Gül Başörtüsü Kanunu'nu Onayladı

Geçtiğimiz hafta Meclis'te rekor oyla kabul edilen başörtüsü kanunda değişiklik öngören teklif, Cumnurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yükseköğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasını öngören 5735 sayılı ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''u onayladı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül'ün onayladığı kanun, yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi. 5735 sayılı ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''la Anayasa'nın, ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinin son fıkrasına, ''... ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında'' ibaresi ekleniyor.

Bu değişiklikle madde, ''Devlet organları ve idari makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır'' haline geliyor.

Anayasa'nın, ''Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi'' başlıklı 42. maddesine ise ''Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir'' şeklinde yeni bir fıkra ekleniyor.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, 5735 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la yapılan düzenlemelerin, ''Hukukun genel ilkelerine, Cumhuriyet'in temel niteliklerine ve Anayasa değişikliğine ilişkin şekil kurallarına aykırı bulunmadığı'' bildirildi.

Açıklamada, ''Bununla birlikte bazı vatandaşların endişelerinin de anlayışla karşılanmasında ve bu endişeleri giderecek düzenlemelerin hayata geçirilmesinde zorunluluk bulunduğu'' ifade edilerek, ''Sayın Cumhurbaşkanımız bu kaygıların giderilmesi konusunda azami hassasiyet ve özenin gösterilmesi gereğine inanmaktadır'' denildi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nin yazılı açıklamasında, kanunla ilgili olarak yapılan incelemede, Anayasanın 10'uncu ve 42'nci maddelerine eklenmesi öngörülen hükümlerin, Anayasa'da zaten var olan hükümleri daha ayrıntılı bir şekilde tavzih ve teyit etmek suretiyle kanun önünde eşitlik ilkesini ve eğitim ve öğrenim hakkını güçlendirmeyi hedeflediğinin anlaşıldığı belirtilerek, ''İncelenen Kanunla yapılan düzenlemeler hukukun genel ilkelerine, Cumhuriyet'in temel niteliklerine ve Anayasa değişikliğine ilişkin şekil kurallarına aykırı bulunmamıştır'' denildi.

Kanun'un Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan dört siyasi partiden üçünün desteğine ve milletvekillerinin geniş bir mutabakatına dayalı olarak 411 oyla kabul edildiğinin hatırlatıldığı açıklamada, bunun genel seçimlerdeki oyların yaklaşık olarak yüzde 80'ine tekabül ettiğine dikkat çekilerek, çeşitli kamuoyu araştırmalarında da sorunun çözümü konusunda genel bir eğilimin ortaya konduğunun görüldüğü belirtildi.

Kanuna ilişkin tartışmalar ve Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilmesinden sonra Cumhurbaşkanlığına iletilen görüşler sebebiyle, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konunun uzmanlarıyla görüştüğü ve konunun her yönüyle değerlendirilmesi için ayrıntılı incelemeler yaptırdığının altı çizilen açıklamada ayrıca, sorunun çözümüne yönelik olarak bazı sivil toplum kuruluşlarınca getirilen alternatif önerilerin değerlendirildiği belirtildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi: ''Sayın Cumhurbaşkanımız, meselenin Anayasa değişikliğine gerek kalmadan partiler arasında sağlanacak bir mutabakatla çözümü için sivil toplum örgütlerinin başlattıkları iyi niyetli girişimlere fırsat vermek amacıyla bir süre beklemeyi uygun bulmuşlar ve bu girişimlerin sonuçlanmasını beklemişlerdir. Ancak, kanunların yayımlanması için Anayasanın 89'uncu maddesinde öngörülen süre içinde söz konusu girişimlerden bir sonuç alınamayacağı anlaşılmıştır.

Bu sebeplerle, anılan Kanun Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89'uncu ve 104'üncü maddeleri uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir. Bununla birlikte, bazı vatandaşlarımızın endişelerinin de anlayışla karşılanmasında ve bu endişeleri giderecek düzenlemelerin hayata geçirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu kaygıların giderilmesi konusunda azami hassasiyet ve özenin gösterilmesi gereğine inanmaktadır. Ayrıca, diğer temel hak ve hürriyetleri güçlendirecek düzenlemelere hız kazandırılması ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinin gerektirdiği reformlara öncelik verilmesi de Sayın Cumhurbaşkanımızca gerekli görülmektedir.''

AA

16 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]