Ana arı üretimi, arıcılığın sürdürülebilirliği ve koloni verimliliği açısından büyük önem taşır. Sağlıklı ve kaliteli bir ana arı, güçlü bir koloni yapısının temelidir. Ana arı üretimi belirli teknik bilgi, uygun ekipman ve kontrollü bir ortam gerektirir.
İlk adımda, genetik özellikleri güçlü olan kolonilerden larva seçimi yapılır. Bu larvalar 1 günlük olmalı ve ana arı gözüne transfer edilmelidir. Transfer işlemi, larva iğnesi yardımıyla özenle gerçekleştirilir. Uygun yaşta seçilen larvalar, işçi arılar tarafından ana arı gibi beslenir.
Aşılama sonrası oluşturulan ana arı memeleri, bakım kolonilerine yerleştirilir. Burada larvalar, arılar tarafından royal jelly (arı sütü) ile beslenerek gelişmeye devam eder. Yaklaşık 10-12 gün sonra memelerden çıkmaya hazır ana arılar elde edilir.
Ana arılar çıkmadan önce, çiftleştirme kutularına aktarılır. Bu kutularda, genç ana arılar çiftleşme uçuşuna çıkar ve birkaç gün içinde döllenmiş hale gelir. Döllenen ana arılar yumurtlamaya başlar ve üretime hazır hale gelir.
Ana arı üretimi, arıcılıkta koloni yönetimini etkileyen en kritik uygulamalardan biridir. Verimli bir üretim için doğru anaç seçimi, kontrollü çiftleştirme ve çevre koşullarına uygun planlama gerekir. Kaliteli ana arılar, güçlü yavru popülasyonu ve yüksek bal verimi sağlar.
Üretimde kullanılan yöntemlerin başında aşılama tekniği gelir. Genç larvalar, özel ana arı yüksüklerine aktarılır ve bakım kovanlarına yerleştirilir. Burada larvalar, yoğun arı sütü ile beslenerek ana arı gelişimi için uygun ortamda büyür.
Gelişimini tamamlayan memeler, ya doğrudan kolonilere verilir ya da çiftleştirme kutularına yerleştirilir. Çiftleşme süreci doğada gerçekleşir; ancak belirli bölgelerde yapay tohumlama da tercih edilebilir. Bu yöntem, genetik kontrol açısından büyük avantaj sağlar.
Kaliteli bir ana arı, canlı, iri yapılı ve hareketli olmalıdır. Yumurtlama kapasitesi yüksek olmalı ve kolonide liderliği sağlam şekilde üstlenmelidir. Ana arının yaşı ve döllenme kalitesi, üretim başarısını doğrudan etkiler.
Arı ırkına özgü özellikleri koruyabilmek için üretim istasyonları izole bölgelerde kurulmalıdır. Böylece yabancı dronlarla istenmeyen çiftleşmelerin önüne geçilir. Bu da ana arının saflığını ve verimliliğini korur.