Sakarya Barosu Çocuk Hastanesi mağdurlarına destek verecek
Bir süre önce gündeme gelen ve çocukların üst üste yatarak tedavi gördüğü Sakarya Kadın ve Çocuk Hastanesi’nin durumu ile ilgili bir tepki de Sakarya Barosu’ndan geldi. Baro, kalabalık hastane odaları ve yere yapılan yataklarla Afrika ülkelerindeki hastane görüntülerini andıran Sakarya Kadın ve Çocuk Hastanesi’nde mağdur olan hastalara yasal yolların kullanılması hususunda destek verecek.
Sakarya Barosu Sağlık Hukuku Merkezi’nden yapılan açıklamada, hastanenin şehre yetmediği, hasta çocukların iki kişilik odalarda 5-6 kişi kaldığı ve yerlerde yattığı belirtildi. Üstelik bu yetersizlikten ötürü hastalıkların arasında ayrım da yapılmadığı, örneğin soğuk algınlığı geçiren çocukla, bağırsak enfeksiyonu geçiren çocuğun aynı odada kaldığı, böylece enfeksiyonu geçen çocuğun birkaç gün sonra soğuk algınlığı sebebiyle hastaneye geri yattığı kaydedildi.
Hastanedeki enfeksiyon zincirinin yetersiz şartlar ve hijyenik olmayan koşullardan ötürü kırılamamakta olduğu belirterek, bu durumun ulusal yönetmelikler ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu kaydedildi. Gerek bu mevzuatlar gerekse uluslararası insan hakları doğrultusunda hiç kimsenin anayasa ile güvence altına alınmış olan yaşam hakkıyla doğrudan ilişkili olan standartlar doğrultusunda tedavi görme hakkını bu şekilde almaya mecbur bırakılmayacağı dile getirilerek, “Bu insanlar ve hasta çocuklar özel hastaneye gidecek paraları olmadığından ve gidilebilecek başka devlet hastanesi olmadığından bu şekilde hizmet almak zorunda bırakılmamalıdır.” denildi.
Yeni hastanenin yapılmasının en az 4-5 yılı bulacağı, yeni yapılacak hastanenin de mevcut doğumevinin yatak kapasitesi olan 200 yatak kapasitesine sahip olarak planlandığı vurgulanarak şu bilgiler verildi: “Bu şartlar altında yeni hastane fiziki şartalar bakımından çok kötü durumda olan doğumevine çözüm olabilecek ise de yoğunluğa ve yaşanan manzaraya engel olamayacaktır. Bu konuda en temel çözüm elbette yeni bir hastanenin inşasıdır, ancak bu hastanenin en az 500 yataklı bir kapasitesi olmalıdır. Aksi halde bunun adına gerçek bir çözüm demek mümkün olmayacaktır.”
“Masum çocukların çığlığı bir iki gün konuşulup unutulmasın”
Hastanedeki soruna geçici çözüm bulunması istenilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Çocuklarımız Çocuk hastanesinde gerçekten perişan bir haldedir. Bir gün iki gün konuşuluyor fakat sonra kimse onların masum çığlıklarını duymuyor! Çocuklar bizim geleceğimiz, onları en şefkatli bir şekilde karşılamak ve sağlıklarına kavuşturacak imkânları hazırlamak bu şehri yönetenlerin üzerinde toplumsal ve vicdani bir borçtur.”
Sakarya Barosu Sağlık Hukuku Merkezi’nden yapılan açıklamada, hastanenin şehre yetmediği, hasta çocukların iki kişilik odalarda 5-6 kişi kaldığı ve yerlerde yattığı belirtildi. Üstelik bu yetersizlikten ötürü hastalıkların arasında ayrım da yapılmadığı, örneğin soğuk algınlığı geçiren çocukla, bağırsak enfeksiyonu geçiren çocuğun aynı odada kaldığı, böylece enfeksiyonu geçen çocuğun birkaç gün sonra soğuk algınlığı sebebiyle hastaneye geri yattığı kaydedildi.
Hastanedeki enfeksiyon zincirinin yetersiz şartlar ve hijyenik olmayan koşullardan ötürü kırılamamakta olduğu belirterek, bu durumun ulusal yönetmelikler ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu kaydedildi. Gerek bu mevzuatlar gerekse uluslararası insan hakları doğrultusunda hiç kimsenin anayasa ile güvence altına alınmış olan yaşam hakkıyla doğrudan ilişkili olan standartlar doğrultusunda tedavi görme hakkını bu şekilde almaya mecbur bırakılmayacağı dile getirilerek, “Bu insanlar ve hasta çocuklar özel hastaneye gidecek paraları olmadığından ve gidilebilecek başka devlet hastanesi olmadığından bu şekilde hizmet almak zorunda bırakılmamalıdır.” denildi.
Yeni hastanenin yapılmasının en az 4-5 yılı bulacağı, yeni yapılacak hastanenin de mevcut doğumevinin yatak kapasitesi olan 200 yatak kapasitesine sahip olarak planlandığı vurgulanarak şu bilgiler verildi: “Bu şartlar altında yeni hastane fiziki şartalar bakımından çok kötü durumda olan doğumevine çözüm olabilecek ise de yoğunluğa ve yaşanan manzaraya engel olamayacaktır. Bu konuda en temel çözüm elbette yeni bir hastanenin inşasıdır, ancak bu hastanenin en az 500 yataklı bir kapasitesi olmalıdır. Aksi halde bunun adına gerçek bir çözüm demek mümkün olmayacaktır.”
“Masum çocukların çığlığı bir iki gün konuşulup unutulmasın”
Hastanedeki soruna geçici çözüm bulunması istenilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Çocuklarımız Çocuk hastanesinde gerçekten perişan bir haldedir. Bir gün iki gün konuşuluyor fakat sonra kimse onların masum çığlıklarını duymuyor! Çocuklar bizim geleceğimiz, onları en şefkatli bir şekilde karşılamak ve sağlıklarına kavuşturacak imkânları hazırlamak bu şehri yönetenlerin üzerinde toplumsal ve vicdani bir borçtur.”
9 yıl önce
Danışmanlık, Belgelendirme, İşletme Destek Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]