Uzay Üssü Gibi Kemik İliği Nakli Merkezi

Uzay Üssü Gibi Kemik İliği Nakli Merkezi

Mimari tasarımına kadar her ayrıntısı düşünülerek planlanan Anadolu Sağlık Merkezi Kemik İliği Nakli Merkezi, tanı ve tedavi hizmetlerini aynı çatı altına toplayarak pek çok hastaya umut ışığı oluyor. Kemik iliği Nakli Merkezi ile ilgili sorularımızı ASM Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Gülbaş yanıtladı. 
 
HEDEF, SIFIR ENFEKSİYON RİSKİ 
 
"ASM Kemik İliği Nakli Merkezi'nde sürekli temiz hava sirkülasyonu sağlanıyor. Koridorlar steril olduğu için hemşirelerin ve hekimlerin hastaya enfeksiyon taşıma riski belirgin olarak azaltılmış oluyor." 
 
NAKİL ÖNCESİ TEDAVİ ÇOK ÖNEMLİ 
 
Hastanın, nakil öncesi aldığı tedavinin etkili, düzenli ve organ fonksiyonlarını bozmayacak şekilde olması gerekiyor. Eğer hasta tedavi olurken organ fonksiyonları bozulmuşsa, o zaman hasta, kendi kendisinden nakle (otolog nakil) uygun olsa bile bu yöntem kullanılamıyor. Bu nedenle otolog nakil uygulanacak hastaların öncelikle iyileşmiş olması gerekiyor. ASM Kemik İliği Nakli Merkezi'ne gelecek hastaların bu amaçla öncelikli olarak ayrıntılı bir biçimde kontrol edileceğini söyleyen Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Gülbaş, şunları söylüyor: " Örneğin akciğerinde sorun olan ya da kalbi yeterince kasılmayan bir hastaya kök hücre nakli yapılamıyor. Çünkü yüksek doz tedaviler sırasında hastanın hayati organlarının sağlam olması gerekiyor. Yine hastaların aldıkları tedaviler nedeni ile kök hücre toplama şansını da kaybetmemiş olması şart." 
 
Kemik iliği nakli; lenfoma (hematolojik lenf bezi kanseri), myeloma (plazma hücrelerinin yapmış olduğu hematolojik kemik kanseri), akut ve kronik lösemi, talasemi ile pek çok kan hastasını hayata bağlayan bir işlem. Rakamlar, Türkiye'de yapılan kemik iliği nakli sayısının yeterli olmadığına işaret ediyor. ASM Kemik İliği Nakli Merkezi, hizmet vereceği 22 yatakla nakil sayısının artırılmasını sağlayarak bu konudaki açığın kapatılmasını hedefliyor. Kemik iliği nakline ihtiyaç duyacak bir hastaya gereken tüm hizmetleri bir arada sunan ve özel filtreleme sistemiyle enfeksiyon riskini sıfıra indirecek olan ASM Kemik İliği Nakli Merkezi, çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. ASM Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Gülbaş, Kemik İliği Nakli Merkezi hakkında bilgi verdi. 
 
ASM Kemik İliği Nakli Merkezi'nin hangi amaçla kurulduğunu açıklar mısınız? 
 
ASM Kemik İliği Nakli Merkezi olarak ilk hedefimiz, yer bulamadığı için nakil olamayan hastalara tedavi olanağını sunmak. Bu amaçla aynı anda 22 hastaya kemik iliği nakli yapılabilecek merkezimizi kurduk. Merkezde, yatarak tedavinin yanı sıra ayaktan tedavinin verildiği poliklinik de bulunuyor. Hastalar merkezimize iki türlü gelebiliyor. Bazı hastalarımızın tanıdan itibaren tedavisi burada yapılıyor, bazılarını ise tedavileri için hekimleri yönlendiriyor. 
 
ASM Kemik İliği Nakli Merkezi'nin diğer merkezlerden farkı nedir? 
 
Öncelikle tedavisi yapılan hasta, tüm işlemlerini merkezimizde yaptırabilecek. Hizmetlerin tamamı aynı ünitenin içinde verilecek. Merkezin en büyük özelliklerinden birisi de, binanın mimari tasarımının en baştan Kemik İliği Nakli Merkezi'nin ihtiyaçları düşünülerek yapılmış olması. Tasarımı sırasında "Bir Kemik İliği Nakli Merkezi nasıl olmalı, bir kök hücre dondurma laboratuvarı nasıl olmalı?" sorularının yanıtları üzerinde duruldu. 
 
