''İfademi onların dediği gibi vermezsem çocuğumu öldüreceklerini söylediler''
İddianamede, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesindeki ifadesine yer verilen sanık eski polis memuru L. K., 2009'da Sakarya'ya atandığı zaman Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünde beraber çalıştığı Ü.A. isimli polisin kendisini tanıştırmak için çaya davet ettiğini ve halka açık alanda buluştuklarını söyledi.
Sanık K., emniyet mensuplarıyla birçok evde sohbete gittiklerini, kendi evlerine de sohbete gelindiği, bu toplantılarda Fetullah Gülen'den bahsedildiğini belirtti.
Daha sonra sohbetlere katılmadığını, 2010 yılının nisan-mayıs aylarında gizli bir numaradan arandığını, birisinin konunun önemli olduğunu ve yüz yüze görüşmek isteğini söylemesi üzerine bu kişiyle buluştuğunu aktaran ;L.K., "Burada tanımadığım, ilk defa burada gördüğüm iki erkek şahıs karşıladı. Biri polis olduğunu diğeri MİT'te çalıştığını söyledi ve kimliklerini gösterdiler, isimlerini söylemediler. Polis olduğunu söyleyen toplantılara tekrar devam etmemi, bu iş ile ilgili görev vereceklerini, bu yapının içerisinde görevli olarak bulunacağımı söyledi. Diğer kişi de bunu destekler şeyler söyledi, kabul etmedim. MİT'ten olduğunu beyan eden şahıs görev verdikten sonra reddinin olmayacağını söyledi, bu söyleminden endişelenerek kabul ettim." dedi.
Sanık K., daha sonra kendi isteğiyle toplantılara katıldığını, 2014'ün nisan-mayıs ayına kadar bu toplantılara devam ettiklerini, bu yapı içerisinde hiç görev almadığını sadece sohbetlere katıldığını, sohbetlerde FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen'in videolarının izletildiğini kaydetti.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadesinde ise sanık K., emniyetteki beyanlarını kabul etmediğini dile getirdi.
Emniyetteki ifadesini baskı altında verdiğini, baskı yapanların polis memurlarının olmadığını iddia eden L.K., şöyle devam etti:
"Baskı yapan şahıslar dışarıdan kişilerdir. Açığa alındığım 30 Temmuz 2016 tarihinden sonraki ilk çarşamba günü Korucuk Mahallesi'nde yürürken siyah renkli bir araç adres sorma bahanesiyle yanımda durdu. Başıma silah dayayıp beni içeri aldılar. Korucuk civarında dolaştırdılar. Sonra Korucuk civarında bilmediğim bir yerde durdurdular. Nasıl ifade vereceğim konusunda yönlendirdiler. Ben de o şahısların dediği gibi emniyetteki ifademi verdim. Bu şekilde ifade vermezsen benim çocuğumu kaçıracaklarımı, eşim ve çocuklarımı öldüreceklerini söylediler. Aileme zarar vereceklerini düşündüğüm için bu şekilde ifade verdim. Vermiş olduğum ifadem doğru değildir."
Gülen cemaati içerisinde bulunmadığını, sohbet ve toplantılara katılmadığını öne süren sanık K., "2009-2014 yılları arasında Fetullah Gülen cemaatine ait sohbet toplantılarına katılmış yönünde ifade vermişsem de bu doğru değildir. Emniyetteki ifademde fotoğraf teşhis tutanağı doğrudur zira bu kişiler benim birlikte çalıştığım kişilerdir. Bunları tanıdığım için beni tehdit eden şahıslar da bu teşhis ettiğim kişilerle birlikte birçok isim verdiklerinden tanıdığım bu kişileri teşhis ettim. Teşhisini yaptığım kişilerin Fetullah Gülen cemaatinin sohbet toplantılarına katılıp katılmadıkları hususunda bir bilgim yoktur."