Adalet ve Özgürlükler Platformu; "Amerika Ortadoğu'dan Kovulmalıdır"
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu'nun 613. hafta basın açıklamasında ABD'nin İslam coğrafyasında devre dışı bırakılması ve Türkiye ile İran başta olmak üzere İslam ülkelerinin ittifak etmesi gerektiği belirtildi.
Diriliş Saati Dergisi adına Serdar Duman'ın okuduğu basın açıklamasında İslam coğrafyasında Kürt sorunundan Suriye sorununa kadar tüm meselelerin şiddete başvurmadan müzakere temelinde çözülmesi gerektiği kaydedilerek "Ortadoğu'nun temel sorunu Amerika ve onun mutlak müttefiki İsrail'dir. Amerika ve İsrail Ortadoğu'dan kovulmadıkça bölge halklarına huzur gelmeyecektir" denildi.
Açıklamanın devamında ABD'nin Suudi Arabistan eliyle Katar'a operasyon yaptığı belirtilerek " Ortadoğu'da Amerika; gaspedilen Filistin topraklarını geri alma mücadelesi veren Hamas ve darbe ile işbaşına gelmiş Sisi yönetimine karşı silaha başvurmadan direnen İhvan-i Müslimin Hareketi'ni de hedefe koymuştur. Bu yönüyle ilgili hareketlere sahip çıkan Türkiye de Amerika'nın hedefindedir. Sırada İran ve Türkiye vardır. Amerika'nın İran ve Türkiye'ye dönük örtülü operasyonlarının önümüzdeki süreçte hız kazanacağını söylemek kehanet değildir. Amerika, İran ve Türkiye'yi diz çökecekleri ve Amerikan planına tabi olacakları bir noktaya getirmek için her türlü siyasal, ekonomik, sosyal, istihbari müdahaleleri bu ülkelere örtülü veya örtüsüz uygulamakta tereddüt etmeyecektir. Türkiye ve İran devlet aklının artık rekabeti değil, dayanışmayı esas alacakları bir süreci başlatmaları ve güçlü bir ittifak ilişkisi oluşturmaları bölgemiz açısından son derece kritiktir" ifadelerine yer verildi.
Son olarak CHP'nin konuya ilişkin tavrı da eleştirilerek " Buradan CHP yönetimine sesleniyoruz: Katar operasyonu sonrası İhvan-i Müslimin Hareketi için sarfettiğiniz sözler tam bir gaflet ürünüdür. Katar'daki Amerikan operasyonuna karşı duruş sergileyeceğinize, Mısır'ın darbeci diktatörü Sisi yanında saf tutar bir görüntü vermeniz son derece hatalıdır. Rabia işaretine karşı alerjiniz tüm Müslümanları rencide etmektedir. Konu laiklik olunca seküler damarlarınız kabarmakta ve adalet duygusunu yitirmektesiniz. CHP yönetimini yanlış duruşunu değiştirmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde bu vebalin altında kalmaları kaçınılmazdır" görüşü dile getirildi.
613. Hafta Basın Açıklaması
AMERİKA ORTADOĞU'DAN KOVULMALIDIR!
Amerika, bölgemizde operasyon yapmaya devam ediyor.
Dün 15 Temmuz'da Türkiye'de Fethullah Gülen Hareketi'ni kullanarak örtülü operasyon yapan Amerika, bugün İran'da DAEŞ'i kullanarak, Katar'da Suudi Arabistan'ı kullanarak örtülü operasyon yapıyor.
2001 yılında gerçekleştirilen ve kimin gerçekleştirdiği ile ilgili sır perdesi hala aralanamamış olan ikizkule saldırılarını müteakip Afganistan ve Irak'ın işgali ile başlayan süreç, Amerika'nın başta bölgemize ve tüm küreye yeni bir nizam verme sürecidir.
Arap Baharı'nın da nasıl başladığı belki tartışılabilir, ancak kısa sürede Amerika'nın kontrol ettiği bir sürece evrildiği konusunda hiç tereddüt yoktur.
Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti için 25 Eylül'de referandum yapılacağı açıklandı. Barzani Amerika'ya tam teslim olarak ve Amerika'nın bölgedeki jandarma karakolu olacağının teminatını vererek bağımsızlık hayalini hayata geçirmeye çalışıyor. Diğer taraftan Kuzey Suriye'de marksist çizgideki PYD/YPG hareketi Suriye'nin yeniden dizayn edilmesi oyununda tüm ideolojisini ayaklar altına alarak Amerika ile iş tutuyor.
