Sanat, Tasarım ve Mimarlık Eğitimi Çalıştayı Devam Ediyor

Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen ‘Sanat, Tasarım ve Mimarlık Eğitimi Çalıştayı’nın ikinci gün ilk oturumu düzenlendi.

Oturum Başkanlığını SAÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Besim F. Dellaloğlu’nun yaptığı çalıştayın ikinci gün ilk oturumunda,  Okan Üniversitesi Sanat ve Tasarım Yönetimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nusret Polat, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Emre Zeytinoğlu ve SAÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Buket Acartürk Akyurtlaklı sunumlarını gerçekleştirdi.

Oturumun ilk konuşmacısı Yrd. Doç. Dr. Nusret Polat, çağdaş sanatın resim karşıtı bir sanat yapma biçimi olduğunu söyleyerek, “Çağdaş sanat 1960’lı yıllardan sonra ortaya çıkan zaman dilimini kapsıyor. Açık olan bir şey var ki o da çağdaş sanatın resim karşıtı bir sanat yapma biçiminin olması.  Sanat ve sanatçıyla ilgili oluşturulmuş düşünce, sanat alanının gerçekliğiyle örtüşmüyor. Bugün geldiğimiz noktada bir gerçek var ki akademik olmak, artık içine kapalı yapıdan sıyrılıp dışarı çıkmak zorunda. Farklı bilgi çeşitlerini içeriye alması gerektiğini düşünüyorum. Eğer bunu yapamazsa akademi çıkışlı olanların çok zorlanacağını düşünüyorum. Bunu birebir yaşadığım için söylüyorum” ifadelerini kullandı.

Yrd. Doç. Dr. Emre Zeytinoğlu, “Resim, seramik ve cam bölümlerinin yan yana durmasından ben şunu çıkarıyorum; resim, endüstri ve zanaattan, özellikle 18. yy sonrası uzak durmaya çalışan sanat ve niteliğinde, endüstriye veya işleve koyduğu mesafeyle o niteliği bulan bir sanattır. Zorunlu olarak piyasa içinde de yer almasına rağmen, bu zorunluluktan rahatsız olan bir sanattır. Resim sanatı, hiçbir zaman sanat piyasanın ya da bir takım para sirkülasyonu alanlarının dışında kalmadı. Ama her defasında da sanatçılar, kendisini korkunç bir gerilim içerisinde buldu. Sanat alınır, satılır; resim alınır, satılır mal halindeydi” dedi. Seramik ve Cam Bölümüne bakıldığında resimden farklı olarak hem estetik hem de endüstriden yararlanıldığını belirten Yrd. Doç. Zeytinoğlu, “Seramik ve cam iki yandan da beslenen bir niteliğe sahip. Doğaları ayrı ayrı niteliklere sahip. Biz maddeden işleve ulaşmış ürüne baktığımız zaman, bu süreci bir eğitim süreci olarak da tanımlayabiliriz. Bir maddeden endüstriyel madde yapıyorsunuz, bunun bir de estetik yanının olması lazım” şeklinde konuştu.

SAÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Buket Acartürk Akyurtlaklı ‘Seramik Eğitiminde Bologna Süreci ve Güzel Sanatlar Fakültelerinde Akreditasyon Sorunu’ konulu sunumunda, “Bologna Süreci, 46 ülkenin gönüllülük temeli üzerinden kurulan bir birliktir. Kurulmuş bu birliğin amacı, katılan ülkelerin eğitim sistemlerinde uyum sağlamaktır.  En genel anlamda, kolay anlaşılabilir yükseköğretim diploma ve derecelerini oluşturmak, lisans ve yüksek lisans eğitiminin kriterlerini belirlemek, Avrupa Kredi Sistemini, katılan ülkelerde geçerli hale getirmek, kalite güvencesi sağlamak, yaşam boyu öğrenmeyi teşvik etmek gibi başlıklarla Bologna Sürecinin tanımı yapılabilir. Sakarya Üniversitesi olarak Kalite Sürecine 2002, Bologna Sürecine ise 2007 yılında katılım çalışmalarına başladık. Biz bu çalışmaları büyük oranda tamamladık” şeklinde konuştu.  Güzel Sanatlar Fakültesi olarak Bologna Sürecinde ders planlarının yeniden oluşturulması aşamasında büyük değişimlerin yaşandığını söyleyen Yrd. Doç. Akyurtlaklı, “Klasik sanat eğitimini koruyarak çağın ihtiyaçlarına cevap verecek ders planları oluşturduk ve olumlu geri dönüşler aldık” dedi.
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]