Örneğin bir Kemik İliği Nakli Merkezi'ndeki en önemli ayrıntı tedavi gören hastaların enfeksiyonlardan korunmasıdır. Bunun için de hasta odalarının sterilizasyonunu sağlayan filtreleme sistemi çok önemlidir. ASM Kemik İliği Nakli Merkezi'ndeki hasta odalarında, havada bulunan partikülleri temizleyen ve "hepafiltre" olarak adlandırılan sistem kullanılmaktadır. Bu sistem sayesinde hasta odasının içindeki hava sürekli temiz tutuluyor ve koridorlar steril olduğu için hemşirenin, hekimin hastaya enfeksiyon taşıma riski belirgin derecede azaltılmış oluyor. 
 
Amerika'da, bu tür sistemlerin olduğu hastanelerde enfeksiyondan ölüm oranlarının sıfıra yakın olduğunu biliyoruz. 
 
Kemik iliği naklinde iki önemli sorun bulunuyor. Birisi enfeksiyonlar, diğeri de donörün alıcıya reaksiyonudur. Kemik İliği Nakli Merkezi'nde kullandığımız hava filtreleme sistemiyle enfeksiyon riskini ortadan kaldırdığımızda geriye bir tek düşman kalıyor o da nakledilen iliğin hastaya uyumunu sağlamak. Bu konuda da gelişmiş ülkelerde uygulanan standartlar doğrultusunda hareket ediyoruz. 
 
-Laboratuvarlarda enfeksiyon riski nasıl azaltılıyor? 
 
Kök hücreler hastadan alındıktan sonra laboratuvarda bazı işlemlerden geçiriliyor ve ardından dondurulup saklanıyor. Dondurma işleminin hatasız bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor ki, kök hücreler canlı saklanabilsin. Burada da en önemli nokta enfeksiyon riskini kaldırmak. Bu işlemi laboratuvarlarımızda dünyada uygulanan bir standart olan GMP (Good Manufactoring Practise-İyi Üretim Kuralları) koşullarında gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede dondurma işlemlerimizi steril bir ortamın olduğu ve enfeksiyon riskini en aza indiren özel bir kabinde yapıyoruz. 
 
-ASM Kemik İliği Nakli Merkezi'nde bulunan odaların farklılığı nedir?
 
Öncelikle her hasta odasının girişinde, odayla koridor arasında özel bir bölüm bulunuyor. Hekim, hemşire ve hasta yakınları önce bu özel bölmeye giriyorlar. Bu bölümde, dışarıdan taşıyabilecekleri enfeksiyonlardan arınıyorlar. Böylelikle hastaya bulaşabilecek enfeksiyon riski önemli derecede azaltılmış oluyor. 
 
Ayrıca odalar hastanın konforu düşünülerek tasarlandı. Çünkü kemik iliği nakli yapılan hastalar odada en az bir ay kalabiliyor. Bu nedenle odaların ferah ve havadar olması gerekiyor. Dolayısıyla hastanın mümkün olabildiğince rahat ve huzurlu vakit geçirmesi için oda manzarası, dekorasyon gibi ayrıntılar düşünüldü. 
 
-Kemik İliği Nakli Merkezi'nin kalite standartları nasıl ve hangi kuruluşlar tarafından belirleniyor? 
 
Kemik iliği nakli ünite ve laboratuvarlarının kalite standartları akreditasyonunu JACIE (Birleşmiş Akreditasyon Komitesi) adlı kuruluş yapıyor. Bu kuruluş merkezleri; laboratuvarda kök hücrelerin toplanmasından hastanın izlenmesine kadar bütün aşamaları değerlendiriyor. Ondan sonra da merkezi onaylıyor. Ayrıca Amerika'da, hücre tedavisi konusunda akreditasyon sağlayan FACT (Foundation for the Accreditation of Cellular Therapy) adlı kuruluş var. Eğer merkeziniz, bu kuruluşların aradıkları koşulları sağlayabiliyorsa "iyi kök hücre nakli yapan bir merkez" olarak kabul ediliyorsunuz. Türkiye'de henüz JACIE akreditasyonu alan bir Kemik İliği Nakli Merkezi yok. ASM'nin hedefi bu akreditasyonu almaktır. 
 
-Donör nasıl bulunacak? 
 
Donör, hastanın kardeşleri ya da anne–babası olabilecek. İlerleyen dönemde tüm koşullar sağlanabilirse hedefimiz gönüllü donör programını gerçekleştirmek. Bu sayede gönüllü olan herkes kemik iliği bağışında bulunabilecek. 
 
-Yabancı bir donörün uyma olasılığı nedir? 
 
Bu olasılık donör sayısına bağlı. Yurt dışındaki bankalarda 10 milyonun üzerinde gönüllü donör var. Bu bankalardan uygun olanı bulma şansınız yüksek. Ancak Türkiye'de sadece iki tane donör bankası var. Onların da donör sayıları oldukça az. En az 100 bin donörlü bir bankamız olsa, Türkiye'deki hastaların çoğuna donör bulma şansı olur. Her ülkenin genetik yapısına göre doku grubu fark ettiğinden kendi ülkenizde bankanız olduğunda, uygun donör bulma şansınız daha fazla oluyor. 
 
