Kızlarına yazdığı mektupları mezar taşlarına astı

Sakarya’da resmi kayıtlara göre 3 bin 894 kişi Marmara depreminde hayatını kaybetti. Depremde vefat edenlerin bir kısmı Serdivan Deprem Şehitliği’ne defnedildi. Felaketin 15. yıldönümünde yakınlarını kaybedenler şehitliğe koştu. Acılar bir kez daha tazelendi. Müyesser Özen, depremde kaybettiği iki kızının mezarına özlemini dile getirdiği muktupları astı.

Depremde biri 14, diğeri 20 yaşında iki kızını kaybeden Muyesser Özen, kızlarına duyduğu özlemi yazdığı mektuplarda dile getiriyor. En son yazdığı mektubu kızlarının mezar taşına asan Özen, duygularını mektup yazarak anlattığını vurguladı. Özen, "Hayatım her gün ağlamakla geçiyor. Kızlarıma yazdığım mektupları her sene gelip yapıştırıyorum. Onlar hem arkadaşım, hem sırdaşımdı. Göçük altında kaldılar. İkisi de öldü. İki kızım da öleceğini bildi. Gelip gelip bana sarılıyorlardı. 14 yaşındaki kızım o akşam ‘anne beni ayağında sallasana’ dedi. Ben koymadım ablası getirdi koydu onu. Çok üzülüyorum, keşke koysaydım. Benden büyüktü boyu sallayamam diye koymadım. Kızlarım hep ölüm şiirleri yazmışlar. Büyük kızım ‘Tahtım sallanacak’ diye yazmış. Ne demek bu?. Sanki deprem olacağını hissetmiş. Ben de duygularımı mektup yazarak anlatıyorum.” dedi.

Yakınlarının mezarı başında dua edenlerden birisi de Nurhal Akçıl. Akçıl, depremde enkaz altında kalan erkek kardeşi, kardeşimin eşi ve 2 çocuğunu kaybettiklerini belirterek bir ailenin yok olduğunu söyledi. Çok büyük bir acı yaşadıklarını ifade eden Akçıl, "Allah kimseye yaşatmasın. Kardeşim enkazdan çıktıktan yarım saat sonra iç kanamadan vefat etti. Eşi de enkazdan konuşa konuşa çıktı ama çıkar çıkmaz o da vefat etti. Kardeşimin çocuklarını ikinci ve üçüncü günü bulduk. Çocuğu, annesi, babası. Kardeşimin bir oğlu daha 4 aylıktı. Kızı 4 yaşındaydı. Kardeşim de 27 yaşındaydı. Çok güzel bir aile düzenleri vardı. Birbirlerini çok severlerdi. Böyleymiş nasip böyle hep birlikte gittiler. Bir aile yok oldu." diye konuştu.

Akçıl, deprem mezarlığında o gün yaşananları ise şöyle anlattı: "Buraya geldiğimizde burası bomboştu. Kepçeler mezarlıklar açtı. Kireçler döküldü. Vahşet gibi bir yerdi. Kamyonlarda cesetler bağlanmış, kefenlenmiş, herkes bir şeyler indiriyor, çok kütü bir şeydi, o anı kimsenin yaşamasını istemem. Tek başına olan mezarlık yok, hep aile."
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]