Sofuoğlu: "İsrail, gün geçtikçe topraklarını genişletiyor"
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, İsrail\'in Suriye ve Irak\'tan toprak koparma derdinde olduğunu belirterek, "Irak\'ta IŞİD’in eline geçen topraklar, belki orta veya uzun vadede İsrail’in eline geçecektir. Bağımsız Suriye ve Irak devletlerinden bu toprakları koparamayacak İsrail, IŞİD ve Kuzey Irak’a böyle bağımsızlık hareketleri yaptırıyor" dedi.
Sofuoğlu, ramazanın gelmesiyle İsrail\'in Gazze\'ye saldırılarının tekrar başladığını belirterek, dünyanın önemli kısmının saldırıları kınadığını ama Hamas\'ın sürekli füze attığı söylemiyle medyayı yönlendirdiklerini söyledi.
İlan edilen ateşkese iki tarafın da uymadığını hatırlatan Sofuoğlu, "İsrail’in uymadığı şeklinde uluslararası medyada ortaya çıkan bilgiler daha doğru nitelikte. Şimdi buradan sorgulayarak bakmak gerekir. Ateşkes olsa İsrail bundan sonraki saldırgan tutumunu bırakacak mı? İsrail, dünya tarihi boyunca saldırgan tutumunu bırakmamıştır" şeklinde konuştu.
Sofuoğlu, İsrail halkının tarih boyunca sürgüne maruz kaldığını anımsatarak, bulundukları her yerden kovulduklarını dile getirdi.
"İlk büyük sürgün Babil sürgünüdür" diyen Sofuoğlu, "Zamanında Asur Kralı Nebukadnezar tarafından Babil’den, sonra Roma İmparatoru Adrianus tarafından ve daha sonra da Endülüs’ten bulundukları bölgenin iç işlerini, ekonomik ve ahlaki yapılarını bozmaya, değiştirmeye çalıştıkları için sürülmüşlerdir. İsrail’in bu şekilde dünya tarihi boyunca saldırgan, kendi içinde bulunduğu toplumu beğenmeyen ve değiştirici tutumları zaten ortadadır" değerlendirmesinde bulundu.
"İsrail, gün geçtikçe topraklarını genişletiyor"
Sofuoğlu, İsrail topraklarının kuruluşundan beri sürekli genişlediğine dikkati çekerek, bu işgalin kendi kutsal kitaplarına göre durmayacağını uluslararası toplumun çok iyi bilmesi gerektiğini belirtti.
"Arz-ı Mevud, söylenen kuvvetli kanaatlere göre Nil ve Fırat arası arazidir" diyen Sofuoğlu, şöyle konuştu:
"Bu şekilde ateşkesin sağlanması nihai barış anlamına gelmeyecektir. İsrail, 1948\'den beri her türlü fırsatı değerlendiriyor. Ortadoğu\'daki karışıklığı fırsat bilip büyümesini, genişlemesini sağlamaya çalışıyor. İsrail, işgal ettiği topraklardan geri çekilmedi ve çekilmeyecek. Sürekli \'Yahudi yerleşimci\' diye tanımlanan bölgelerde, Arap ve Filistin topraklarında inşaat faaliyetlerine devam etmektedir. Bu toprakları kendisinin saymaktadır. Yine kendi ayetlerine göre o topraklar onlara Allah tarafından vadedilmiştir. O yüzden Arz-ı Mevud ismi konulmuştur."
Sofuoğlu, İsrail\'in, Suriye ve Irak\'tan tek başına toprak kopartamayacağı için izole bölgeler oluşturduğuna işaret ederek, Kuzey Irakta’ki yapılanmayı bu nedenle teşvik ettiğini aktardı.
IŞİD’in bölgede fiili durum oluşturduğunu vurgulayan Sofuoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Irak\'ta IŞİD’in eline geçen topraklar, belki orta veya uzun vadede İsrail’in eline geçecektir. Bağımsız Suriye ve Irak devletlerinden bu toprakları koparamayacak İsrail, IŞİD ve Kuzey Irak’a böyle bağımsızlık hareketleri yaptırıyor. Ortadoğu\'da sorun bitmedi ve özellikle bitirilmemektedir. İsrail, parça parça kriz bölgelerinde \'güvenliğini tehdit eden noktalar\' var diye, bu bölgeleri kendi topraklarına katmaya devam edecektir.
