Dr. Dursun Bostancı Uyarıyor!

Vatan Hastanesi Başhekimi Dr. Dursun Bostancı, vatandaşların ezbere ilaç kullandıklarını belirterek, vatandaşların hastanelerde ilaç yazdırmak için sıra beklediklerini söyledi.

Hastanelerde insanların menapoz, kolesterol ve benzeri rahatsızlıklar için ilaç raporu çıkarmak, ilaç yazdırmak için sıra beklemelerini sık görmeye başladıklarını belirten Bostancı, "Zaman zaman elinde bir ampul antibiyotik, bir ampul ağrı kesici ile acile servislere müracaat eden insanların 'soğuk almışım bir sefer yaptırırsam geçer' gibi yanlış olan düşünceleri 35 yıllık meslek hayatımda hala görmeye devam etmekteyim. En ufak bir rahatsızlıkta insanların genellikle de ezbere ilaç kullanmakta tereddüt etmediklerini görüyoruz" dedi.

Son zamanlarda antibiyotik kullanımının artığını belirten Bostancı, "Antibiyotik kullanımında neden bu kadar rahat olabildiğimizin bir şekilde izahı gerekir. Acaba bu kadar fazla ilaç kullanılmasında, bazı başka etmenler mi var sorusunun da cevabının bulunmasına ihtiyaç var .Yanlış ilaç kullanımının ne kadar tehlikeli olduğunu anlatan çok sayıda meslektaşım olduğundan eminim. İnsanların doğası gereği yaşlanma, hastalık, ölüm, ağrı çekme gibi durumlar korkuyu çağrıştırmaktadır. Kırışıklıklar, yaşa bağlı cinsel sorunlar, saç dökülmesi, menopoz, insan hayatındaki doğal süreçlerdir. Bunların ciddi hastalıklarmış gibi gösterilmesiyle insanların korkuları kamçılanıp acaba insanlar ilaç kullanmaya sevkedilir mi? diye sorulacak bir soru da cevaba muhtaç" diye konuştu.

İnsan Hayatı İçin Olmazsa Olmaz

Yapılan araştırmalarda dünyada ilaç piyasasının 500 milyar dolar olduğunun belirtildiğini söyleyen Bostancı, "Bu paranın orta büyüklükteki kim bilir kaç ülkenin refahı için kullanılabileceğini varın siz hesap edin. Ekonomik boyutu bu kadar  büyük olunca ister istemez bazı şaibeleri de birlikte getirmekte. Bu konuda yapılan araştırmalarda  deniyor ki 'sağlıklı insanların hasta olduklarına inandırılıp endişe ve korku telkin ederek basit sorunlar ciddi hastalıklarmış gibi gösteriliyor.' İlaç pazarlamasında ortak nokta 'korkunun pazarlanması' deniyor. Yine yapılan araştırmalarda 'genel şikayetler korkutucu hastalıklara dönüştürülüyor' düşüncesi vurgulanıyor. Özetle  hedef kitle sağlıklı insanlar. Örneğin kolesterol, vücudumuzda insan hayatı için olmazsa olmaz bir maddedir. Hafif  yükselmesinin kalp krizi riskini artırdığı söylenirken, sigara, beslenme bozukluğu, hayat düzenindeki iniş çıkışlar, stres gibi acaba bilerek mi göz ardı ediliyor. Her kadının belli bir dönemde başına gelen  menopoz onun hayatındaki doğal bir süreç değil midir? Son yıllarda bir hormon bozukluğu gibi gösterilmesinde  özel bir gayret gösterilmiş midir? Osteoporoz denen orta yaş kadınlardaki bu sessiz kemik  rahatsızlığından insanları korkuya sevk eden nedir? Acaba, utangaç birine de sosyal anksiyete tanısı konuluyor mu?" dedi.
14 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]