldırmış olmalı” konulu konferans ilgi gördü.

Ergenleri, ergenlerin sorun ve beklentilerini konu alan konferansa konuşmacı olarak İstanbul Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü öğretim görevlisi Ömer Miraç Yaman katıldı.

Türkiye Gençlik Vakfı’nın tanıtım videosunun izlenmesi ile başlayan konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Gençlik Vakfı Sakarya İl Temsilcisi Muhammet Fatih Yahşi “Gayemiz gençlerin ergenlik sürecini rahat atlatmalarına vesile olmaktır. Özgüveni yüksek gençler yetiştirmek arzusundayız. Sakarya’daki gençlerimizi vakfımıza bekliyoruz” dedi.

Ardından anne ve babalara hitap eden konuşmacı Ömer Miraç Yaman da “Türkiye’de artık anne ve babalar olarak çocuklarımızla iletişim kuramıyoruz. Yetim kime denirdi? Anne ve babası olmayan çocuklara denirdi, oysa bugün gençlerimiz yetim ve öksüz büyüyorlar. Akıllı olduklarını zannettikleri ahmak telefonlar, Televizyonlar ve diziler içinde yok olmuş bir aile ve gençlerimiz var. Konferansın konusu ‘Bu Çocuklar Çıldırmış Olmalı’… Ancak çıldıranlar çocuklarımız değil” şeklinde konuştu.

Ergenlerin agresif, hırçın ve her şeye karşı gelen bir tavır içinde olmasının normal karşılanması gerektiğinin altını çizen Ömer Miraç Yaman, “Çocuklarınız sessiz, kuzu gibiyse korkun. Çünkü işte o zaman tehlike çanları çalıyor demektir” dedi. Aile içinde, evdeki tartışmaların çoğunun gereksiz şeyler yüzünden yaşandığını anlatan Yaman, “Çocuklar eşya değildir. Onları istediğimiz yere sürükleyemeyiz. Çocuklarla aynı adımı atmak sünnettir. Dinimiz bunu böyle kabul eder” şeklinde konuştu.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü öğretim görevlisi Yaman ayrıca, “Ergenler bir gün kahkaha atarken, ertesi gün ağlayabilir. Bu çok normaldir. Ergen, sen ne yaparsan onu örnek alır. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Ekmeyince, dönüşünü de alamıyoruz. Ergenleri ne kadar zorlarsanız, kulaklarını size o kadar kapatırlar. Ergen çocuk hacı yatmaz gibidir. Zorlamaya gelmez. Ne bekliyoruz karşımızda? Robot mu?” dedi.

Yaman şöyle konuştu:

“Gençlerle konuşuyor, onları dinliyorum. Diyorlar ki “biz aile içinde itibar görmüyoruz. Dedektiflik yapan, cep telefonlarımızı karıştıran anne baba istemiyoruz. İlgi ve sevgi bekliyoruz”…

Toplumda yanlış bir algı yaratılmış, diyorlar ki torun öpülmezmiş, günahmış. Dinimizde öyle bir şey yok. Anne ve babalara sesleniyorum, çocuklarınızı sık sık öpün. Öz evladını öpmeyenler kendine “anne ve babayım” demesin. Babalık sadece para veren kişi değildir. İlişkiler dağılmış durumda. Rüzgar eken fırtına biçer. Dünya böyle işliyor.

"Önce merhametli olmak gerek"

Peygamber efendimiz dert babasıydı. Sabırlıydı. Sabırlı olanlar cennete gidermiş. Dinimiz böyle söylüyor. Öncelikle merhametli olmak gerek. Çocuklarımıza merhamet etmek yerine, aksine onları dövüyoruz. Evlatlar arasında ayrımcılık yapıyoruz. Kız çocuklarıyla erkek evlatlarını ayrı tutuyoruz. Yapmayın. Bu doğru değil. Bunun zeminini dine yaslamaya çalışıyoruz. Olmaz…

Aile içinde yaşanan sorunları nasıl çözeceğimizi bilmiyoruz. Anne ve babalar maalesef sorun çözücü değil. Oysa aile içinde bir meclis kurulmalı. O mecliste her şey konuşulmalı, tartışılmalı, hatası olan diğerinden özür dilemeli. Sorunlar o aile meclisinde halledilmeli. Gerekirse anne ve babalar da hesap vermeli.
Konuşan anne ve babalar olmalıyız. Hariçten gazel okumayalım. Çocuklarımız dindar olsun diyoruz, ama namaz kılmıyoruz. Onlara örnek olmuyoruz. Çocuklarımıza kitap oku diyoruz, ama kendimiz okumuyoruz. Ahlaklı olun diyoruz, ama bu noktada da örnek olmayı başaramıyoruz.

Konuşmayı bırakın. Sorun çözücü olun. Evlat yetiştirme konusunda maalesef zaafımız var. Dövmek, şiddet uygulamak çözüm değil. Vurduğunuz o küçücük fiskelerin yarattığı tahribatı gidermek öyle kolay değil. Çocuklar hiçbir şeyi unutmuyor. Ruhlarda açılan tahribat öyle kolay giderilmez. Çocuklarınızın yüzündeki morluklar elbet geçer, ama ruhlarında açtığınız yaralar iyileşmez.

Gençler “bıktık” diyor. Nedenini soruyorsunuz, altından dayak çıkıyor. Baskı çıkıyor. Evlatlarımızla iyi ilişkiler kurmalıyız, bunu yaparken de onları asla korkutmamalıyız. Sorun sizdeyse kendinizden korkun. Evlatlar Rabbimizin bize emaneti. Onlara sahip çıkmak ve onlara merhamet göstermek zorundayız”
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]