Pedagog Güneş: "Gerçeklik Duyguları, Yapmacık Davranışlar ve Arkasındaki Psikoloji"

Pedagog Adem Güneş; bu eğitiminde, "gerçeklik duyguları nasıl oluşur ve yapmacık davranışların sebebi nedir" sorularının cevaplarını veriyor.

İşte videoda anlatılan konular ve kısaca anlatılanlar;

Pedagoji – Gerçek Duygular ve Yapmacık Davranışlar

Konuşmayı henüz bilmeyen ve kelimeleri henüz tanımayan çocuğun beyninde gözlemlediği tek şey beden dilidir. Yetişkinin duruşuna göre çocuk duyguyu hissetmektedir. Tüm çocukların en yüksek sezgici olduğu dönem ilk 2 yaş dönemidir. Çocuk, yetişkinin mimiklerini okuyamadığı sırada kendini güvensiz hisseder. Ondan dolayı genellikle çocuk, kendisini sevmeye çalışan fakat mimiklerine hakim olmayan birine karşı geriye doğru çekilir ve ağlamaya başlar.
 

Mimikleri okunamayan kişilerin çocukluğu genellikle duyguları bastırılmış bir şekilde geçmiştir. Bu onların yetişkin oldukları zamanda duygularını gösterememesine sebep olur. Yapmacık bir tavırla yapılan karışık mimikler, yine çocuğun bir süre sonra o yetişkinden uzaklaşmasına sebep olur. Bunun sebebi ise bir anlık sevgi patlaması yaşayıp kısa bir süre içinde normale döndükten sonra değişen mimik uyumsuzluğudur.
 

Bir birey duygularını, simasına olduğu gibi yansıtmaz ise karşısındaki kişi onu samimi olarak algılayamaz.  Mimikleri, duygular değil de zihin yönetmeye başlarsa mimikler karışır. Bu yüzden bir yetişkinin öğrenmesi gerekli olan en önemli kişilik ayrıntısı; duygularının, simasına engelsizce yayılabilmesidir.
 

Gün boyu kullanılan sahte mimikler, günün sonuna doğru insanın içindeki enerjinin bitmesine sebep olur.  Çünkü mimik kullanmak yüksek bir enerji ister.  Buna örnek olarak telefon ekran parlaklık oranını düşünebilirsiniz. Telefonun şarjı tam dolu haldeyken parlaklık oranının da son ayarda durması şarjın bitmesini hızlandıracaktır. Sürekli kullanılan mimikler de bu şekilde enerjinizin bitmesine ve günün sonunda bambaşka davranmanıza sebep olabilir.
 

Davranışlarımızın kökeni duygulardır. Psikoloji, aslında duygular üzerine temellenir. Eğer duygular gerçekçi olarak davranışlarımıza yansımıyorsa insanlar, diğer insanları;  sahte,  gerçekçi  değil,  suni  gibi isimlerle adlandırıyor ve aralarında güvensizlik olduğundan sağlıklı bir ilişki gerçekleşmiyor olabilir. Bir davranışı yapmak zorunda bırakan duyguya 'zorlantı' denir.

Son olarak bir davranışın ortaya çıkardığı olumsuz durumları vurgulamak, negatif iletişim; olumlu duyguları vurgulamak, pozitif iletişim ile adlandırılır.

***

Tüm anlatınları, Pedagog Adem Güneş'in ağzından dinlemek için aşağıdaki videoyu izleyiniz.

2 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]