Şunu net olarak söyleyebiliriz: Ortadoğu'nun temel sorunu Amerika ve onun mutlak müttefiki İsrail'dir. Amerika ve İsrail Ortadoğu'dan kovulmadıkça bölge halklarına huzur gelmeyecektir.
Ne yapılmalı sorusunun iki temel cevabı olduğu kanaatindeyiz.
Birinci olarak İslam coğrafyasında iç barışı sağlamak zorundayız. Bölge ülkeleri kendi içlerindeki ve aralarındaki sorunları müzakere ederek çözmelidir. Ortadoğu'da silahların susması ve çatışmasızlığın sağlanması ilk adım olmalıdır. Müteakiben de barış masaları hızla kurulmalıdır.
İkinci olarak coğrafyamızdaki hiçbir ülkenin tek başına Amerika ile başa çıkma gücünün olmadığı gerçeği görülerek, bölge ülkelerinin ittifaklar kurması çok büyük önem arzetmektedir. Bu bağlamda özellikle Türkiye ve İran ittifakı hayati önem taşımaktadır.
Bölgemiz etnik ve mezhebi ayrışma üzerinden karıştırılmaktadır. Bölge halkları etnik ve mezhebi farklılıkları birer zenginlik olarak görerek ayrışma oyununu bozmak zorundadır.
Ülkemizde Kürt sorununun çözümü noktasında sadece güvenlik eksenli uygulamaların asla sonuç vermeyeceğini görmek zorundayız. Kürt sorununa dönük barış masasının, sorunun şiddete başvurmayan tüm muhataplarını kapsayacak şekilde kurulması elzemdir. Aksi takdirde Kürt sorunu Amerika ve batılı müttefikleri tarafından kaşınmaya devam edilecektir.
Suriye'de iç savaşı başlatan ana unsurun da Amerika olduğu unutulmamalıdır. Amerika'nın Suriye'ye dönük yeniden dizayn ve Suriye'nin parçalanması projesi boşa çıkartılmalıdır. Bu ise ancak bölge ülkelerinin sağ duyuyu öne çıkarmaları ve ittifak halinde olmaları ile mümkün olacaktır.
Suriye'de sorunun çözümü için Astana görüşmelerinin ısrarla devam ettirilmesi ve barışın sağlanması ülkemiz ve tüm Ortadoğu için hayati öneme sahiptir.
Katar operasyonu ile ortaya çıkan önemli bir gerçek de, Ortadoğu'da Amerika; gaspedilen Filistin topraklarını geri alma mücadelesi veren Hamas ve darbe ile işbaşına gelmiş Sisi yönetimine karşı silaha başvurmadan direnen İhvan-i Müslimin Hareketi'ni de hedefe koymuştur. Bu yönüyle ilgili hareketlere sahip çıkan Türkiye de Amerika'nın hedefindedir.
Sırada İran ve Türkiye vardır. Amerika'nın İran ve Türkiye'ye dönük örtülü operasyonlarının önümüzdeki süreçte hız kazanacağını söylemek kehanet değildir.
Amerika, İran ve Türkiye'yi diz çökecekleri ve Amerikan planına tabi olacakları bir noktaya getirmek için her türlü siyasal, ekonomik, sosyal, istihbari müdahaleleri bu ülkelere örtülü veya örtüsüz uygulamakta tereddüt etmeyecektir.
Türkiye ve İran devlet aklının artık rekabeti değil, dayanışmayı esas alacakları bir süreci başlatmaları ve güçlü bir ittifak ilişkisi oluşturmaları bölgemiz açısından son derece kritiktir.
Buradan halkımıza sesleniyoruz: Amerika'nın ülkemize ve bölgemize dönük operasyonlarına alet olmamak için birbirimizi ötekileştiren, bizi ayrıştıran her türlü söylem ve eyleme karşı durmalıyız. Amerika'nın ülkemizdeki ve bölgemizdeki piyonlarına karşı dikkatli olmalıyız.
Amerika'nın, Türk/Kürt/Arap/Acem, Sünni/Şii/Selefi, laik/dindar gibi farklılıkları kaşıyarak bizi ayrıştırmasına asla izin vermemeliyiz.
Buradan CHP yönetimine sesleniyoruz: Katar operasyonu sonrası İhvan-i Müslimin Hareketi için sarfettiğiniz sözler tam bir gaflet ürünüdür. Katar'daki Amerikan operasyonuna karşı duruş sergileyeceğinize, Mısır'ın darbeci diktatörü Sisi yanında saf tutar bir görüntü vermeniz son derece hatalıdır. Rabia işaretine karşı alerjiniz tüm Müslümanları rencide etmektedir. Konu laiklik olunca seküler damarlarınız kabarmakta ve adalet duygusunu yitirmektesiniz. CHP yönetimini yanlış duruşunu değiştirmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde bu vebalin altında kalmaları kaçınılmazdır.
Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına Diriliş Saati Dergisi
Diriliş Saati Dergisi adına Serdar Duman'ın okuduğu basın açıklamasında İslam coğrafyasında Kürt sorunundan Suriye sorununa kadar tüm meselelerin şiddete başvurmadan müzakere temelinde çözülmesi gerektiği kaydedilerek "Ortadoğu'nun temel sorunu Amerika ve onun mutlak müttefiki İsrail'dir. Amerika ve İsrail Ortadoğu'dan kovulmadıkça bölge halklarına huzur gelmeyecektir" denildi.
Açıklamanın devamında ABD'nin Suudi Arabistan eliyle Katar'a operasyon yaptığı belirtilerek " Ortadoğu'da Amerika; gaspedilen Filistin topraklarını geri alma mücadelesi veren Hamas ve darbe ile işbaşına gelmiş Sisi yönetimine karşı silaha başvurmadan direnen İhvan-i Müslimin Hareketi'ni de hedefe koymuştur. Bu yönüyle ilgili hareketlere sahip çıkan Türkiye de Amerika'nın hedefindedir. Sırada İran ve Türkiye vardır. Amerika'nın İran ve Türkiye'ye dönük örtülü operasyonlarının önümüzdeki süreçte hız kazanacağını söylemek kehanet değildir. Amerika, İran ve Türkiye'yi diz çökecekleri ve Amerikan planına tabi olacakları bir noktaya getirmek için her türlü siyasal, ekonomik, sosyal, istihbari müdahaleleri bu ülkelere örtülü veya örtüsüz uygulamakta tereddüt etmeyecektir. Türkiye ve İran devlet aklının artık rekabeti değil, dayanışmayı esas alacakları bir süreci başlatmaları ve güçlü bir ittifak ilişkisi oluşturmaları bölgemiz açısından son derece kritiktir" ifadelerine yer verildi.
Son olarak CHP'nin konuya ilişkin tavrı da eleştirilerek " Buradan CHP yönetimine sesleniyoruz: Katar operasyonu sonrası İhvan-i Müslimin Hareketi için sarfettiğiniz sözler tam bir gaflet ürünüdür. Katar'daki Amerikan operasyonuna karşı duruş sergileyeceğinize, Mısır'ın darbeci diktatörü Sisi yanında saf tutar bir görüntü vermeniz son derece hatalıdır. Rabia işaretine karşı alerjiniz tüm Müslümanları rencide etmektedir. Konu laiklik olunca seküler damarlarınız kabarmakta ve adalet duygusunu yitirmektesiniz. CHP yönetimini yanlış duruşunu değiştirmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde bu vebalin altında kalmaları kaçınılmazdır" görüşü dile getirildi.
613. Hafta Basın Açıklaması
AMERİKA ORTADOĞU'DAN KOVULMALIDIR!
Amerika, bölgemizde operasyon yapmaya devam ediyor.
Dün 15 Temmuz'da Türkiye'de Fethullah Gülen Hareketi'ni kullanarak örtülü operasyon yapan Amerika, bugün İran'da DAEŞ'i kullanarak, Katar'da Suudi Arabistan'ı kullanarak örtülü operasyon yapıyor.
2001 yılında gerçekleştirilen ve kimin gerçekleştirdiği ile ilgili sır perdesi hala aralanamamış olan ikizkule saldırılarını müteakip Afganistan ve Irak'ın işgali ile başlayan süreç, Amerika'nın başta bölgemize ve tüm küreye yeni bir nizam verme sürecidir.
Arap Baharı'nın da nasıl başladığı belki tartışılabilir, ancak kısa sürede Amerika'nın kontrol ettiği bir sürece evrildiği konusunda hiç tereddüt yoktur.
Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti için 25 Eylül'de referandum yapılacağı açıklandı. Barzani Amerika'ya tam teslim olarak ve Amerika'nın bölgedeki jandarma karakolu olacağının teminatını vererek bağımsızlık hayalini hayata geçirmeye çalışıyor. Diğer taraftan Kuzey Suriye'de marksist çizgideki PYD/YPG hareketi Suriye'nin yeniden dizayn edilmesi oyununda tüm ideolojisini ayaklar altına alarak Amerika ile iş tutuyor.
Şunu net olarak söyleyebiliriz: Ortadoğu'nun temel sorunu Amerika ve onun mutlak müttefiki İsrail'dir. Amerika ve İsrail Ortadoğu'dan kovulmadıkça bölge halklarına huzur gelmeyecektir.
