SAÜ'de Faizsiz Finans ve Küresel Etkileri konuşuldu
Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi (SASGEM) tarafından düzenlenen Çarşamba konferanslarının konuğu Merkez Bankası Banka Meclis Üyesi Doç. Dr. Ahmet Faruk Aysan oldu.
SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda düzenlenen “Faizsiz Finans ve Küresel Etkileri” başlıklı konferansta konuşan Doç. Dr. Ahmet Faruk Aysan, İslami finans konusunun 2008 krizinden sonra daha önemli hale geldiğini söyledi. Küresel ekonominin halen bu krizin artçılarını yaşadığını belirten Doç. Dr. Aysan, “Günümüzde en zengin yüzde 1’lik kısım, dünya zenginliklerinin yüzde 50 sine, dünyadaki insanların yüzde 80’i ise dünya zenginliklerinin yüzde 6’sına sahip. 2008 krizi, borç krizi ve sosyal kriz haline dönüştü. İnsanlar kapitalizmi sorgular hale geldi. İslami finans açısından son 10 yıldaki canlanmayı önemli ölçüde 2008 krizine bağlayabiliriz. Dolayısıyla küresel krizi anlamadan İslami finansı anlamak pek mümkün değil” dedi.
Günümüzdeki mevcut finansal anlayışa batı dünyasından da bazı eleştiriler geldiğine işaret eden Doç. Dr. Ahmet Faruk Aysan, İslam ekonomisine yönelik olarak dünyada akademik çalışmalar konusunda bir boşluk bulunduğunu ifade etti. Doç. Dr. Aysan, bu alanda çalışan bir akademisyen ya da programın ABD’de neredeyse hiç olmadığını, İngiltere’de ise bazı okullarda bulunduğunu belirterek, İslam ekonomisi alanının Batı tarafından 2008 krizinden sonra tartışılmaya başlandığını kaydetti. İslami finans konusunda yapılan akademik çalışmalarda İslami finansın 2008 krizinden fazla etkilenmediğini gösterdiğini aktaran Doç. Dr. Aysan, bunun İslami finansa yönelik ilgiyi arttığını söyledi.
2008 krizinden sonra kapitalizmin genişleyerek biçim değiştirdiğini ifade eden Aysan, şöyle devam etti: “İslam ekonomisi tarafından tamamen yeni bir şey oluşturulmuyor. Mevcut küresel ekonomik sistemde birtakım problemler var. Müslümanlar, daha İslami bir ekonomi içinde yaşamak istiyorlar. Buna yönelik uygun bir zemin oluştu. İslami finans piyasası da hızla büyüyor. İslami finanstan İslam ekonomisine geçiş sağlanmalı. Ürün tartışması yapılmamalı, fikir öne çıkmalı. İslami finans sistemi kapitalizme alternatif olarak değil, kapitalizme bir alan açmak şeklinde geliştirilebilir. Daha çoğulcu olmak gerekiyor. Ekonomistlerin, finansçıların alan üzerinde daha nitelikli eserler vermesi, ana akımı da iyi takip etmesi lazım.”
SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda düzenlenen “Faizsiz Finans ve Küresel Etkileri” başlıklı konferansta konuşan Doç. Dr. Ahmet Faruk Aysan, İslami finans konusunun 2008 krizinden sonra daha önemli hale geldiğini söyledi. Küresel ekonominin halen bu krizin artçılarını yaşadığını belirten Doç. Dr. Aysan, “Günümüzde en zengin yüzde 1’lik kısım, dünya zenginliklerinin yüzde 50 sine, dünyadaki insanların yüzde 80’i ise dünya zenginliklerinin yüzde 6’sına sahip. 2008 krizi, borç krizi ve sosyal kriz haline dönüştü. İnsanlar kapitalizmi sorgular hale geldi. İslami finans açısından son 10 yıldaki canlanmayı önemli ölçüde 2008 krizine bağlayabiliriz. Dolayısıyla küresel krizi anlamadan İslami finansı anlamak pek mümkün değil” dedi.
Günümüzdeki mevcut finansal anlayışa batı dünyasından da bazı eleştiriler geldiğine işaret eden Doç. Dr. Ahmet Faruk Aysan, İslam ekonomisine yönelik olarak dünyada akademik çalışmalar konusunda bir boşluk bulunduğunu ifade etti. Doç. Dr. Aysan, bu alanda çalışan bir akademisyen ya da programın ABD’de neredeyse hiç olmadığını, İngiltere’de ise bazı okullarda bulunduğunu belirterek, İslam ekonomisi alanının Batı tarafından 2008 krizinden sonra tartışılmaya başlandığını kaydetti. İslami finans konusunda yapılan akademik çalışmalarda İslami finansın 2008 krizinden fazla etkilenmediğini gösterdiğini aktaran Doç. Dr. Aysan, bunun İslami finansa yönelik ilgiyi arttığını söyledi.
2008 krizinden sonra kapitalizmin genişleyerek biçim değiştirdiğini ifade eden Aysan, şöyle devam etti: “İslam ekonomisi tarafından tamamen yeni bir şey oluşturulmuyor. Mevcut küresel ekonomik sistemde birtakım problemler var. Müslümanlar, daha İslami bir ekonomi içinde yaşamak istiyorlar. Buna yönelik uygun bir zemin oluştu. İslami finans piyasası da hızla büyüyor. İslami finanstan İslam ekonomisine geçiş sağlanmalı. Ürün tartışması yapılmamalı, fikir öne çıkmalı. İslami finans sistemi kapitalizme alternatif olarak değil, kapitalizme bir alan açmak şeklinde geliştirilebilir. Daha çoğulcu olmak gerekiyor. Ekonomistlerin, finansçıların alan üzerinde daha nitelikli eserler vermesi, ana akımı da iyi takip etmesi lazım.”
7 yıl önce
Bankalar & Finans Kurumları Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]