Platform'dan "Bağımsız ittifak" çağrısı

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu 553. hafta basın açıklamasında AK Parti Hükümeti’nin, İslam ülkeleriyle ilişkilerini ABD, İsrail ve bölgesel işbirlikçilerinden bağımsız bir siyasetle kurması gerektiği mesajı verdi.

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu’nun 553. hafta basın açıklamasında gündem,, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul'da yaptığı dönem toplantısı oldu. Diriliş Saati Dergisi’nden Muhammed Emin Duman’ın okuduğu açıklamada AK Parti Hükümeti’nin, İslam ülkeleriyle ilişkilerini bağımsız bir siyasetle kurması gerektiği belirtilirken “Ak Parti Hükümeti, bir taraftan Neo-Conlar ve Siyonist lobilerle yeni bir pazarlık süreci işletirken, bir taraftan da onların bölgesel güvenliğinin garantörü olan Suudi Arabistan ile ilişkilerinde yeni bir safha açmaktadır. Bu durum, hayra alamet değildir. ABD-Suud-İsrail şer ekseninden ayrılmadığımız müddetçe Türkiye ve İslam coğrafyası için aydınlık bir gelecek inşa edemeyeceğimiz açıktır. Türkiye, içeride ve dışarıda yaşadığı sıkışmışlığı bu şer eksenine bel bağlayarak aşamaz. Bu şer ekseni bizi yalnızca dipsiz bir uçuruma doğru iter. Ak Parti Hükümeti'ne düşen görev; ABD, İsrail ve bölgesel işbirlikçilerinden bağımsız bir siyasetle İslam ülkeleriyle ilişkilerini tamir etmektir. İslam ülkeleriyle yıpranan ilişkilerimizi tamir ederek dışarıda barışı sağlamamız, içeride de barışı sağlamamıza olanak tanıyacaktır.” dedi.

Duman, toplantıdaki çelişkilere de değinerek “Cumhurbaşkanı'nın, "Sorunlarımızı kendi aramızda çözmeliyiz" ifadesi olumlanabilir bir tutuma işaret ederken, sorunlarımızın çözümüne adres olarak Teröre Karşı İslam İttifakı'nı göstermesi bir dizi çelişkiyi ortaya çıkarmıştır. Zira, burada başlıca sorulması gereken soru “Teröre Karşı İslam İttifakı”nın veya bir diğer adıyla İslam Ordusu'nun ne denli bağımsız olduğu ve hangi politik ajandayı takip ettiğidir. ABD'nin, kuruluşunun hemen ardından memnuniyet beyanında bulunduğu İslam Ordusu, Suudi Arabistan öncülüğünde 34 ülkeden müteşekkil bir askeri yapı olarak kurgulanmış ve içine İran, Irak, Suriye gibi ülkeleri almaması yönüyle mezhepsel bir görünüm sunmuştur. Yine Dünyadaki en organize terör örgütü olan ve İslam coğrafyasındaki yıkımın sorumluluğunu birinci derecede üzerinde taşıyan NATO ise, bu süreçte İslam Ordusu'na destek verebileceğini duyurmuştur. İkinci Dünya Savaşı öncesi İngilizlerin, İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerikalıların kontrolünde hareket eden Suudi Arabistan rejmi, anlaşılan o ki bölgede yükselen İslami mücadelenin önüne set çekmek ve bölge Müslümanlarının "İsrail" eksenli gündemlerini başka yönlere kanalize etmek amacıyla stratejik bir rol üstlenmiştir. Bu rol çerçevesinde, petro dolarlarla teslim aldığı siyasal iktidarlar arasındaki anlaşmazlıkları çözerek yeni paktlar inşa etmektedir.” dedi ve Türkiye’nin bu süreçteki ilişkilerini kendi bağımsız siyasetiyle kurması gerektiğini vurguladı.
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]