Deprem acısı yaşayanlar, o anları anlattı

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde yakınlarını kaybedenler, felaketin 16'ncı yıldönümünde mezarlıklara akın etti. Ölen yakınları için dua eden vatandaşlar, yaşadıkları o anları gözyaşlarıyla anlattı.

Adapazarı'nda 3 bin 988 kişinin yaşamını yitirdiği 17 Ağustos 1999 depreminin 16'ncı  yıl dönümünde, yakınlarını kaybedenler, bugün mezarlıklara akın etti. Serdivan Deprem Şehitliği'nde düzenlenen anma programına katılan vatandaşlar enkaz altında kalarak can veren yakınları için dua ederken gözyaşları arasında deprem anını anlattı.

"Onlar ölmüş, önümüzde yatıyormuş"

Depremde aynı evde kaldığı oğlu, gelini ve torununu kaybeden, bu acıya dayanamayan eşini de hastalığa kurban veren 68 yaşındaki Gülizar Özek, "Gece sarsılmaya başladık. Torunumla birlikte yatmıştık. Torunum 'Anneanne inelim' dedi. 'Gel' dedim, 'Durur şimdi' dedim. Biz aşağıya inmişiz. Yaramız da yok. Durdu deprem, biz bağırmaya başladık. Selin 'Dede, dede' diye bağırmaya başladı. İçeride oğlum, gelinim ve torunum, komşular kaldı. Gün ışırken geldi askerler. Önce beni, eşimi çıkardılar. Dedim ki 'Oğlum, gelinim ve torunum da var' dedim. Meğer onlar ölmüş. Düşmüşler, kiriş gelmiş üzerlerine. Yatıyorlarmış orada. Bizim önümüzde, yatıyorlarmış hiç haberimiz yok. Biz şoka girmişiz. Üçü de aynı odada yatıyordu. Benim eşim alzhaimer oldu üzüntüden. Çünkü onları o çıkarmış. Hayal göre göre hasta oldu. Depremden 10 sene sonra da onu kaybettim" dedi.

"Binalar bizim evin önüne yığılmıştı"

Depremde kızını ve torununu kaybeden 70 yaşındaki Güllü Kaya ise sarsıntıdan sonra sokağa indiklerinde bütün binaların yıkılarak evlerinin önüne yığıldığını gördüklerini söyledi, şöyle konuştu:

"Kızımı kaybettim, torunumu kaybettim. 'Allah Allah, bu evin çatısı nereye gidiyor' dedim. Böyle kendime geldim. Benim eşim hiç duymuyor. Bir dışarıya çıktık bütün apartmanlar bizim evin önüne yığılmış. Korkudan zaten kendimize gelemedik. Gittiler baktılar ki dümdüz olmuş oralar. İlk gün torunumu çıkardılar. Bir gece kapıda bıraktık torunumu, yıkandı, getirdiler. Kızım yok. İkinci gün çıkardık, babası çıkardı. Kızımı ikinci gün çıkarttılar."

"Ev yıkılacak dedim, o gece kızımı kaybettim"

Yaşlı kadının eşi 78 yaşındaki Ali Kaya ise depremden saatler önce kızını evlerinin yıkılacağı yönünde uyardığını ve o gece meydana gelen depremde kızını ve torununu kaybettiğini kaydederek, "Kızıma gittim. Deprem olmadan önce, o gece. Dedim ki 'Bu evden çıkın kızım bu ev yıkılacak, üzerinize yıkılacak 'Siz de öleceksiniz' dedim. 'Yapma etme gel baba' dedi ama girmedim yani. Kiraya çıkmalarını söyledim. O gece ben çektim gittim. O gece kızımı kaybettim burada" diye konuştu.
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]