“Ortaokulda üç yıl Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girdik. İkimiz de aynı soruda aynı yanlışı yaptık. 100 sorudan ikimizin de bir yanlışı vardı. Aynı soruda benzer yanlış şıkkı işaretlemiştik. Yani Pelin ile optiklerimiz aynıydı. 6’ncı sınıfta farklı soruları yanlış yaptık. Onun haricinde 7 ve 8’inci sınıfta aynı soruları yanlış yanıtladık. Türkiye genelinde aramızda 20, 30 kişi oldu. Hep yakın yaptık. Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) 15 kişi vardı. ‘Kopya mı çektiniz?’ diyen oldu ama tabii ki öyle bir şeye imkân yok. Ayrı okullarda sınava girdik.”
Aralarında rekabetin olamadığını söylediler. Pelin, nedenini şu cümlelerle açıkladı:
“Çalışırken birlikte karar vererek, onlara uyduk. Ortaokuldan beri tıp istiyorduk. Rekabet olmuyor aramızda. YGS’de birimiz iyiydi, sonra LYS’de birimiz öne geçti. Hep böyle dengeliydi. Amerikan Hastanesi’nin verdiği Anadolu bursunu ikimizin de alması bizi çok mutlu etti. Çünkü ayrılmak istemiyorduk. Üniversitede bu bursla okuyoruz. Koç Üniversitesi’ne tam burslu yerleşme şansımız yoktu. Ben 600’üncü olmuştum, Selin 1.100’üncü sıradaydı.”
BİRLİKTE OKUMAK İÇİN FEDAKÂRLIK YAPARDIK
İkizlere “Ya ayrı üniversiteleri kazansaydınız?” diye sorduğumuzda ise “Fedakârlık yapardık, ayrılmazdık” diyerek yanıtlıyorlar. Selin, “Pelin düşük yapsaydı, yanına giderdim. Öyle bir fedakârlık yapardık. Ama birlikte çalıştığımız için zaten böyle bir şeyi beklemiyorduk. Olsa bile ayrılmak istemezdik. İkimiz de tıpta uzmanlık, cerrahi istiyoruz. Ama tıpın içerisine tam girmediğimiz için alanları bilmiyoruz” dedi.
100 SORUDAN İKİMİZİN DE BİR YANLIŞI VARDI
Aynı anda, benzer şekilde çalışmak başlarına ilginç olayların gelmesine de neden oluyor. Selin, lise sınavlarında yaşadıkları ilginç bir olayı şöyle anlattı:
“Ortaokulda üç yıl Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girdik. İkimiz de aynı soruda aynı yanlışı yaptık. 100 sorudan ikimizin de bir yanlışı vardı. Aynı soruda benzer yanlış şıkkı işaretlemiştik. Yani Pelin ile optiklerimiz aynıydı. 6’ncı sınıfta farklı soruları yanlış yaptık. Onun haricinde 7 ve 8’inci sınıfta aynı soruları yanlış yanıtladık. Türkiye genelinde aramızda 20, 30 kişi oldu. Hep yakın yaptık. Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) 15 kişi vardı. ‘Kopya mı çektiniz?’ diyen oldu ama tabii ki öyle bir şeye imkân yok. Ayrı okullarda sınava girdik.”
Aralarında rekabetin olamadığını söylediler. Pelin, nedenini şu cümlelerle açıkladı:
“Çalışırken birlikte karar vererek, onlara uyduk. Ortaokuldan beri tıp istiyorduk. Rekabet olmuyor aramızda. YGS’de birimiz iyiydi, sonra LYS’de birimiz öne geçti. Hep böyle dengeliydi. Amerikan Hastanesi’nin verdiği Anadolu bursunu ikimizin de alması bizi çok mutlu etti. Çünkü ayrılmak istemiyorduk. Üniversitede bu bursla okuyoruz. Koç Üniversitesi’ne tam burslu yerleşme şansımız yoktu. Ben 600’üncü olmuştum, Selin 1.100’üncü sıradaydı.”
BİRLİKTE OKUMAK İÇİN FEDAKÂRLIK YAPARDIK
İkizlere “Ya ayrı üniversiteleri kazansaydınız?” diye sorduğumuzda ise “Fedakârlık yapardık, ayrılmazdık” diyerek yanıtlıyorlar. Selin, “Pelin düşük yapsaydı, yanına giderdim. Öyle bir fedakârlık yapardık. Ama birlikte çalıştığımız için zaten böyle bir şeyi beklemiyorduk. Olsa bile ayrılmak istemezdik. İkimiz de tıpta uzmanlık, cerrahi istiyoruz. Ama tıpın içerisine tam girmediğimiz için alanları bilmiyoruz” dedi.
GURUR DUYUYORUZ
TEV Yönetim Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, yarım asırdır gençlere destek olmaktan gurur duyduklarını belirterek, şöyle konuştu: