Milli Tank Projesi İmzalandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Altay Milli Tank Projesi'yle dünyanın sayılı tank üreticileri arasında yerini alacağını belirterek, "2011 yılına kadar TSK'nın ihtiyaçlarının en az yarısını yerli kaynaklarla sağlamayı hedefliyoruz" dedi.
Altay Milli İmkanlarla Modern Tank Üretimi Projesi, Başbakan Erdoğan'ın katıldığı törenle imzalandı. Koç grubuna ait Adapazarı'nda bulunan Otokar tesislerinde düzenlenen imza törenine Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kore Milli Savunma Bakanı Sang Hee Lee, Sakarya Valisi Hüseyin Atak, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Otokar Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen ve Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç katıldı.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türkiye'nin milli savunma sanayi stratejisinde çok önemli olan Milli Tank Projesi'nde bir Koç topluluğu şirketinin tercih edilmesinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, projenin savunma, sanayi, kara platform geliştirme ve üretim sahasına büyük bir ivme getireceğini kaydetti.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise, Türkiye'nin bulunduğu konum itibarıyla modern gelişmiş bir silahlı kuvvetlere sahip olmak ve bu kuvveti kendi kaynaklarıyla geliştirmek durumda olduğunu ifade ederek, Altay Mili Tank Projesi'nin bu açıdan çok önemli olduğunu belirtti.
Altay Milli İmkanlarla Modern Tank Üretimi Projesi, Başbakan Erdoğan'ın katıldığı törenle imzalandı. Koç grubuna ait Adapazarı'nda bulunan Otokar tesislerinde düzenlenen imza törenine Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kore Milli Savunma Bakanı Sang Hee Lee, Sakarya Valisi Hüseyin Atak, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Otokar Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen ve Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç katıldı.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türkiye'nin milli savunma sanayi stratejisinde çok önemli olan Milli Tank Projesi'nde bir Koç topluluğu şirketinin tercih edilmesinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, projenin savunma, sanayi, kara platform geliştirme ve üretim sahasına büyük bir ivme getireceğini kaydetti.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise, Türkiye'nin bulunduğu konum itibarıyla modern gelişmiş bir silahlı kuvvetlere sahip olmak ve bu kuvveti kendi kaynaklarıyla geliştirmek durumda olduğunu ifade ederek, Altay Mili Tank Projesi'nin bu açıdan çok önemli olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada, Güngören'de yaşanan terör saldırısını kınadığını ifade ederek, "Güngören'deki adi terör saldırısını bir kez daha nefret ve şiddetle kınıyorum. Bazı olaylar vardır ki insanları birbirine kenetler. Genç, yaşlı, masum insanları hedef alan bombalı saldırı terörün insanlık dışı vahşi gücünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Şimdi bir kez daha tekrarlıyoruz; Terör olaylarının sadece bizim ve milletimizin, bu olayları gerçekleştirenlerle, onlara doğrudan veya dolaylı olarak destek verenlere karşı mücadelemizdeki azmini artırdığının bilinmesini istiyoruz. Bu tür olaylar, milletimizin birlik ve beraberliğini uzun ve istikrarı, kardeşlik duygularını koruma konusunda kararlılığımızı daha yüksekçe ortaya koymaktadır. Bu düşüncülerle saldırıda ölen vatandaşlarımıza yavrularımıza Allah'tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin jeopolotik ve stratejik konumuna binaen daha aktif bir dış politika ürettiğini belirterek, "Türkiye dış politikada bölgesel ve küresel olarak aktif bir rol oynamaktadır. Güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olmamız bu durumun doğal bir sonucudur. Güvenlik kuvvetlerimizin çağın getirdiği donanım ve kabiliyetin geliştirebilmesinin şartı ise, her alanda olumlu destekleyebilecek etkinlikte bir ulusal savunma sanayinin varlığıdır. Bu gerçeğin bilinciyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK)
modern silah ve araç gereç ihtiyacının karşılanmasıyla ömrünü tamamlamış sistemlerin yenilenerek kullanılabilir duruma gelmesine büyük önem veriyoruz. Bu faaliyetleri de mümkün olduğunca ulusal sanayimizin imkan ve kabiliyetlerin geliştirebilecek yaklaşımla, gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu söylediğimiz hususta tüm silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak, son yıllarda çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Başlatılan ve sözleşmesi imzalanan projelerle bir yandan modern rekabeti imkanlara sahip olmak, diğer yandan güçlü bir savunma sanayi altyapısı gelişmesi konusunda bunlar somut adımlardır" diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin jeopolotik ve stratejik konumuna binaen daha aktif bir dış politika ürettiğini belirterek, "Türkiye dış politikada bölgesel ve küresel olarak aktif bir rol oynamaktadır. Güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olmamız bu durumun doğal bir sonucudur. Güvenlik kuvvetlerimizin çağın getirdiği donanım ve kabiliyetin geliştirebilmesinin şartı ise, her alanda olumlu destekleyebilecek etkinlikte bir ulusal savunma sanayinin varlığıdır. Bu gerçeğin bilinciyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK)
modern silah ve araç gereç ihtiyacının karşılanmasıyla ömrünü tamamlamış sistemlerin yenilenerek kullanılabilir duruma gelmesine büyük önem veriyoruz. Bu faaliyetleri de mümkün olduğunca ulusal sanayimizin imkan ve kabiliyetlerin geliştirebilecek yaklaşımla, gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu söylediğimiz hususta tüm silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak, son yıllarda çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Başlatılan ve sözleşmesi imzalanan projelerle bir yandan modern rekabeti imkanlara sahip olmak, diğer yandan güçlü bir savunma sanayi altyapısı gelişmesi konusunda bunlar somut adımlardır" diye konuştu.
