Yılmaz Özdil, Ekrem Hoca'yı yazdı

Fanatik Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, bu haftaki köşe yazısında, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Hocaların Hocası Ekrem Karaber\'in hayatını yazdı.

Ekrem Hoca için "Yetenek fabrikatörüydü" diyen Özdil, işte bu anlamlı yazıyı kaleme aldı:

“Kaleci...”Lakabı buydu. Ama insan kumaşından o kadar iyi anlar, öylesine ölçüp biçerdi ki, “terzi” dederlerdi ona... Yetenek fabrikatörüydü

Yıl, 1981...
Henüz 10 yaşında, zargana gibi ince
uzun bir oğlan getirdiler ona... Baktı, baktı,
“sol açık oyna” dedi. Sonra “orta sahaya
geç” dedi. Ardından “libero ol” dedi. En son
“santrfor mevkiine geç bakayım” dedi.
Seyretti... Döndü yanındakilere, “bu çocuk
dünyanın en büyük santrforu olacak”
dedi.

Kehanetti.

8 yıl sonra...
Eskişehir Atatürk Stadı.
Dakika 61.
O zargana, girdi oyuna...
Titriyordu.
Çaktı topa, taktı ağlara.
Hakan’ın ilk golüydü bu.

İlk golünü Eskişehirspor’un kalecisi
Tanoviç’e atmıştı. Türkiye’de ve Avrupa’da
gol atmadık stat bırakmadı neredeyse...
Zdravkov’a 11, Gançev’e 12 gol attı. Rekor,
Şanver’de, 14... Şanver, bu büyük krampon
için şöyle demişti espriyle, “Hakan’ı
Avrupa’ya ben gönderdim!”

UEFA Kupası kazandı. 7 defa şampiyon
oldu. 5 Türkiye Kupası, 3
Cumhurbaşkanlığı Kupası kaldırdı. İtalya
Kupası’nı da... Dünya Kupası’nın en hızlı
golünü attı, dünya üçüncülüğü yaşarken...
Türk tarihinin en golcü futbolcusu oldu.
Milli Takım’ın, Galatasaray’ın en golcüsü
oldu. FIFA’dan dünyanın en iyi golcüsü
ünvanını aldı. Dünya Karması’na iki kez
çağrılan tek Türk oldu. Avrupa
kupalarında en çok gol atan Türk... UEFA
Kupası’nın ilk Türk gol kralı oldu.

Kehanet tutmuştu!

Peki, kimdi o kehaneti yapan?
Ekrem Karaberber’di.

4 gol kralı...
1 imparator keşfetti.

Bulup çıkardığı “tıfıl”ların 21 tanesi,
A Milli oldu.
Hakan Şükür, Oğuz Çetin, Aykut
Kocaman, Aykut Yiğit, Bülent Uygun,
Recep Çetin, Turan Sofuoğlu, Rahim Zafer,
Şaban Yıldırım, bazıları...

O keşfetti.
O yetiştirdi.
Onu kimse tanımıyordu!

“Mercedesim” dediği bisikletiyle
dolaşıyordu Sakarya sokaklarında... Türk
futbolunun “dev”lerini yaratan, idealist,
ahlaklı, şov yapmayan, perde arkasında
kalmayı tercih eden, “gizli
kahramanlar”dan sadece biriydi.

“Müthiş teknik direktörüm” diye
ortalıkta dolaşanların keşfettiği,
yetiştirdiği bir tane bile futbolcu yokken...
O, hiç karşılık beklemeden gecesini
gündüzüne katıyordu.

“Skor” değil, “spor” basını olacaksak
eğer... Ekrem Karaberber gibilerini sadece
cenaze törenlerinde haber yapmamalıyız.
Yaşarken ön plana çıkarmalı, haklarını
teslim etmeliyiz.

Ve son cümle...
Ders gibi.
Rahmetle Ekrem Hoca ’dan...
“Biz eğiticiyiz. Görevimiz haysiyetli
insanlar yetiştirmek... Sportif faaliyet
sonra gelir.”
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]