Genç avukatlar yemin ederek göreve başladı
Sakarya Barosu Hizmet Binasında gerçekleşen tören ile yemin ederek meslek hayatlarına başlayan avukatlar Emre Doğan, Ümmühan Demirtaş, Zeynep Balcı, Ezgi Patat ve Nurseda Nalbant ruhsatnamelerini aldılar.
Törene Baro Başkanı Av. Zafer Kazan, yönetim kurulu üyeleri, avukatlar ve yakınları katıldı. Törende açılış konuşmasına yapan Başkan Kazan öncelikle mesleğe yeni başlayan avukat ailelerine “evlatlarınızla gurur duyun” dedi;
"Evlatlarınızla gurur duyun"
”Evlatlarınızla gurur duyun. Emekleriniz, mücadeleniz sonucu onlar hukukçu oldular, avukat oldular. Ettikleri bu yeminle bir ömür boyu hukuka dair adalete dair söyleyecekleri, yapacakları çok şeyler olacak.” şeklinde konuştu. Genç meslektaşlarına da seslenen Başkan Kazan “sadece cübbe bir avukatı avukat yapmaz” dedi;
"Cübbe avukat yapmaz"
“Şunu unutmayın! Üzerinizde ki cübbe sizi avukat yapmayacak. Sizi asıl avukat yapacak hukuk için, adalet için gösterdiğiniz mücadele olacaktır. Bir haksızlık var; karşısında duruyor musunuz? Özgürlükler kısıtlanıyor, buna itiraz ediyor musunuz? İşte siz günümüzde işlevini kaybeden bu kavramların savunucuları olarak mücadele ettiğiniz sürece avukat olacaksınız.
"Hukukun olmadığı ülkelere bakın"
Hakimleri“hakim” mahkemeleri “mahkeme” yapan avukatlardır. Avukatların olmadığı ülkelerde hukuktan söz edilemez. Bakın sınırlarımıza! Kan akan, her gün silahların patladığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Hukukun olmadığı ülkelerin neler yaşadığını görüyoruz. Bizi kurtaracak şey hukuktur. İnsanların geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan şey “hukuk bilinci”dir.
"Demokrasi hiç bir vasilik tanımaz"
“Hukuk bilinci”nin olmadığı bir ülkede demokrasinin varlığından söz edilemeyeceğini belirten Başkan Kazan; ”Seçim demokrasinin içinde yer alan onlarca unsurdan sadece biridir. Demokrasi herhangi bir zümrenin veya gücün egemenliğini dayatacağı bir araç haline gelirse işte o zaman korkularla yönlendirilen insanların iradeleri ülkeyi karanlık noktalara götürebilir. Bu yüzden tekrar tekrar aynı şeyi söylüyoruz ‘demokrasi hiçbir vasilik tanımaz, hukukun olmadığı ve fakat korkunun egemen olduğu bir yerde yaşayamaz’ diyerek konuşmasına şöyle devam etti;
Atatürk’ün hedefi
Çağdaşlarına göre bu gerçeği ilk görenlerden biri Atatürk’tür. Zira aynı dönemde hukuktan ve hukukçudan rahatsız olan ve “şu avukatlar olmasa ülkeyi çok daha iyi idare ederdim” diyen Mussolini’ye karşılık Mustafa Kemal Atatürk “bu müessesenin açılışından duyduğum mutluluğu başka hiçbir şeyden duymadım” diyecek ve 1925 yılında Ankara’da bir hukuk Fakültesi açacaktır. Zira O, Hukukun temelleri üzerine inşa edilmiş bir Türkiye Cumhuriyeti hayal ediyordu. Ülkenin ve milletin geleceğinin “hukuk bilinci”nin hakim olmasına bağlı olduğunu çok iyi görmüştü. İşte bu sebeple Demokrasi, Laiklik ve Hukukun evrensel ilkeleri Türkiye Cumhuriyetinin kalbidir. Öyle inanıyor ve güveniyorum ki genç avukat kardeşlerim bu ilkeleri yaşatacaklar ve geleceğe taşıyacaklardır.
"Hayal ettiğimiz ülke için"
Şimdi sizler bu mesleğin ülkemiz için, çocuklarımız, yarınlarımız için ne kadar hayati bir meslek olduğunu bilerek göreve başlayacaksınız. Devrettiğimiz bayrağı teslim alacaksınız. Hayalini kurduğumuz bu ülke için, huzurun, adaletin, hukukun inşa edileceği günler için tüm ruhunuzla mücadele edeceğinize inanıyor o azmi sizde görüyorum.” diyerek genç avukatlara başarılar diledi.
