Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz Sakarya'ya geldi

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Çıraklık Arama Konferansı Sonuç Bildirgesi Programına katıldı.

Best Western Premier Otel’de gerçekleştirilen programda Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Vali İrfan Balkanlıoğlu, AK Parti MKYK Üyesi Recep Uncuoğlu, AK Parti Milletvekilleri Prof. Dr. Mustafa İsen ve Ayhan Sefer Üstün, SAÜ Prof. Dr. Muzaffer Elmas, SESOB Başkanı Hasan Alişan, Kaymakamlar, ilçe belediye başkanları ve oda başkanları yer aldı. Programda Çıraklık Arama Konferansı Çalışma Grubu üyelerine teşekkür belgesi verildi.

Sakarya’da potansiyel var

Programın açılış konuşmasını yapan SESOB Başkanı Hasan Alişan, “Ahilik haftası etkinlikleri çerçevesinde esnaf ve sanatkâr kesiminin önemli sorunu olan çıraklık sorununu ele almak istedik. Kesimimizin geleceğinin umudu olarak gördüğümüz çırakların sorunlarını çözmeyi hükümete bırakmadan çözüme ulaşmak için harekete geçtik. Gelişmiş Avrupa Ahiliği bizden alarak onu kendilerine göre revize ederek geliştirdiler. Biz de Sakarya olarak Ahiliği taşıyoruz. Sakarya’da çok sayıda çıraklık okulu kuruldu. Sakarya’da şu anda bin 867 çıraklık öğrencimiz var. Bunların önemli bir kısmı devletin bize sağladığı desteklerden istifade edenler. Arama Konferansı’nda 84 arkadaşımız çalıştı. Çıraklık ruhunun yaygınlaşması için, çıraklığı sevdirmek, sempati kazandırmak için bir kamu spotu hazırladık. Çalışmalarımızın sonucunda 168 sayfalık bir kitap bastırdık” diye konuştu.

Sorunlar belirlendi

Çalışma gruplarının çalışmaları neticesinde ortaya çıkan sonuç bildirgesini paylaşan Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ece Kuzulu Kanaslan, “5 çalışma grubu halinde çalıştık. Hepsi çıraklık sorununu farklı noktalardan ele aldı. Sonuç olarak eğitim, sosyal haklar, paydaş ilişkileri, toplumsal statü ile ilgili sorunlar olduğunu gördük. İş piyasasının talep ettiği bazı meslek dallarının çıraklık eğitiminde yer almaması, ailelerin ve çocuklarının uygun meslek seçiminde bilgi sahibi olmaması önemli sorunlar arasında ortaya çıktı.”

Almanya’da mesleki eğitim

Alman Mesleki Eğitim ve Öğretim Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Martin Trentmann, “Çifte mesleki eğitim programı mesleki eğitimde önemli bir yere sahip. Eğitim alanlarının çoğunu orta halli ve büyük şirketler oluşturuyor. Bunlar stajyer yetiştiriyor ve bu stajyerlerin azımsanmayacak bir kısmını işe alıyor. Hükümet mesleki eğitim ve öğretim sisteminin masraflarını işverenlerle paylaşıyor. Genç çırakları teşvik etmek için önemli ekonomik tedbirler alınıyor. 2 koordinasyonlu bir eğitim düzeni var. Bunların ayaklarını şirket içi eğitim ve mesleki okullarda verilen eğitim oluşturuyor. Mesleki eğitimde çalışma sürecinde öğrenim, işbirliği ve sosyal çevreyi geliştirme önemseniyor” ifadelerini kullandı.

Değerli bir çalışma

Başkan Toçoğlu, “Sakarya Valiliği, Sakarya Üniversitesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, SESOB ve İŞKUR işbirliği ile örnek bir birliktelik göstererek değerli bir çalışmaya imza atıyoruz. Bugün sonuç bildirgesini sunmak üzere buradayız. Burada çalışan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yoğun emek sarf ettiler. Sonuç bildirgesi ülkemize, şehrimize ve esnaflarımıza hayırlı olsun.”

AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Mustafa İsen, “Yakın zaman önce çıraklarla ilgili çok önemli yasal düzenlemeler gerçekleştirildi. Bu arama konferansı da bu sürecin önemli halkalarından birisiydi. İnşallah Sayın Bakanımız ile bu bildirge kitlelere ulaşacaktır. Örnek bir çalışma olduğu kanaatindeyim. Hayırlara vesile olsun.”

Gerekli yerlere ulaşacaktır

Ustaların en çok çırak konusunda yakındıklarını belirten Vali Balkanlıoğlu, “Bu organizasyonun Ahilik Kültür Haftası’na denk gelmesi çok önemli. Birçok meslek ve sanatın yok olmaması için örnek bir çalışma. Kitap olarak da basıldı ve gerekli yerlere ulaşacaktır” şeklinde konuştu.


