"Doğu'da akan şehit kanını durdurun..."

Saadet Partisi Karasu ilçe teşkilatı mayıs ayı genişletilmiş ilçe divan toplantısını yaptı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak Karasu’ya gelerek partisinin ilçe divan toplantısına katıldı. Kamalak; Türkiye gündemiyle ilgili yaptığı konuşmada, “Terör olaylarının çoğalacağını meydanlarda milletimize söyledik. Çözüm sürecinde o zaman ki Başbakanı uyardık; Barajlar Terör tutuyor, gelecekte patlayacaklar dedik. Bizi ciddiye almadılar, yazık ki zaman bizi haklı çıkarttı. Biz bu durumdan haklı çıkmamıza rağmen çok üzülüyor, içimiz kan ağlıyor.” diye konuştu

Konfor Düğün Salonu’nda gerçekleşen Genişletilmiş ilçe divan toplantısında coşku ve katılımın yüksek olduğu gözlendi. Saadet partililer genel başkan Mustafa Kamalak ve ekibini büyük ilgi ve sevgi ile karşıladılar. Saadet Partisi İlçe Başkanı Oğuzhan Coşkun programın açılış konuşmasında İlçe ile ilgili bilgiler verdi. İl Başkanı Eyüp Yıldırım da kısa bir selamla konuşması yaptı. Saadet Partisi GİK Üyesi ve İl Sorumlusu İsmet Aksoy ve Saadet Partisi Genel Başkan Yard. Yaşar Canbey de sırasıyla ülke gündemiyle alakalı konuşmalar yaptılar.

"Ergenekon destekcisi"

Karasu İlçe divan Toplantısı’nda konuşan Genel Başkan Mustafa Kamalak, Ergenekon ve Balyoz sorunlarında hükümeti devamlı uyardıklarını ancak, dinlenmediklerini, hatta darbecilikle suçlandıklarını, “Ergenekon destekçisi” diye itham edildiklerini belirterek, “"Ben buradan iktidarıyla, muhalefetiyle tüm sorumluluk sahiplerine sesleniyorum. Bırakın polemikleri, Güneydoğu'da, Doğu'da akan şehit kanını durdurun." dedi.

Fidan gibi gençler can verirken, Ankara'da kan polemiği yaşandığını dile getiren Mustafa Kamalak, "Ben buradan iktidarıyla, muhalefetiyle tüm sorumluluk sahiplerine sesleniyorum. Bırakın polemikleri, Güneydoğu'da, Doğu'da akan şehit kanını durdurun." diye konuştu.

Kamalak, Saadet Partisi'nin şahsi menfaat peşinde koşmadığını, "yeniden büyük Türkiye" ama ondan önce "yaşanabilir bir Türkiye" dediğini vurgulayarak, "Belki bir kısım kardeşlerimiz durumun farkında olmadığı için 'Türkiye yaşanabilir bir ülke değil mi?' diye soracak. Peki, yaşanabilir bir ülke ise şu şehit cenazeleri neyin nesi, anneler niye feryat ediyor, bacılar niye saçlarını yoluyor?" ifadelerini kullandı.

"Bu ülkede bir tek gencimi işsiz kalmamalıdır"

Kamalak, içeride kardeşlik hukukunu tesis edip, dışarıda komşularla olan ilişkileri düzelttikten sonra üretim ekonomisine yönelinmesi gerektiğini savunarak, şunları kaydetti:

"Bu ülkede bir tek gencimiz işsiz kalmamalıdır. Biz böyle deyince, 'Nasıl çözeceksiniz?' diyorlar. O bizim işimizdir, biz çözeriz onu. 158 milletvekiliyle Meclis'e girdiğimiz vakit 1996 yılında bizden önceki Mesut Yılmaz hükümeti, 53. hükümet işçiye, memura, emekliye yüzde 21 zam veremezken, biz 'yüzde 50 zam' dedik. Sendika temsilcileri geldiği zaman yüzde 30 istiyorlar, Erbakan hocamız diyor ki 'Ne 30'u, gidin konuşun yüzde 50 olsun' diyor. Karşı taraf da şaka yapıldığını sanıyor. Olay açıklanınca Mesut Yılmaz hayretler içerisinde, 'Bu parayı nereden bulacaksınız?' diyordu. O para bulundu. Elhamdülillah IMF'nin kapısı çalınmadan, Dünya Bankası'na varılmadan, içerideki para babalarına el açılmadan bulundu. Yetinilmedi, arkadan 3-4 ay sonra yüzde 30 zam daha, yetinilmedi yüzde 20 zam daha. Nasıl yapıldı bunlar? Üstelik dış borç da 10 milyar dolar düşürüldü. Öbür taraftan işsizliği de biz çözeriz, Milli Görüş ruhundan anlamayan elbette bizi anlayamaz."
7 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]