![](/_next/image?url=https%3A%2F%2Fsrcdn.sakaryarehberim.net%2Fpictures%2Fhaber_detay%2Fresim10961.jpg&w=3840&q=75 "<font face=\"verdana,geneva\" size=\"2\">Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada, Güngören'de yaşanan terör saldırısını kınadığını ifade ederek, "Güngören'deki adi terör saldırısını bir kez daha nefret ve şiddetle kınıyorum. Bazı olaylar vardır ki insanları birbirine kenetler. Genç, yaşlı, masum insanları hedef alan bombalı saldırı terörün insanlık dışı vahşi gücünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Şimdi bir kez daha tekrarlıyoruz; Terör olaylarının sadece bizim ve milletimizin, bu olayları gerçekleştirenlerle, onlara doğrudan veya dolaylı olarak destek verenlere karşı mücadelemizdeki azmini artırdığının bilinmesini istiyoruz. Bu tür olaylar, milletimizin birlik ve beraberliğini uzun ve istikrarı, kardeşlik duygularını koruma konusunda kararlılığımızı daha yüksekçe ortaya koymaktadır. Bu düşüncülerle saldırıda ölen vatandaşlarımıza yavrularımıza Allah'tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" dedi. <br /><br />Erdoğan, Türkiye'nin jeopolotik ve stratejik konumuna binaen daha aktif bir dış politika ürettiğini belirterek, "Türkiye dış politikada bölgesel ve küresel olarak aktif bir rol oynamaktadır. Güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olmamız bu durumun doğal bir sonucudur. Güvenlik kuvvetlerimizin çağın getirdiği donanım ve kabiliyetin geliştirebilmesinin şartı ise, her alanda olumlu destekleyebilecek etkinlikte bir ulusal savunma sanayinin varlığıdır. Bu gerçeğin bilinciyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK)<br />modern silah ve araç gereç ihtiyacının karşılanmasıyla ömrünü tamamlamış sistemlerin yenilenerek kullanılabilir duruma gelmesine büyük önem veriyoruz. Bu faaliyetleri de mümkün olduğunca ulusal sanayimizin imkan ve kabiliyetlerin geliştirebilecek yaklaşımla, gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu söylediğimiz hususta tüm silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak, son yıllarda çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Başlatılan ve sözleşmesi imzalanan projelerle bir yandan modern rekabeti imkanlara sahip olmak, diğer yandan güçlü bir savunma sanayi altyapısı gelişmesi konusunda bunlar somut adımlardır" diye konuştu. <br /></font>")
"TÜRKİYE ALTAY PROJESİ'YLE DÜNYANIN SAYILI TANK ÜRETİCİLERİ ARASINDA YERİNİ ALACAKTIR"
2011 yılına kadar TSK'nın ihtiyaçlarının en az yarısını yerli kaynaklarla sağlamak istediklerini belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"2001 yılında durma noktasında bulunan savunma sanayimizin bugün geldiği nokta elbette çok önemlidir. Durma noktasına gelmiş, personel çıkaran, bu noktada ayrıca savunma sanayi içinde olduğu yenilenecek durumdayken sürekli güncelleşen sürekli yenilenen, sürekli bu noktada atılımlar yapar durama geldi. Savunma sanayideki gelişmeler diğer sektörlerle karşılaştığımızda memnuniyet duyduğumuz ifade etmek istiyorum. Bugünde Türk savunma sanayinin kara harekatında gelmiş olduğu teknolojik seviyenin birikim ve göstergesi olarak Altay Milli Tank Projesi bir araya gelmiş bulunuyoruz. Savunma sanayinde somut adımlardan biri olan Altay Milli Tank Projemizi hayata geçiriyoruz. Bu projeni amacı TSK'nın envanterinde bulunan teknolojik ömürleri azalan tankların yerinde kullanılmak üzere 3. nesil tankların üretilmesidir. Altay Projesi bu tankların yurt içi imkan ve kabiliyetlerle tasarlanması geliştirilmesi ve üretilmesini amaçlıyor. Bu proje ülkemizin savunma sanayinde atılmış ve modernizasyonun gelişmesi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Bundan sonraki hedef, TSK'nın ihtiyacı olan hafif zırhlı araçlardan ana muhabere tankına kadar tamamının ülkemizde üretilmesidir. Bu proje ile Türkiye'nin dünyada önde gelen üreticiler arasına girmesine yönelik milli ve stratejik tesisi olmasıdır. Proje kapsamında Türk savunma sanayinin bütün yetenekleri kullanılacaktır. Burada kurulacak olan milli konsorsiyumla neticeye varılacaktır. Bir çok yüksek teknolojiyle kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanacaktır. Bu projeyle savunma sanayi konusunda rakip olan kuruluşlarla kendilerini gösterme imkanına kavuşacaklar. Altay Projesi, silahlı kuvvetlere kazandıracağımız modern hareket yeteneği açısından, askeri tank platformu alanında da elde edilen endüstriyel yeteneğinin daha yüksek noktaya taşınmasında katkı sağlayacaktır. Türkiye Altay Projesi'yle dünyanın sayılı tank üreticileri arasında yerini alacaktır. Türkiye kendi savunma sanayinin ürünü olan zırhlı ve ana muharebe tankını da ihraç konumuna gelecektir. Bu proje Türk savurma sanayinin, dünya ülkeleriyle rekabet etmesi açısından önemli adımlarından biridir."
2011 yılına kadar TSK'nın ihtiyaçlarının en az yarısını yerli kaynaklarla sağlamak istediklerini belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"2001 yılında durma noktasında bulunan savunma sanayimizin bugün geldiği nokta elbette çok önemlidir. Durma noktasına gelmiş, personel çıkaran, bu noktada ayrıca savunma sanayi içinde olduğu yenilenecek durumdayken sürekli güncelleşen sürekli yenilenen, sürekli bu noktada atılımlar yapar durama geldi. Savunma sanayideki gelişmeler diğer sektörlerle karşılaştığımızda memnuniyet duyduğumuz ifade etmek istiyorum. Bugünde Türk savunma sanayinin kara harekatında gelmiş olduğu teknolojik seviyenin birikim ve göstergesi olarak Altay Milli Tank Projesi bir araya gelmiş bulunuyoruz. Savunma sanayinde somut adımlardan biri olan Altay Milli Tank Projemizi hayata geçiriyoruz. Bu projeni amacı TSK'nın envanterinde bulunan teknolojik ömürleri azalan tankların yerinde kullanılmak üzere 3. nesil tankların üretilmesidir. Altay Projesi bu tankların yurt içi imkan ve kabiliyetlerle tasarlanması geliştirilmesi ve üretilmesini amaçlıyor. Bu proje ülkemizin savunma sanayinde atılmış ve modernizasyonun gelişmesi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Bundan sonraki hedef, TSK'nın ihtiyacı olan hafif zırhlı araçlardan ana muhabere tankına kadar tamamının ülkemizde üretilmesidir. Bu proje ile Türkiye'nin dünyada önde gelen üreticiler arasına girmesine yönelik milli ve stratejik tesisi olmasıdır. Proje kapsamında Türk savunma sanayinin bütün yetenekleri kullanılacaktır. Burada kurulacak olan milli konsorsiyumla neticeye varılacaktır. Bir çok yüksek teknolojiyle kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanacaktır. Bu projeyle savunma sanayi konusunda rakip olan kuruluşlarla kendilerini gösterme imkanına kavuşacaklar. Altay Projesi, silahlı kuvvetlere kazandıracağımız modern hareket yeteneği açısından, askeri tank platformu alanında da elde edilen endüstriyel yeteneğinin daha yüksek noktaya taşınmasında katkı sağlayacaktır. Türkiye Altay Projesi'yle dünyanın sayılı tank üreticileri arasında yerini alacaktır. Türkiye kendi savunma sanayinin ürünü olan zırhlı ve ana muharebe tankını da ihraç konumuna gelecektir. Bu proje Türk savurma sanayinin, dünya ülkeleriyle rekabet etmesi açısından önemli adımlarından biridir."
![](/_next/image?url=https%3A%2F%2Fsrcdn.sakaryarehberim.net%2Fpictures%2Fhaber_detay%2Fresim10962.jpg&w=3840&q=75 "<font face=\"verdana,geneva\" size=\"2\">"<strong><font color=\"#cc0000\">TÜRKİYE ALTAY PROJESİ'YLE DÜNYANIN SAYILI TANK ÜRETİCİLERİ ARASINDA YERİNİ ALACAKTIR</font></strong>" <br /><br /><strong>2011 yılına kadar TSK'nın ihtiyaçlarının en az yarısını yerli kaynaklarla sağlamak istediklerini belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti</strong>: <br /><br />"2001 yılında durma noktasında bulunan savunma sanayimizin bugün geldiği nokta elbette çok önemlidir. Durma noktasına gelmiş, personel çıkaran, bu noktada ayrıca savunma sanayi içinde olduğu yenilenecek durumdayken sürekli güncelleşen sürekli yenilenen, sürekli bu noktada atılımlar yapar durama geldi. Savunma sanayideki gelişmeler diğer sektörlerle karşılaştığımızda memnuniyet duyduğumuz ifade etmek istiyorum. Bugünde Türk savunma sanayinin kara harekatında gelmiş olduğu teknolojik seviyenin birikim ve göstergesi olarak Altay Milli Tank Projesi bir araya gelmiş bulunuyoruz. Savunma sanayinde somut adımlardan biri olan Altay Milli Tank Projemizi hayata geçiriyoruz. Bu projeni amacı TSK'nın envanterinde bulunan teknolojik ömürleri azalan tankların yerinde kullanılmak üzere 3. nesil tankların üretilmesidir. Altay Projesi bu tankların yurt içi imkan ve kabiliyetlerle tasarlanması geliştirilmesi ve üretilmesini amaçlıyor. Bu proje ülkemizin savunma sanayinde atılmış ve modernizasyonun gelişmesi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Bundan sonraki hedef, TSK'nın ihtiyacı olan hafif zırhlı araçlardan ana muhabere tankına kadar tamamının ülkemizde üretilmesidir. Bu proje ile Türkiye'nin dünyada önde gelen üreticiler arasına girmesine yönelik milli ve stratejik tesisi olmasıdır. Proje kapsamında Türk savunma sanayinin bütün yetenekleri kullanılacaktır. Burada kurulacak olan milli konsorsiyumla neticeye varılacaktır. Bir çok yüksek teknolojiyle kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanacaktır. Bu projeyle savunma sanayi konusunda rakip olan kuruluşlarla kendilerini gösterme imkanına kavuşacaklar. Altay Projesi, silahlı kuvvetlere kazandıracağımız modern hareket yeteneği açısından, askeri tank platformu alanında da elde edilen endüstriyel yeteneğinin daha yüksek noktaya taşınmasında katkı sağlayacaktır. Türkiye Altay Projesi'yle dünyanın sayılı tank üreticileri arasında yerini alacaktır. Türkiye kendi savunma sanayinin ürünü olan zırhlı ve ana muharebe tankını da ihraç konumuna gelecektir. Bu proje Türk savurma sanayinin, dünya ülkeleriyle rekabet etmesi açısından önemli adımlarından biridir." <br /></font>")
Konuşmaların ardından Milli Tank projesi Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kore Savunma Başkanı Sang Hee Lee, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Otokar Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen ve Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç ile projede alt yüklenici olarak görev alacak Aselsan, Hyundai-Rotem, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu, yetkilileri tarafından imzalandı.
Başbakan Erdoğan Otokar fabrikasından ayrılırken, yolda bekleyen çocuklara Başbakanlık otobüsünden oyuncak dağıttı. Bu arada Başbakan Erdoğan'ın güzergahı boyunca alınan güvenlik önlemleri dikkat çekti. Başbakan Erdoğan Sakarya Valiliği ziyaretinin ardından Kent Meydanı'nda Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin toplu açılış törenine katılarak, halka hitap edecek.
Başbakan Erdoğan Otokar fabrikasından ayrılırken, yolda bekleyen çocuklara Başbakanlık otobüsünden oyuncak dağıttı. Bu arada Başbakan Erdoğan'ın güzergahı boyunca alınan güvenlik önlemleri dikkat çekti. Başbakan Erdoğan Sakarya Valiliği ziyaretinin ardından Kent Meydanı'nda Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin toplu açılış törenine katılarak, halka hitap edecek.
15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]