Orta direk sağlam olmalı

Konferansa katkı verenlere teşekkürlerini ileterek konuşmasına başlayan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “İnşallah konferans düzenleme amacına ulaşır. Arama konferansı ortak aklı bulmadır. İstişare etmek, farklı fikirleri almak ve ortaya bir fikir çıkarmak önemlidir. Burada esnafın ortak aklı var. Ahilik toplumu güçlü kılan tüm hasletlere sahip olmaktır. Sözü doğru, özü doğru olmaktır. Bizim kültürümüzde esnaf ve sanatkâr toplumun orta direğidir. Onlar ne kadar sağlam dururlarsa toplum o kadar güçlüdür. Mesleki eğitim tecrübe ve tecrübenin aktarılmasını ister. Ustadan çırağa eğitim çok önemlidir.”

Hedef yüzde 60

Bakan Yılmaz, “Türkiye’de mesleki ve teknik eğitimin payı önemli. Sakarya’da bu oran yüzde 43. Hedefimiz ülke genelinde yüzde 60’ı bulmak. Bakanlığımız önemli bir bütçeyi mesleki eğitime ayırıyor. Bu yıl 13,3 milyar lira ayırdık. Bu hükümetin 2002’de Milli Eğitimin tamamına ayırdığı paradan fazla. 2017-18 Eğitim Öğretim Yılı mesleki eğitimde birçok yenilik var. Çıraklık eğitimini zorunlu eğitime almadık. Biz bunu yaptıktan sonra geçen yılla bu yıl arasında çıraklıkta yüzde 50 artış oldu. Çıraklar işçi değil, öğrencidir. Onlara o şekilde davranılmalıdır. Çıraklarımız ek ders vererek lise mezunu olabilecekler. Oradan yüksek öğretime geçebilecekler.”

Staj desteği

Bakan Yılmaz, “Ustalık Belgesi vermekle ilgili yönergemiz hazır. İşletmeler kendi bünyelerinde ustalık programı açabilecekler. Eğitim serbest, siz eğitimi yapın biz denetimi yaparız. Staj için devlet olarak destek veriyoruz. Almanya’da devlet bunun için 9,7 milyar, özel sektör 7,7 milyar veriyor. Birbirine çok yakın değerler. Ülkemizde de özel sektörün katkısı artmalı. Satın alma gücü gerçek refahı gösterir. Biz bu alanda 13. sıradayız. Bu büyük bir başarı. Bunu milletimizin istikrar ve güvenden yana tercih ortaya koyması sağlamıştır. Cumhuriyet kurulduğundan beri her hükümete ortalama bir buçuk yıl düşmüş. Bu sürede proje üretilebilir mi? Yoksulluk bizimle azaldı. Kişi başına 4 dolardan aşağıya günlük yoksulluk kalmadı. Bunun da oranı yüzde 1’in altında. Her şeyi çözmedik ama çok şeyi çözdük.”

Çevre dostu okul

“Beceri eğitimi ve staj imkânı sağlayan işletmelere 239,4 Milyon TL verdik. Mesleki ve teknik eğitime devam eden öğrencilerimize alan eğitiminde çalışmaya başladıkları andan itibaren sigorta yapıyoruz. Ahilik kültürünün geleceğe aktarılması için 9. sınıfların mesleki eğitim derslerine mesleki ahlak konusunu yerleştirdik. Bu yıl eğitim öğretime ilk defa Ankara’da çevre dostu bir okul kazandırdık. Elektriğini ve ısınma enerjisinin yüzde 80’ini güneş ve rüzgardan sağlayacak. Bu tarz okulları ülkemizde yaygınlaştırmak istiyoruz. Bilerek ve görerek öğrenmek çok önemli. OSB’ler içindeki okullara destek veriyorduk. Uygulamanın başarıya ulaştığını gördük. OSB dışı özel mesleki liselere de destek sunmaya başladık.”

İhracatta 800 kat artış

Bakan Yılmaz sözlerini şöyle sonlandırdı, “Eğitim alanında birçok ilerlemeler var. Öğrencilerimize daha kaliteli eğitim vermek istiyoruz. Eğitimi toplum olarak öncelemeliyiz. Biz geldiğimizde yüzde 2,8 olan eğitim desteği şu anda 5,8. OECD ülkelerinde bu pay yüzde 5,2. Bundan dolayı Türkiye çok büyük bir değişim ve ilerleme gösterdi. Savunma Sanayi ihracatımız 1,6 milyar dolar. 2002’ye göre 800 kat arttı. Türkiye’de elmas yok, petrol yok, doğalgaz yok ama eğitimli beşeri sermaye bir elmastır. Bununla ekonomik göstergelerde üst sıralarda yer alıyoruz. 1939’da 1. Milli Eğitim Şurası’nda dönemin bakanı Hasan Ali Yücel müfredatı gözden geçirelim demişti. Öğrencilerin zayıf olduğu söyleniyordu. Şimdi de aynı şeyler söyleniyor. Ama rakamlar konuşuyor. Türkiye’nin nereden nereye geldiğine bakmak lazım. Eğitimin amacı toplumu daha refah yapmaktır. Biz bunu başardık”.

Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nu makamında ziyaret eden Yılmaz, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de eğitim olanaklarının çok iyi seviyelere geldiğini anlattı.

Örgün ve yaygın eğitim bir arada dikkate alındığında 2002-2003'te öğrenci sayısının 156 binin üzerindeyken bugün 246 binin üzerinde olduğunu kaydeden Yılmaz, "Bunlardan sadece 180 bini örgün eğitimde. Derslik sayısı örgün ve yaygın eğitimde 4 bin 450 iken 8 bin 512'ye ulaştı. Bunun 6 bin 500'den fazlası örgün eğitim içerisinde. Öğretmen sayımız, halk eğitim de dahil olmak üzere 2002-2003'te 6 bin 664'tü, şimdi 12 bin 412. Yani yüzde 100'den fazla bir öğretmenimiz var. Yine kaliteli bir eğitim için aranan unsurlardan birisi derslik başına düşen öğrenci sayısı. Türkiye'de 36 idi biz bunu 24'e düşürdük." değerlendirmesini yaptı.

2002'de yüzde 10 civarında olan okul öncesi eğitimin geçen yıl "brüt olarak yüzde 70'e çıktığını" dile getiren Yılmaz, eğitimde kalite arttırılmak isteniyorsa mutlaka okul öncesi eğitime önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Genel itibarıyla hep şunu söylüyorlar, 'Verin 7 yılı, alın 70 yılı' 7 yıl dedikleri, 3 yıl okul öncesi 4 yıl da ilkokul. Çocuğun şekillendiği eğitimle ilgili temel değerlerin atıldığı bir dönem. Dolayısıyla da okul öncesi eğitime değer veriyoruz. Bilimsel araştırmalarla da ispatlanmıştır ki bir yıl okul öncesi eğitim alan, almayana göre daha başarılı. İki yıl okul öncesi eğitim alan da bir yıl alana kıyasla daha başarılı, üç yıl okul öncesi eğitim alan da iki yıl eğitim alana göre daha başarılı. Biz sayın başbakanımızın da talimatıyla okul öncesi eğitimi 5 yaşa 1 yıl olacak şekilde yaygınlaştıracağız. Daha sonra bunu 4-5 şeklinde düzenleyeceğiz. Milli Eğitim Bakanlığının 2015-2019 stratejik planında ise 2019 yılında okul öncesi eğitimi 5 yaşa yönelik olarak yüzde 92 hedefinin yakalanması öngörülmüş. Biz inşallah bunu yakalayacağız."

Okul öncesi eğitim hariç diğer okullarda taşımalı eğitimin söz konusu olduğunu anımsatan Yılmaz, "Okul öncesi eğitimde ise hiçbir öğrenciyi taşımayacağız. Kapanmış okulları tekrar açıyoruz, öğretmeni taşıyacağız. Dolayısıyla okul öncesi eğitimdeki evlatlarımızı eğitsin diye öğretmen taşınacak." dedi.

Kaliteli bir eğitim için derslik başına öğrenci sayısı kadar öğretmen başına düşen öğrenci sayısının da önemli olduğunu anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Türkiye genelinde toplam ortalaması 28 iken 17'ye düştü. Sakarya'da bir adım daha iyiyiz. 2002 yılında ilköğretimde 28 öğrenciye bir öğretmen düşüyorken, şimdi 16 öğrenciye bir öğretmen düşüyor. Bizim dönemimizde 588 milyon liranın üzerinde bir yatırımı Sakarya'da gerçekleştirdik. Şu anda devam eden yatırımlarımız da 90 milyonun üzerinde. Özü şu, Türkiye'nin eğitimde bugünü dünden çok daha iyi. Sakarya'nın da eğitiminin bugünkü hali dünden çok daha iyi ama hedeflerimiz büyük. 'Türkiye'yi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkaralım, insanımızı mutlu kılalım, hayatla daha fazla bağlantısı olsun' diyoruz. Bunun da eğitimle sağlanacağının farkındayız. Öncelikli gündemimiz eğitim. 'Nasıl yaparız da eğitimin kalitesini daha da artırabiliriz?' diye düşünüyoruz. İki değişmez hedefimiz var. Birisi fırsat eşitliğini sağlamak, birisi daha kaliteli eğitim vermek. Geçmişe kıyasla iyi bir noktadayız. Allah nasip ederse önümüzdeki dönemde kaliteli eğitim verme doğrultusunda ve fırsat eşitliğini sağlama konusunda büyük mesafe alacağımızı söylemek isterim."

Bakan Yılmaz, ayrıca Sakarya'ya ikinci üniversite ve bir fen lisesinin daha yapılması için başlatılan çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.

Konuşmanın ardından Vali Balkanlıoğlu, Yılmaz'a hediye takdim etti.

Bakan Yılmaz daha sonra kentten ayrıldı.
6 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]