Kenan Sofuoğlu: Milletvekilliğini beceremedim
AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu, sosyal medyada katıldığı bir programda milletvekilliğini beceremediğini söyledi. Sofuoğlu eşinin üzerine lüks araba alması ve bir dönem gündem olan Emir erlerim" fotoğrafıyla ilgili düşüncelerini de anlattı.
Armağan Çağlayan'ın Youtube kanalına konuk olan Kenan Sofuoğlu, şunları söyledi; "
Eşimin arabasına da değineceğim burada. Çünkü konuşulması gereken şeyler var. Eşimin adına araba alma olayı ben spor yaparken de eşimin adına aldığım bir Ferrari vardı, kayınvalidemin de desteğiyle. Tabii o zaman eşimin adına...Bize kendisi destek oluyor bir kısmı hediye olarak. Lamborghiniyi gittim kendim aldım. Eşimin adına gelince Türkiye'de yabancıların birer tane araba alma hakkı var. Şimdi bunu almak ama kolay bir şey değil çünkü devlete bir teminat vermek gerekiyor gerçekten zor şartları var. Aldığınız zaman da onun Türkiye'deki vergiler ödemeniz gerekiyor. Mesela en son aldığın Ferrari bunların fiyatını bile vereceğim sadece 12 milyon TL devlete teminat yatırdım ödedim. Şimdi insanlar gelmiş diyor ki niye vergisiz araba. Kardeşim eğer hakkım varsa benim eşimden ötürü hakkım var. Bu çok özel bir araba çok çok pahalı bir araç alabilecek imkanım da yok. Yani 16 milyon verecek imkanım da yok olmadığı için gittim. Ben de böyle bir imkan var eşim var. Ben her zaman diyorum bulabilen varsa imkanın varsa hevesi olan varsa benim hevesim var. Yapabilen yapsın kardeşim Kenan Sofuoğlu'na özel bir şey değil ki bunu yapabilen herkes yapar.
ARAYAN ARAYANA; HERKES KENAN NE YAPTIN DİYOR
Emir erlerim mevzusuna da girmek isterim. İnsanlar hata yapar. Ben hayatım boyunca bir büyüğümün yanında ayak ayak üzerine atmış bir insan değilim. O gün yanlış hatırlamıyorsam bütçe çalışmaları olması lazım. O dönem sürekli meclisteyiz. Bunalmışım zaten oralarda fazla durunca bunalıyorum. Geldim odamda ayağımı uzattım. Kimse yok tek başımayım kahve içiyorum ve orada bizim benim danışmanım aynı zamanda da akrabam Semih var. Ben Semihi hiçbir zaman da bırakmadım o zaman öyle bir video izliyor.
Ben resim çekip kendi kendi kendime resim çekiyorum. Semih ben de resme gireceğim öteki Levent abi ben de gireceğim dedi. Semih Emirlerim yaz dedi. Bir şaka olacağını düşündüm o anki aklınla ya insan hata yapar ya işte attım o arada bana bir telefon geldi ama bu konuyla alakalı değil. 5 dakika geçti aradan telefonu kapattığımda arayan arayana Kenan sen ne paylaşımı yaptın. Diyorlar. Hemen Instagram'a tekrar girdim girdim de ben ne yaptığımı anladım ve hemen sildim.
SİYASETÇİ OLDUĞUMU, MİLLETVEKİLİ OLDUĞUMU UNUTMUŞUM
Tabi siyasetin içinde olduğumuzu unutmuştum. Siyasetçi olduğumu bir milletvekili olduğumu unutmuşum. Hiç aklımın ucundan geçmiyor onu paylaşırken... Sildim ama iş işten geçmiş. Alan almış, paylaşan paylaşmış. Her zaman söylüyorum her yerde de söyledim burada insanlar hatalar yapabilir onu benim yaptığım hatalardan biri. Belki bir sebebi vardır belki yapmam gerekiyordu Allah'ım bir takdiri yani çok üzüldüm. O dönemde o dönemde açık söyleyeyim bir fırsattır bu işi bırakmak için. Milletvekilliğinden kurtulmak için süper bir fırsat. Cumhurbaşkanımız ile konuşmadım bu konuyu. Grup başkanımız Naci Bostancı'ya gittim. “Bir açıklama yapalım” dedi. “Tamam abi siz ne diyorsanız yapayım ben” dedim. Ben bir hata yaptım siyaseti bilen biri de değilim.
KOLTUĞU BIRAKIP GİTMEK İHANET OLURDU
Çok hakaretler yedik. Sabrettim niye açık konuşacağım niye durdum. Çünkü Cumhurbaşkanı 3. sıradan Sakarya'da kim aday gösterseydi bu milletvekili olacaktı, yani bir nevi bana bir emanet verdi. Meclise bir koltuğu emanet etti. Orada bizim tabii koltuk sayısı kritik. AK Parti'nin de önceki dönemler gibi çok rahat değil. Zaten kritik bir durumda ve o yüzden bir koltukta da ben zarar ettirmemek istedim. Bana güvenmiş bir insanın bana verilmiş bir emanete ihanet etmek gibi olurdu koltuğu bırakıp gitmek. Bugüne kadar 3 yıla yaklaştı. Üç ayda bir bana maaş veriliyor bir milletvekili olduğum için. Hepsi makbuzlu... İlk hafta ona yardım buna yardım bitiyor. Semih ödemeleri yapıyor aylık kira ödemeleri var. Vekilliğin bana verdiği zararlar var. Yılda yüzbin kilometre civarında Ankara yolu yapıyorum ben. Arabaları milletvekilliğinden dolayı da kimse araba vermedi. Her yıl araba değiştiriyorum. Artık haftada iki kere üç kere Ankara'ya gidiyorum geliyorum geliyorum.
İNSANLAR BUNU DUYMAKLA MUTLU OLACAKSA BURADAN DUYSUNLAR
Seçimlere zaten şurada 2 yıl kaldı. Seçim çalışmalarına bir yıl kaldı. Seçim çalışmaları yaklaştığında Cumhurbaşkanımıza gideceğim ve “efendim” diyeceğim. “Lütfen bana müsaade edin ben bu işi beceremiyorum beceremedim” diyeceğim. İnsanlar bunu duymakla mutlu olacaksa eğer eğer buradan da duysunlar. Ben milletvekilliğini beceremedim, beceremiyorum. Ben şimdi sevdiğim kişilerle uğraşacağım. Sporcu yetiştireceğim İnşallah. Türkiye'ye çok faydalı işler yapmaya devam edeceğim. Yaptım demiyorum yapmaya devam edeceğim. Çünkü geçmişi konuşmaya gerek yok. Ben önüme bakıyorum. İnşallah güzel hayallerim var. Güzel planlarım var İnşallah çok güzel şeyler yapmak gibi altyapı çalışmalarım da var yapacağım"