Sakaryalı geleneksel yorgan ustası tarihe geçti

Sakaryalı geleneksel yorgan ustası Hasan Kar (73) tarihe geçti. Ortaya koyduğu eserler sebebiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından, 'Halk Kültürü Belgi ve Belge Merkezi'ne kaydı yapılan Kar, yorgancılık alanında somut olmayan kültürel mirasın taşıyıcısı kabul edildi. Bakanlık tarafından Kar'a, 'Sanatçı Tanıtım Kartı' da verildi. 

İlerlemiş yaşına rağmen iğne ve iplik kullanarak muhteşem güzellikte desenlerin yer aldığı geleneksel Osmanlı el işi yorgan modelleri ortaya çıkaran Hasan Kar, Osmanlı desenleri, tarihî motifler, doğadan manzara ve çeşitli hayvan figürleri kullanarak yorganlara desen veriyor. Tasarladığı 150 yorgan örneğini fotoğraflayarak gelecek nesillere taşınması için 3 kitapta toplayan Kar'ın çalışması, Sakarya İl Kültür Müdürlüğü'nün aracılığıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da dikkatini çekti. Bakanlığın Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından, 'Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcılarının Tespit ve Kayıt İşlemleri Hakkında Yönerge' uyarınca, Değerlendirme Kurulu'nun kararıyla, Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi'ne kaydı yapılan Kar'ın adı, Ahmet Faik Abasıyanık Kültür Merkezi dersliklerinden birine de verilmişti. 

11 yaşında çırak olarak başladığı geleneksel el işi yorgancılığı 63 yıldır sürdürdüğünü belirten Hasan Kar, bakanlığına geleneksel yorgancılığa verdiği önem sebebiyle teşekkür etti. Kar, "Türkiye'de ilk defa el işi yorgancılığın Halk Kültürü Belgi ve Belge Merkezi'ne kaydı yapıldı. Bu benim için çok büyük bir onur. Emeğimin manevi karşılığını aldım. Çok mutluyum. Unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yorgancılık artık resmi belgelere de girdi. Büyük bir hayalim gerçek oldu. Ben de bir yorgan ustası olarak tarihe geçtim." dedi. 

Bu mesleğe gençlerin ilgi göstermemesine üzüldüğünü ifade eden Kar, yeni ustaların yetişmediğini ve çırak bulamadıklarını söyledi. Şu anda geleneksel yorgancılık mesleğini kalfası İsmet Özer ve oğlu Özkan Kar ile sürdürmeye çalıştıklarını açıklayan Kar, "Ben oğlum ve kalfam ile bu mesleği yaşatmaya çalışıyoruz. Bu mesleğin kıymeti bilinmiyor. Eli sanata yatkın olan gençler hem eğitimlerini sürdürüp hem de bu mesleği kısa sürede öğrenebilirler. Sahip çıkıldığı taktirde bu mesleğin geleceği var. Bu sanat bizim kültürümüzün bir parçası. Tarihi bir miras. Eğer teşvik edilirse önü açık bir meslek. Bizim işlediğimiz yorganlar Avrupa ve ABD'de duvarlara tablo niyetine asılıyor. Ama Türkiye'de pek kıymeti bilinmiyor." diye konuştu
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]