KEMİK İLİĞİ NAKLİNE İHTİYAÇ DUYANLARA ÇÖZÜM OLMAYI HEDEFLİYORUZ 
 
Kemik iliği nakli, biri hastanın kendisinden, diğeri de kardeşinden ya da akraba dışı birinden olmak üzere iki şekilde gerçekleşiyor. 
 
Bugün Türkiye'de yılda yaklaşık bin adet kemik iliği nakli yapılıyor. Yapılması gereken sayı ise üç bin. Kalan iki bin kişi ya hekime ulaşamıyor, ya da eksik tedavi alıyor. Prof. Dr. Zafer Gülbaş, ASM Kemik İliği Nakli Merkezi ile bu sayıyı artırmayı hedeflediklerini belirtiyor. 
 
-Kemik iliği nakli nasıl gerçekleştiriliyor? 
 
Kök hücre transplantasyonu, yani kemik iliği nakli iki şekilde gerçekleşiyor. Biri hastanın kendisinden kemik iliği nakli (otolog), diğeri de kardeşinden ya da akraba dışı birinden kemik iliği nakli (allojenik). Hastanın kendisinden nakil yapılacağı zaman öncelikle hastalığının iyileştirilmesi gerekiyor. Bu amaçla hasta, hekimlerin belirleyeceği uygun tedavi yöntemiyle iyileştiriliyor. Bundan sonraki aşamada da, bazı ilaçlar verilerek kök hücre toplanıyor ve donduruluyor. Bu tip hastalarda mutlaka ilaç dozlarını artırmak gerekiyor. Sağlıklı kök hücre alındıktan sonra hastaya, ortalama bir hafta yüksek doz ilaç tedavisi veriliyor. Yüksek doz ilaç tedavisinin ardından saklanan sağlıklı kök hücre hastaya geri veriliyor. Böylece tedavi sırasında zedelenen kemik iliğinin kendini onarması sağlanıyor. 
 
-Otolog (hastanın kendisinden yapılan) naklin riskleri var mı? 
 
Hastanın kendisinden kök hücre alındığında, hastalıklı hücrelerin de bunların arasına karışma riski var. Dolayısıyla dondurulan kök hücre hastaya geri verildiğinde araya karışabilecek hastalıklı hücreler, hastalığın yeniden ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Ama hastalık yeniden geri gelse de, en azından hastanın ömrü uzatılıyor ve bir süre daha kaliteli bir yaşam sürmesi sağlanıyor. 
 
-Allojenik (başka birinden yapılan) nakilde böyle bir risk var mı? 
 
Kardeşten ya da akraba dışından yapılan nakilde bu risk yok. Çünkü tamamen sağlıklı kök hücre alınıyor. Allojenik naklin bir başka avantajı, sağlıklı kişinin bağışıklık sisteminin de nakledilmesi. Böylece hastada yeniden bağışıklık sistemi oluşuyor ve vücudunda kanser hücreleri kalmışsa, bu hücreleri tanıyarak ortadan kaldırabiliyor. 
 
-Başkasından yapılan naklin sakıncası var mı? 
 
Başka birinden yapılan nakilde, bağışıklık sistemleri birbirine uyum sağlayamayabiliyor. Dolayısıyla donörün gelişen bağışıklık sistemi kök hücreyi alan kişinin organlarına tepki verebiliyor. Karaciğerinde, cildinde, kemik iliğinde ve barsaklarında tahribat yaratabiliyor. Buna "donörün alıcıya reaksiyonu" deniyor. Bu durumda hastayı tedavi ediyorsunuz, fakat organ harabiyeti ortaya çıktığı için bu kez organ yetmezliği ve ölüm riski oluşabiliyor. Kişinin kendinden yapılan nakilde ise bu risk bulunmuyor. 
 
-Nakil yöntemleri hastalıklara göre değişiyor mu? 
 
Evet, kök hücre naklinin ne zaman ve nasıl yapılacağı her hastalığa göre değişiyor. Örneğin akut lösemili hastada daha çok kardeşten nakil tercih ediliyor. Ama lenfomalı hastalarda kendinden nakil yapılıyor. Sonuç başarısızsa kardeşten nakil yoluna gidiliyor. Myelomalı hastalarda önce kendinden yapılan kök hücre naklini kullanılıyor. Daha sonra kardeşten nakil tercih ediliyor.

Bilgi ve randevu için: 44 44 276(Çağrı Merkezi)

Sakarya’dan gelecek hastalar için: 0 530 545 47 39

13 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]