Sakarya'yı seviyoruz. Sakarya için çalışıyoruz.
ARA

Saadet Partisi Yeni Bir Projeye İmza Attı

16 yıl önce

Saadet Partisi Adapazarı İlçe Başkanı Eyüp Yıldırım, Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından sanayi bölgesinde uygulanmak istenen Kentsel Dönüşüm Projesi’nde esnafın görüşünün alınmadığını belirtti.

Yıldırım'ın, Sakarya'daki projeleri değerlendirdiği basın açıklaması şu şekilde;

Kentsel dönüşüm projesi, bilindiği üzere uzun bir süredir şehrimizin gündeminin birinci sırasında yer almaktadır. Proje daha fikir aşamasındayken bile devamlı suretle dile getirdiğimiz ’Bu şehrin insanlarına danışılmadan ortak bir fikir platformu oluşturulmadan bu proje hayata geçirilemez’ söyleminde ne kadar haklı olduğumuzu geçtiğimiz günlerde gördük. Kentsel dönüşüm projesini destekliyoruz ancak esnafa daha fazla yarar sağlanmasından, desteklenmesinden tarafız. Sefa Sirmen döneminde Kocaeli’nde benzer proje  için sanayi boşaltılıp yeni yere taşınırken 70 metrekare yeri olana 280 metrekare verilerek esnaf desteklenmiştir.  Küçük girişimci ezdirilmeden bu kentsel dönüşüm projesi hayata geçirilmeli. .

Marka Şehir

Büyükşehir Belediyesi, zihinlerde kalıcı ve güçlü Türk markalarının yaratılması ve yaşatılması amacıyla kurulmuş, güçlü bir firma olan Brandassist ile anlaşarak ilimizde yeni markalar oluşturacaktı. Yabancılara 100 binler ödenip proje oluşturuldu. Sanki Sakarya Üniversitesi'nde proje yapacak kimse yokmuş gibi yabancı araştırma şirketlerine aktarıldı. Marka şehir projesi ne oldu, nasıl sonuçlandı, kimlere yaptırıldı, ne kadar para harcandı bu konular hakkında halkımız bilgi sahibi olmak istiyor. 

Gönüllü Birliktelik

Biz Saadet Partisi olarak BOP(Büyük Orta Doğu Projesi), IMF gibi konularda daha önce uyarmıştık; zaman bizim haklı olduğumuzu gösterdi. Şimdi de Kürt açılımı gündemde. AKP’nin açılımla ilgili bir birkaç kelime olsa da bir şey söylediğini ya da MHP ve CHP’nin açılıma neden karşı çıktıklarını açıklayan sözler duyuyor muyuz? Hayır. Herkes birbirini yeme derdindeyken biz "Gönüllü Birliktelik Projesi"ni oluşturduk. Türklerin gururu, Kürtlerin onurunu zedelemeden bir çözüm yolu getirmek istiyoruz. Saadet Partisi olarak siyaseti yeniden formatlıyoruz.

Eskiden bir kural vardır. Usul esasa mukadderdir. Yani ne yaptığınızdan daha önemlisi nasıl, hangi uslup ve yöntemle yaptığınızdır. İktidar açılıma isim koyarken bile uslup hatası yapmıştır. Biz bu projenin ismini asla bir etnik kesimin değil, barış ve kardeşlik için gönüllü birliktelik koyduk.

Biz bu fitneyi silip atmaya çalışacağız. Bu topraklarda kıyamete kadar huzur içinde yaşayacağız. Ama bu işi kimse siyasi rant sağlamasın. Bu konuyu, anayasa değişikliğiyle kökünden çözmek mümkün.
Ermenistan Sınır Kapısı

Böylesine önemli bir konunun önce milli iradenin yegane tecelligahı TBMM’de ele alınması en azından “Demokratik Ahlak”ın gereğiydi. Millete danışılmadan, TBMM’de görüşülmeden, adeta yangından mal kaçırırcasına yapılan bu anlaşma bize göre “tarihi bir imza değil”, “tarihi bir hata”dır.

İmza töreninin “soykırım olmadığını” söyleyenlere “mahkumiyet veren” ve “Sözde Soykırım İddialarını tanıyan” tek Avrupa ülkesi, İsviçre’de imzalanmış olması bile yeterince manidardır.

Biz Türkiye olarak Ermenistan sınır kapısını durup dururken kapatmadık. Ermenistan, Azerbaycan’a ait Karabağ bölgesini işgal ettiği ve 1 milyon Azeri kardeşimizi yerinden yurdundan ettiği için kapattık.

Milletimiz adına soruyorum; “Ermenistan haksız ve kanlı bir şekilde işgal ettiği Karabağ bölgesinden çekildi mi?” Hayır!
“1 milyonun üzerinde Azeri soydaşımız, evlerine, yurtlarına geri dönebildi mi?” Hayır!
Hangi saik ve gerekçelerle bütün kırmızı çizgilerimizden vazgeçtik?
Bu soruların cevabını bilmek milletimizin en tabii hakkıdır.