Ne yapılmalı sorusunun iki temel cevabı olduğu kanaatindeyiz.
Birinci olarak İslam coğrafyasında iç barışı sağlamak zorundayız. Bölge ülkeleri kendi içlerindeki ve aralarındaki sorunları müzakere ederek çözmelidir. Ortadoğu'da silahların susması ve çatışmasızlığın sağlanması ilk adım olmalıdır. Müteakiben de barış masaları hızla kurulmalıdır.
İkinci olarak coğrafyamızdaki hiçbir ülkenin tek başına Amerika ile başa çıkma gücünün olmadığı gerçeği görülerek, bölge ülkelerinin ittifaklar kurması çok büyük önem arzetmektedir. Bu bağlamda özellikle Türkiye ve İran ittifakı hayati önem taşımaktadır.
Bölgemiz etnik ve mezhebi ayrışma üzerinden karıştırılmaktadır. Bölge halkları etnik ve mezhebi farklılıkları birer zenginlik olarak görerek ayrışma oyununu bozmak zorundadır.
Ülkemizde Kürt sorununun çözümü noktasında sadece güvenlik eksenli uygulamaların asla sonuç vermeyeceğini görmek zorundayız. Kürt sorununa dönük barış masasının, sorunun şiddete başvurmayan tüm muhataplarını kapsayacak şekilde kurulması elzemdir. Aksi takdirde Kürt sorunu Amerika ve batılı müttefikleri tarafından kaşınmaya devam edilecektir.
Suriye'de iç savaşı başlatan ana unsurun da Amerika olduğu unutulmamalıdır. Amerika'nın Suriye'ye dönük yeniden dizayn ve Suriye'nin parçalanması projesi boşa çıkartılmalıdır. Bu ise ancak bölge ülkelerinin sağ duyuyu öne çıkarmaları ve ittifak halinde olmaları ile mümkün olacaktır.
Suriye'de sorunun çözümü için Astana görüşmelerinin ısrarla devam ettirilmesi ve barışın sağlanması ülkemiz ve tüm Ortadoğu için hayati öneme sahiptir.
Katar operasyonu ile ortaya çıkan önemli bir gerçek de, Ortadoğu'da Amerika; gaspedilen Filistin topraklarını geri alma mücadelesi veren Hamas ve darbe ile işbaşına gelmiş Sisi yönetimine karşı silaha başvurmadan direnen İhvan-i Müslimin Hareketi'ni de hedefe koymuştur. Bu yönüyle ilgili hareketlere sahip çıkan Türkiye de Amerika'nın hedefindedir.
Sırada İran ve Türkiye vardır. Amerika'nın İran ve Türkiye'ye dönük örtülü operasyonlarının önümüzdeki süreçte hız kazanacağını söylemek kehanet değildir.
Amerika, İran ve Türkiye'yi diz çökecekleri ve Amerikan planına tabi olacakları bir noktaya getirmek için her türlü siyasal, ekonomik, sosyal, istihbari müdahaleleri bu ülkelere örtülü veya örtüsüz uygulamakta tereddüt etmeyecektir.
Türkiye ve İran devlet aklının artık rekabeti değil, dayanışmayı esas alacakları bir süreci başlatmaları ve güçlü bir ittifak ilişkisi oluşturmaları bölgemiz açısından son derece kritiktir.
Buradan halkımıza sesleniyoruz: Amerika'nın ülkemize ve bölgemize dönük operasyonlarına alet olmamak için birbirimizi ötekileştiren, bizi ayrıştıran her türlü söylem ve eyleme karşı durmalıyız. Amerika'nın ülkemizdeki ve bölgemizdeki piyonlarına karşı dikkatli olmalıyız.
Amerika'nın, Türk/Kürt/Arap/Acem, Sünni/Şii/Selefi, laik/dindar gibi farklılıkları kaşıyarak bizi ayrıştırmasına asla izin vermemeliyiz.
Buradan CHP yönetimine sesleniyoruz: Katar operasyonu sonrası İhvan-i Müslimin Hareketi için sarfettiğiniz sözler tam bir gaflet ürünüdür. Katar'daki Amerikan operasyonuna karşı duruş sergileyeceğinize, Mısır'ın darbeci diktatörü Sisi yanında saf tutar bir görüntü vermeniz son derece hatalıdır. Rabia işaretine karşı alerjiniz tüm Müslümanları rencide etmektedir. Konu laiklik olunca seküler damarlarınız kabarmakta ve adalet duygusunu yitirmektesiniz. CHP yönetimini yanlış duruşunu değiştirmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde bu vebalin altında kalmaları kaçınılmazdır.
Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına Diriliş Saati Dergisi
6 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]