Geyve'deki taş ocağında korkutan patlama

Geyve ilçesi Geyve Boğazı mevkiinde kurulu bulunan taş ocağındaki bir patlama yaşandı.

D-650 Duble Yolu üzerinde kurulu taş ocağındaki patlama anını amatör kamerasıyla kaydeden emekli Bomba İmha Uzmanı Kamuran Tan, bu patlamaların sık sık yaşandığını belirterek yetkililerin artık bu duruma bir çözüm bulması gerektiğini söyledi.

Taş ocağının yaptığı patlamalarla çevreye büyük zarar verdiğini ileri süren Tan, "20 Temmuz Cumartesi günü taş ocağı firması iki bin kilonun üzerinde patlayıcı kullanarak patlama gerçekleştirdi. Patlamayla birlikte meşe ağacı katliamı yaşandı. TEİAŞ ve SEDAŞ’a ait direkler sallandı. Bu direklerin yıkılması mı bekleniyor. Karayoluna kaya heyelanının olması mı bekleniyor. D-650 karayolu Karaçam mevkiinden başlamak suretiyle kaya heyelanı tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor” dedi.

Tan, durumu defalarca yetkililere bildirmelerine rağmen hiçbir önlem alınmamasına tepki göstererek, can kaybı olmadan patlamalara bir önlem alınmasını istedi.

Geyve ilçesi Geyve Boğazı D-650 Duble Yolu üzerinde kurulu taş ocağındaki patlamalarla ilgili SELTAŞ firması yetkilisi Bülent Yılmaz bir açıklama yaptı.

Yılmaz, gayriresmi bir faaliyetleri bulunmadığını, ÇET raporları ve resmi evraklarının tam olduğunu belirterek, taş ocağındaki patlama anını amatör kamerasıyla kaydeden emekli Bomba İmha Uzmanı Kamuran Tan’ın iddialarını yalanladı.

SELTAŞ yetkilisi Bülent Yılmaz, yaptığı açıklamada, bu iddiaların uzun zamandır devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Bizim ocağımızın hemen yanında Akıncı köyü vardır. Akıncı köyünde emekli polis memuru bir arkadaşımız, izinsiz olarak sürekli taş ocağımızdaki faaliyetleri kayda almaktadır. Kamera marifetiyle çekmektedir. Biz bunu birkaç kez jandarmaya bildirdik, bunun yanlış olduğunu kendisine anlattık. Bir ara vazgeçmişti şimdi tekrar başladı, artık uğraşılmak olmaktan çıktı. Ben bizim ocağımızın hiçbir gayriresmi faaliyeti olmadığını, ÇET raporunu, patlayıcıların hatta ve hatta NATO’nun boru hattının izinlerinin hepsini, SEDAŞ’ın izinlerinin alınarak ÇET raporu aldığımı söylemek istiyorum. Bunu da istenildiği vakit ibraz edebilirim.”

"Arkadaşımız bize takmış durumda"

Türkiye’nin boş bir ülke olmadığını, yetkililerin gayri resmi faaliyet olduğu takdirde faaliyetlerini durdurabileceklerini söyleyen Bülent Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada bir sürü yetkili var bu yetkililer gerekirse bizim eğer bir gayriresmi faaliyetimiz varsa bu faaliyetimizi durdurur. Bizim böyle bir faaliyetimiz olmadı, olmayacakta. Ben iki dönem bu meslek grubunun Sakarya Ticaret Sanayi Odası’nda Meclis Üyeliğini yaptım. Bütün bu sorunları kamuoyuna taşıyan bir insanım. Fakat bu arkadaşımız her ne sebep ise bize takmış durumda, kimseye rahatsızlık vermediğimiz halde sürekli taş ocaklarının kapanmasını, bu faaliyetlerin durdurulmasını istemektedir.”

"Taş ocakları kapanırsa inşaatlar ne olacak?"

Taş ocaklarının kapatılmasının istenmesini anlayamadığını ifade eden Bülent Yılmaz, şöyle konuştu: “Benim anlayamadığım nokta şu, taş ocakları kapatılırsa, taş tuzu ve mıcır üretilmezse, çimento elde edilmezse acaba yarın bu inşaatları biz ne ile yapacağız, nasıl olacak. Yoksa tekrar eskiye dönüp kilden mi yapacağız, çamurdan mı yapacağız, sazlardan mı ev yapacağız. Bunu da anlamış değilim.”

Zor bir mesleği icrca ettiklerini belirten Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim köyümüzde olmasın, nerede olursa olsun mutlaka bir köyün yakınında bir yerde yani, karayoluna çok çok uzaklıkta taş ocakları yok. Olması da mümkün değil, çünkü maliyetleri çok yüksek, günümüzde akaryakıt giderleri çok fazla. Biz çok zor bir mesleği ircaa ediyoruz ama maalesef böyle arkadaşlarla da uğraşmak zorundayız. İnşallah yetkililer benim sesime kulak verirler.”

10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]