Yarın İsrail, Mardin ve Şanlıurfa\'ya da dayanacaktır. Bugün Hamas’ı suçlu bulanlar, yarın Mardin ve Şanlıurfa\'daki vatandaşlarını suçlu bulacak mıdır? İsrail’in 1948’de kurulduktan sonra 1999’a kadarki genişleme haritalarına bakıldığında genişleme hedeflerinin bitmediğini görmek açıkça mümkün."
Sofuoğlu, ramazanın gelmesiyle İsrail\'in Gazze\'ye saldırılarının tekrar başladığını belirterek, dünyanın önemli kısmının saldırıları kınadığını ama Hamas\'ın sürekli füze attığı söylemiyle medyayı yönlendirdiklerini söyledi.
İlan edilen ateşkese iki tarafın da uymadığını hatırlatan Sofuoğlu, "İsrail’in uymadığı şeklinde uluslararası medyada ortaya çıkan bilgiler daha doğru nitelikte. Şimdi buradan sorgulayarak bakmak gerekir. Ateşkes olsa İsrail bundan sonraki saldırgan tutumunu bırakacak mı? İsrail, dünya tarihi boyunca saldırgan tutumunu bırakmamıştır" şeklinde konuştu.
Sofuoğlu, İsrail halkının tarih boyunca sürgüne maruz kaldığını anımsatarak, bulundukları her yerden kovulduklarını dile getirdi.
"İlk büyük sürgün Babil sürgünüdür" diyen Sofuoğlu, "Zamanında Asur Kralı Nebukadnezar tarafından Babil’den, sonra Roma İmparatoru Adrianus tarafından ve daha sonra da Endülüs’ten bulundukları bölgenin iç işlerini, ekonomik ve ahlaki yapılarını bozmaya, değiştirmeye çalıştıkları için sürülmüşlerdir. İsrail’in bu şekilde dünya tarihi boyunca saldırgan, kendi içinde bulunduğu toplumu beğenmeyen ve değiştirici tutumları zaten ortadadır" değerlendirmesinde bulundu.
"İsrail, gün geçtikçe topraklarını genişletiyor"
Sofuoğlu, İsrail topraklarının kuruluşundan beri sürekli genişlediğine dikkati çekerek, bu işgalin kendi kutsal kitaplarına göre durmayacağını uluslararası toplumun çok iyi bilmesi gerektiğini belirtti.
"Arz-ı Mevud, söylenen kuvvetli kanaatlere göre Nil ve Fırat arası arazidir" diyen Sofuoğlu, şöyle konuştu:
"Bu şekilde ateşkesin sağlanması nihai barış anlamına gelmeyecektir. İsrail, 1948\'den beri her türlü fırsatı değerlendiriyor. Ortadoğu\'daki karışıklığı fırsat bilip büyümesini, genişlemesini sağlamaya çalışıyor. İsrail, işgal ettiği topraklardan geri çekilmedi ve çekilmeyecek. Sürekli \'Yahudi yerleşimci\' diye tanımlanan bölgelerde, Arap ve Filistin topraklarında inşaat faaliyetlerine devam etmektedir. Bu toprakları kendisinin saymaktadır. Yine kendi ayetlerine göre o topraklar onlara Allah tarafından vadedilmiştir. O yüzden Arz-ı Mevud ismi konulmuştur."
Sofuoğlu, İsrail\'in, Suriye ve Irak\'tan tek başına toprak kopartamayacağı için izole bölgeler oluşturduğuna işaret ederek, Kuzey Irakta’ki yapılanmayı bu nedenle teşvik ettiğini aktardı.
IŞİD’in bölgede fiili durum oluşturduğunu vurgulayan Sofuoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Irak\'ta IŞİD’in eline geçen topraklar, belki orta veya uzun vadede İsrail’in eline geçecektir. Bağımsız Suriye ve Irak devletlerinden bu toprakları koparamayacak İsrail, IŞİD ve Kuzey Irak’a böyle bağımsızlık hareketleri yaptırıyor. Ortadoğu\'da sorun bitmedi ve özellikle bitirilmemektedir. İsrail, parça parça kriz bölgelerinde \'güvenliğini tehdit eden noktalar\' var diye, bu bölgeleri kendi topraklarına katmaya devam edecektir.
Yarın İsrail, Mardin ve Şanlıurfa\'ya da dayanacaktır. Bugün Hamas’ı suçlu bulanlar, yarın Mardin ve Şanlıurfa\'daki vatandaşlarını suçlu bulacak mıdır? İsrail’in 1948’de kurulduktan sonra 1999’a kadarki genişleme haritalarına bakıldığında genişleme hedeflerinin bitmediğini görmek açıkça mümkün."
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]