Yanlarında stajlarını yaptıkları avukatlardan ruhsatnamelerini alan genç avukatlar mutluluklarını arkadaşları ve aileleri ile paylaşarak hatıra fotoğrafları çektirdiler.
Törene Baro Başkanı Av. Zafer Kazan, yönetim kurulu üyeleri, avukatlar ve yakınları katıldı. Törende açılış konuşmasına yapan Başkan Kazan öncelikle mesleğe yeni başlayan avukat ailelerine “evlatlarınızla gurur duyun” dedi;
"Evlatlarınızla gurur duyun"
”Evlatlarınızla gurur duyun. Emekleriniz, mücadeleniz sonucu onlar hukukçu oldular, avukat oldular. Ettikleri bu yeminle bir ömür boyu hukuka dair adalete dair söyleyecekleri, yapacakları çok şeyler olacak.” şeklinde konuştu. Genç meslektaşlarına da seslenen Başkan Kazan “sadece cübbe bir avukatı avukat yapmaz” dedi;
"Cübbe avukat yapmaz"
“Şunu unutmayın! Üzerinizde ki cübbe sizi avukat yapmayacak. Sizi asıl avukat yapacak hukuk için, adalet için gösterdiğiniz mücadele olacaktır. Bir haksızlık var; karşısında duruyor musunuz? Özgürlükler kısıtlanıyor, buna itiraz ediyor musunuz? İşte siz günümüzde işlevini kaybeden bu kavramların savunucuları olarak mücadele ettiğiniz sürece avukat olacaksınız.
"Hukukun olmadığı ülkelere bakın"
Hakimleri“hakim” mahkemeleri “mahkeme” yapan avukatlardır. Avukatların olmadığı ülkelerde hukuktan söz edilemez. Bakın sınırlarımıza! Kan akan, her gün silahların patladığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Hukukun olmadığı ülkelerin neler yaşadığını görüyoruz. Bizi kurtaracak şey hukuktur. İnsanların geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan şey “hukuk bilinci”dir.
"Demokrasi hiç bir vasilik tanımaz"
“Hukuk bilinci”nin olmadığı bir ülkede demokrasinin varlığından söz edilemeyeceğini belirten Başkan Kazan; ”Seçim demokrasinin içinde yer alan onlarca unsurdan sadece biridir. Demokrasi herhangi bir zümrenin veya gücün egemenliğini dayatacağı bir araç haline gelirse işte o zaman korkularla yönlendirilen insanların iradeleri ülkeyi karanlık noktalara götürebilir. Bu yüzden tekrar tekrar aynı şeyi söylüyoruz ‘demokrasi hiçbir vasilik tanımaz, hukukun olmadığı ve fakat korkunun egemen olduğu bir yerde yaşayamaz’ diyerek konuşmasına şöyle devam etti;
Atatürk’ün hedefi
Çağdaşlarına göre bu gerçeği ilk görenlerden biri Atatürk’tür. Zira aynı dönemde hukuktan ve hukukçudan rahatsız olan ve “şu avukatlar olmasa ülkeyi çok daha iyi idare ederdim” diyen Mussolini’ye karşılık Mustafa Kemal Atatürk “bu müessesenin açılışından duyduğum mutluluğu başka hiçbir şeyden duymadım” diyecek ve 1925 yılında Ankara’da bir hukuk Fakültesi açacaktır. Zira O, Hukukun temelleri üzerine inşa edilmiş bir Türkiye Cumhuriyeti hayal ediyordu. Ülkenin ve milletin geleceğinin “hukuk bilinci”nin hakim olmasına bağlı olduğunu çok iyi görmüştü. İşte bu sebeple Demokrasi, Laiklik ve Hukukun evrensel ilkeleri Türkiye Cumhuriyetinin kalbidir. Öyle inanıyor ve güveniyorum ki genç avukat kardeşlerim bu ilkeleri yaşatacaklar ve geleceğe taşıyacaklardır.
"Hayal ettiğimiz ülke için"
Şimdi sizler bu mesleğin ülkemiz için, çocuklarımız, yarınlarımız için ne kadar hayati bir meslek olduğunu bilerek göreve başlayacaksınız. Devrettiğimiz bayrağı teslim alacaksınız. Hayalini kurduğumuz bu ülke için, huzurun, adaletin, hukukun inşa edileceği günler için tüm ruhunuzla mücadele edeceğinize inanıyor o azmi sizde görüyorum.” diyerek genç avukatlara başarılar diledi.
Yanlarında stajlarını yaptıkları avukatlardan ruhsatnamelerini alan genç avukatlar mutluluklarını arkadaşları ve aileleri ile paylaşarak hatıra fotoğrafları çektirdiler.
8 yıl önce
Avukatlar Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]