Eğitim İlke-Sen: "Bir dönem daha bitti, sorunlar bitmedi!"

Eğitim İlke-Sen MYK üyesi Beytullah Önce, 2013-2014 eğitim-öğretim yılının birinci dönemine dair yaptığı açıklamada, kamu çalışanlarının ve eğitim sisteminin sorunlarını değerlendirdi.

Geride kalan dönem boyunca kamu çalışanlarının mali ve sosyal haklarında kayıpların yaşandığını belirten Önce, “Son dönemdeki zamlar, artan hayat pahalılığı ve enflasyon, döviz kurlarındaki artış göz önünde bulundurulduğunda, emeğimizin hakkını karşılamayacak orandaki zam, daha şimdiden zarara dönüşmüş vaziyette” dedi.

Eğitim sisteminde yaşanan sorunları değerlendiren Eğitim İlke-Sen MYK üyesi Beytullah Önce, “4+4+4 eğitim modelinin, başta temel eğitim kurumları olmak üzere her kademede yeni sorunlar yarattığı ortadadır. Modelin herhangi bir ön hazırlık çalışması yapılmadan doğrudan uygulamaya geçilmesiyle karşılaşılan sorunlar maalesef ötelenmekte, ağır aksak işleyen süreçler ise hem öğrencilerin geleceğinden çalmaktadır. Çocukların okula başlama yaşında yaşanan sorunlar, ilk ve ortaokul binalarının ayrıştırılamaması, ikili öğretim yapılmasıyla giriş-çıkış saatlerinin çocuklar için uygun olmaması, liselerin mecburi tutulmasıyla yaşanan yoğunluğun karşılanamaması ve daha birçok soruna karşı çözüm için yeterli çaba sarf edilmemiştir. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) ortak sınav uygulaması sağlıklı bir şekilde yürütülememiştir. Son yıllarda ilköğretim ve ortaöğretimde eğitim sisteminin giderek daha fazla bürokrasiye dönüşmesi, özellikle öğretmenler açısından tam bir evrak hamallığına yol açmaktadır. Her şeyin kağıt üstünde işlemeye başlaması, sağlıklı bir durum değildir. Öğretim programlarının yoğunluğu, ders çeşitliliğin ve saatlerinin artması fakat buna uygun altyapının yetersizliği gibi sorunlar da birinci dönem boyunca karşımıza çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

"
Daha fazla gayret sarf etmek zorundayız"

Beytullah Önce, açıklamasında eğitim ve bilim hizmetleri kolunda faaliyet gösteren sendikalara dönük özeleştirilerde de bulundu. “Emeğin değersizleştirilmek istendiği, iktisadi ve sosyal haklarımızın her geçen gün daha fazla tehdit edildiği bir vasatta sendikalar olarak, halka, emekçilere ve kamu çalışanlarına karşı sorumluluklarımızı yerine getirme hususunda başarılı bir imtihan veremediğimiz ise ortadadır.” diyen Önce, açıklamasına şöyle son verdi:

“Devletin ve kapitalist dünya sisteminin, emeğin örgütlenmesini engelleme konusunda ciddi bir direnç sergilediği bir vasatta, sendikaların herkesin emeğini, hakkını ve özgürlüğünü savunma konusunda net bir tavır sergilemek yerine iktidar ya da muhalefet partilerine angaje biçimde yürüttükleri faaliyetlerin kazanım adına ortaya bir şey çıkaramayacağı anlaşılmak zorundadır. Eğitim İlke-Sen olarak, gerek emeğin hakkını savunmak, gerekse eğitimin özgürleşmesini sağlamak için ciddi bir mücadele verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bunun için daha çok mücadele etmek, daha fazla gayret sarf etmek zorundayız. Dileriz, ikinci dönem, birinci dönemde karşılaştığımız sorunları ortadan kaldırmaya dönük ciddi adımların atıldığı bir dönem olur.”
10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]