Çevre lisansı, faaliyetleri sırasında çevreye atık bırakan veya atıklarla ilgili işlemler yapan tesislerin, bu faaliyetleri yasal ve kontrollü bir şekilde gerçekleştirebilmesi için alınması gereken resmi bir belgedir. Türkiye'de çevre lisansları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği kapsamında verilir.
Çevre lisansına tabi tesisler arasında tehlikeli atık geri kazanımı, ambalaj atığı toplama-ayırma, tıbbi atık sterilizasyonu, atık yağ geri kazanımı ve atık bertaraf tesisleri gibi işletmeler yer alır. Bu tesislerin, çevre lisansı almadan faaliyet göstermesi yasaktır. Aksi takdirde yüksek para cezaları ve faaliyet durdurma gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirler.
Lisans süreci, genellikle geçici faaliyet belgesi ile başlar. Ardından tesise ait proses bilgileri, çevresel etkiler, atık yönetim planı, yerleşim krokisi, analiz raporları gibi teknik belgeler hazırlanır. Başvuru, Çevre Bilgi Sistemi (ÇBS) üzerinden yapılır. Bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucunda lisans uygun bulunursa tesis, lisanslı işletme olarak faaliyetini sürdürebilir.
Çevre lisansı, sadece yasal bir zorunluluk değil; aynı zamanda sürdürülebilir atık yönetimi, kaynakların verimli kullanımı ve çevreye olan olumsuz etkilerin azaltılması açısından da stratejik bir öneme sahiptir. Bu belge, işletmenin çevreye duyarlı ve sorumlu bir yaklaşımla çalıştığını belgelendirir.
Çevresel etkileri bulunan birçok tesis için çevre lisansı almak, yasal zorunlulukların yerine getirilmesi açısından kritik bir süreçtir. Özellikle geri dönüşüm, bertaraf, ara depolama, ayrıştırma ve atık taşıma gibi faaliyetleri yürüten firmaların, bu çalışmaları çevre lisansı olmadan gerçekleştirmesi mümkün değildir.
Çevre lisans süreci, teknik, idari ve çevresel değerlendirmeleri içeren çok aşamalı bir prosedürdür. İlk olarak geçici faaliyet belgesi alınır. Bu belge, işletmeye çevre lisansı başvurusunda bulunma hakkı tanır. Ardından, tesisin çevresel etkileri analiz edilir, proses şemaları ve atık yönetim planı hazırlanır. Tüm belgeler eksiksiz biçimde Çevre Bilgi Sistemi üzerinden sisteme yüklenir.
Bakanlık veya yetkili il müdürlükleri, başvuru dosyasını teknik olarak inceler ve yerinde denetimler yapabilir. Uygun bulunması durumunda çevre lisansı verilir ve tesisin çevreye duyarlı faaliyet yürüttüğü resmi olarak onaylanmış olur. Lisans, genellikle 5 yıl süreyle geçerlidir ve bu sürenin sonunda yenilenmesi gerekir.
Çevre lisansına sahip olmak, yalnızca yasal bir gerekliliği yerine getirmekle sınırlı değildir. Aynı zamanda kurumsal itibarı artırır, müşteri güvenini pekiştirir ve çevre denetimlerinden sorunsuz geçilmesini sağlar. Giderek sıkılaşan çevre politikaları göz önüne alındığında, lisanssız faaliyet göstermek büyük riskler doğurabilir.