Türkiye'nin Yakın Geleceği Nasıl Şekillenecek?

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, Türkiye'nin son bir kaç yıldır izlediği dış politikalarla bölgede ciddi bir insiyatif geliştirdiğini belirterek, "Türkiye bir kaç yıl sonra bölgede Osmanlı Devleti gibi düzenleyici rol oynayan belirleyici güce sahip olacak." diye konuştu.

Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, Sakarya Afiyet Sağlık Derneği'nin düzenlediği 'Türkiye'nin yakın geleceği nasıl şekillenecek' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen konferansta Türköne, Türkiye'nin bölgede istikrarı ve güveni tesis etmek gibi bir politika izlediğini söyledi.


Türkiye Ciddi Bir İnsiyatif Geliştirdi

Türkiye'nin bölgedeki ülkelerin üzerine çıkan, onlara yol gösteren, rehberlik eden bir güç olarak kendini bir ahlaki üstünlükle kabul ettirdiğini ifade eden Türköne, şunları söyledi: "Türkiye'nin son bir kaç yıldır izlediği dış politikanın ürünleri bunlar. Türkiye ciddi bir insiyatif geliştirdi bölgede. Geliştirdiği insiyatif bir çok olayda ortaya çıktı. Bu önce Lübnan Savaşı'nda görüldü. Akabinde Gazze'de görüldü. Türkiye bölgesinde barışın, istikrarın ve anlaşmazlıkların barışçı yollarla çözülmesini istiyor. İstikrarı ve güveni tesis etmek gibi bir politika izliyor. Bu Türkiye'ye ahlaki üstünlük sağlıyor. Türkiye herhangi bir çıkarı gerçekleştirmek için değil bölgede barışı, güveni ve istikrar ortamını tesis edecek politikalara müracaat ediyor. Türkiye bu politikasından hiç taviz vermiyor. Son derece istikrarlı bir şekilde yürütüyor."

Suriye'yi Amerika'nın Gazabından Kurtardık

'Türkiye izlediği bu politikayla Suriye'yi Amerika'nın gazabından kurtardı' diyen Türköne, "Bunun ilk örneği Lübnan Savaşı'nda görüldü. Türkiye Suriye'yi ipten kurtardı. Bu politikasıyla Amerika'nın gazabından kurtardı. Suriye'yi hizaya getirdi. Hamas ile El Fetih arasındaki sorunları çözmeye çalıştı. Başarılı olamadı ama Hamas'ın layık olduğu o temsil kabiliyetini kazanmasında çok ciddi katkıları oldu. Tüm bunları yaparken Türkiye'yi Mısır ile karşılaştırmanız lazım. Mısır tamamen Amerika'nın ipine sarıldı. Kendisi en küçük bir insiyatif bile geliştiremedi. İtibarsızlaşan ve Arap dünyasında da hiç değeri kalmayan Mısır'ın bugünkü durumu ile Türkiye'yi karşılaştırdığınız zaman ikisi de benzer nüfusları ve güçlere sahip ülkeler. Türkiye'nin bölgede sağlamaya çalıştığı rolü bölgede çatışmalardan ve kargaşalardan beslenen İran gibi ülkeleri de açığa düşürdü." dedi.
Türkiye Baş Mimar Rolünde

Amerika'nın Irak'tan çekilmesinin ardından bölgede yeni bir mimarinin ve ilişkiler ağının şekilleneceğini savunan Türköne, şöyle konuştu: "Amerika'nın Irak'ı terk etmesinin ardından bu bölgede Irak'tan başlayarak yeni bir mimari ve ilişkiler ağı gelişecek. Türkiye bölgesel güç olarak baş mimar rolünde. Suriye, Rusya ile Rusya eksenli iş gören İran'ın, Ermenistan'ın, Yunanistan'ın çok fazla bir şansı yok. Türkiye'nin bu konuda rekabet edeceği tek ülke İran var. Ama ahlaki üstünlük Türkiye'de. Bundan çok şey çıkacak. Türkiye bir kaç yıl sonra bölgede Osmanlı Devleti gibi düzenleyici rol oynayan belirleyici güce sahip olacak."

Hasır Altı Etmeye Kapatmaya Gerek yok

Ergenekon soruşturmasıyla birlikte Türkiye'nin değiştiğini anlatan Türköne, Ergenekon soruşturmasının geldiği noktada ortaya çıkan şeyleri hasır altı etmeye ve üstünü örtmeye imkan olmadığını dile getirdi.

Türköne sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu Türkiye'de aynı ilişki biçimleririnin tekrar gündeme gelmesini imkansız hale getiriyor. Aynı karanlığın tekrar oluşturulmasını imkansız hale getiriyor. Dava daha sonuçlanmadan Türkiye aslında Ergenekon soruşturmasında epeyce değişti. Hayırlı bir şekilde değişti. Ortaya dökülüp saçılan şeylerden sonra bazılarının sokağa çıkmaya yüzü olmaz. Türkiye'nin yıllarca provakasyonlar yaşadığı bu karanlık merkezler tarafından planlanan oyunlara kurban edildiği anlaşılıyor. Bu tür provakasyonları önlemenin yolu deşifre etmektir. Ergenekon soruşturması da bunların hepsini deşifre etti. Bu dava mevcut haliyle bile Türkiye'yi değiştirdi. Artık demokrasinin geleceği için çok fazla endişe etmemize gerek yok herhalde."

Programın sonunda 2007 Supersport Dünya Şampiyonu olan Kenan Sofuoğlu'na plaket verildi.

15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]