Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezaları

Rabia Platformu Sözcüsü Abdurrahman Dilipak, Mısır\'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarına ilişkin, "Batılı devletlerin, sürekli insanlık hakları, hukuk devleti dersi vermeye kalkanların, idam kararları karşısında sessizliğini anlamak mümkün değil. Mısır\'da bin 200 kişi değil de 12 Yahudi hakkında idam kararı verilecek olsaydı? Batı, ne yapardı acaba?" dedi.

Dilipak, Yenikent Kültür Merkezi\'nde düzenlenen "İslam Dünyası\'nda Yaşananlar" panelinin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mısır\'da darbe karşıtlarına verilen idam kararlarının kanunsuzluk ve insanlık suçu olduğunu söyledi.

İdam kararlarının sadece Sisi cuntasının ihaneti olmadığını vurgulayan Dilipak, "Bu, sadece Mısır cuntasının ihaneti değil ki bunlar, Tahrir, Rabia Meydanı\'nda Baltacıların bitiremedikleri işi yargıçlar eliyle yapmaya kalkıyorlar. Bu mahkeme ancak geçmişimizde İstiklal mahkemelerinde 3 önder döneminde yaşanmıştır. Kimlik tespiti süresinde idam kararları verdiler" diye konuştu.

Dilipak, idam kararlarıyla insan aklı ve vicdanıyla dalga geçildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu kararlar insan aklı ve vicdanıyla dalga geçmektir. İdam kararları Batılı devletlerin, Amerika\'nın ve İsrail\'in gözetiminde, Suudi rejiminin denetiminde gerçekleşiyor. Bu aynı zamanda İslam ümmeti içinde eğer sessiz kalacaksa ki İslam Konferansı, Arap Birliği, Afrika Birliği harekete geçilmiyor. Yine de insanlık vicdanının yavaş yavaş harekete geçtiğini söyleyebiliriz. Türkiye\'den yoğun tepki var. Bu idam kararları, onlar ve Mısır halkı için her zaman acı hatıra olarak kalacak. Bu idamlar bütün dünyada kötü örnek teşkil ediyor. İdam süresi, yargılananların kimlik tespiti için gerektiği kadar bile değil. Açık hukuksuzluk."

"Diğer liberal ve sol gruplar da Sisi yönetimine karşı sesini yükseltmeye başladı"

Batılı devletlerin sürekli insan hakları, hukuk devleti dersi vermeye kalktığını, idam kararları karşısındaki sessizliğini ise anlamanın mümkün olmadığını dile getirdi.

Dilipak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Sisi, varlığını meşrulaştırmak için cumhurbaşkanlığı kendinde kalmak üzere İhvan\'la masaya oturmak isteyecektir fakat İhvan\'ın böyle bir şeyi pazarlık konusu yapacağını sanmıyorum. Mısır\'da toplantı ve gösteri yürüyüşleri önlendi. Sadece İhvan Hareketi açısından değil, bütün Mısır halkı açısından hukuk devletinin gerekleri askıya alınmış durumda. Dolayısıyla bu karardan en çok mağdur olan kesim İhvan Hareketi\'dir. Bunların hiçbirisinin kabul edilmesi mümkün değil. Belli bir insana yapılan bu haksızlık, bütün topluma yöneltilmiş tehdit olduğu düşüncesiyle diğer liberal ve sol gruplar da Sisi yönetimine karşı sesini yükseltmeye başladı."
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]