Sakarya Üniversitesi’nde geliştirilen ve üç patentle koruma altına alınan teknoloji, bataryaların kullanım ömrünü artırarak enerji depolama yatırımlarının güvence altına alınmasını sağlıyor.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) araştırmacılarının çalışmaları sonucunda geliştirilen üç ayrı devre, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi. Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Arifoğlu ve doktora öğrencisi Ümit Pekparlak’ın geliştirdiği “Değiştirilmiş T Tipi İki Yönlü Dönüştürücüden Beslenen Aktif Batarya Yönetim Sistemi” başlıklı buluşlar, Resmi Patent Bülteni’nde yayımlandı.
Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları çevre dostu olmalarına rağmen sürekli enerji üretemiyor; güneş bulutların arkasına gizlendiğinde veya rüzgar esmediğinde enerji üretimi düşüyor. İşte bu noktada “Enerji Depolama Sistemleri (EDS)” devreye giriyor. Bu sistemler, elektriği bataryalarda depolayarak ihtiyaç anında şebekeye geri veriyor.
Son yıllarda tüm dünyada hızla artan enerji depolama sistemi yatırımlarına Türkiye de güçlü şekilde katılıyor. Devletin 50 GW’lık yeni EDS kapasitesi için beklediği talep, yatırımcıların 300 GW’lık başvurusu ile beklentilerin altına değil, altı kat üzerine çıktı. Bu ilgi Türkiye’nin enerji sektöründeki iddiasını ortaya koyarken, sektörün en büyük sorunu bataryaların yüksek maliyetli ve sınırlı ömürlü olması.
Sakarya Üniversitesi’nden iki bilim insanının geliştirdiği yeni teknoloji tam bu noktada fark yaratıyor. Ulusal çapta üç patentle tescillenen sistem, bataryaların ömrünü uzatmayı hedefliyor. SAÜ’lü araştırmacıların geliştirdiği elektronik kontrol sistemi sayesinde bataryalar, üreticinin önerdiği en sağlıklı koşullarda çalıştırılıyor. Bu sayede bataryaların kullanım süresi maksimuma çıkarılırken, yatırımcıların milyarlarca lira kayıp yaşaması önleniyor.
Yeni teknoloji özellikle gigawatt seviyesindeki büyük enerji depolama tesislerinde önemli avantaj sağlayacak. Bu tesislerde binlerce batarya aynı anda kullanıldığında, ömürlerinin kısalması maliyetleri devasa boyutlara çıkarabiliyor. Alınan patentlerin uluslararası patent başvuruları (PTS) da yapılmış durumda ve içerikler yayımlanmış bulunuyor. Buluşun hem Türkiye’de hem de dünyada enerji yatırımlarını daha güvenli, verimli ve sürdürülebilir hale getirmesi bekleniyor.
