İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sakarya'da!
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sakarya'nın Sapanca ilçesinde yapılan Vilayetler Hizmet Birliği'nin toplantısından nezarethane kamera konulması başta olmak üzere birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Vilayetler Hizmet Birliği'nin toplantısı Sakarya'nın Sapanca ilçesinde bulunan Güral Otel'de gerçekleştirildi. İl Genel Meclisi ve il valilerinin katıldığı toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, yaptıkları reformlarla yerel yönetimlerin yetkilerini arttırdıklarını belirtti. Kent merkezlerinde dağınık şekilde çalışan oto galeriler sorununa da değinen Atalay, "Şehir merkezindeki oto galeri bir taraftan çirkin bir görüntü oluşturuyorlar. Öte yandan can güvenliği ve toplum huzurunda gerçekten sıkıntılar oluşturuyor. Biz bu konuda kararlar aldık, genelgeler yayınladık süreler verdik ama bazı illerimiz bu konuda iyi mesafeler aldı, bazı illerimiz mesafe almadılar. 20 ilimizde oto galeriler yerleşim alanına çıktı. 57 ilimizde çalışmalara devam ediyor. Ama bir kısmında henüz çok büyük mesafe alınmadı. Hızlı yürütenlere teşekkür ediyorum. Diğerlerinden hızlanmasını istiyoruz. Bu konuda mesafe almamış illeri uyarıyorum. Bu belediyelerin işi ama ben valilerimizi de sorumlu tutuyorum. Bu bütün illerin meselesi. Valilerimiz belediyeleri sıkıştırsın. Aldığımız karardan sonra sektör temsilcileri bana geldiler. Bu konuda hiçbir sorun yok. Canı gönülden katılıyorlar, onlar da istiyorlar. Huzurlu hepsi bir arada, güzel ortamın oluştuğu ikinci el oto galerilerin adeta organize sanayi gibi mekanların oluşmasını istiyorlar. Sektör temsilcileri de istiyorlar ama buna yeterince öncülük yapılmıyor. Hatta ben onları cesaretlendirdim eğer yerel yöneticiler hızlı davranmıyorlarsa, kooperatifler kurup sağlayın dedim. Bu konuda vatandaşlarımızın şikayeti çok. Lütfen bu konuya bütün iller eğilsin. Biz bunu bakanlık olarak takip ediyoruz. Belediye başkanlarının performans değerlendirmelerinde bu elimizde olacak" dedi.
Vilayetler Hizmet Birliği'nin toplantısı Sakarya'nın Sapanca ilçesinde bulunan Güral Otel'de gerçekleştirildi. İl Genel Meclisi ve il valilerinin katıldığı toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, yaptıkları reformlarla yerel yönetimlerin yetkilerini arttırdıklarını belirtti. Kent merkezlerinde dağınık şekilde çalışan oto galeriler sorununa da değinen Atalay, "Şehir merkezindeki oto galeri bir taraftan çirkin bir görüntü oluşturuyorlar. Öte yandan can güvenliği ve toplum huzurunda gerçekten sıkıntılar oluşturuyor. Biz bu konuda kararlar aldık, genelgeler yayınladık süreler verdik ama bazı illerimiz bu konuda iyi mesafeler aldı, bazı illerimiz mesafe almadılar. 20 ilimizde oto galeriler yerleşim alanına çıktı. 57 ilimizde çalışmalara devam ediyor. Ama bir kısmında henüz çok büyük mesafe alınmadı. Hızlı yürütenlere teşekkür ediyorum. Diğerlerinden hızlanmasını istiyoruz. Bu konuda mesafe almamış illeri uyarıyorum. Bu belediyelerin işi ama ben valilerimizi de sorumlu tutuyorum. Bu bütün illerin meselesi. Valilerimiz belediyeleri sıkıştırsın. Aldığımız karardan sonra sektör temsilcileri bana geldiler. Bu konuda hiçbir sorun yok. Canı gönülden katılıyorlar, onlar da istiyorlar. Huzurlu hepsi bir arada, güzel ortamın oluştuğu ikinci el oto galerilerin adeta organize sanayi gibi mekanların oluşmasını istiyorlar. Sektör temsilcileri de istiyorlar ama buna yeterince öncülük yapılmıyor. Hatta ben onları cesaretlendirdim eğer yerel yöneticiler hızlı davranmıyorlarsa, kooperatifler kurup sağlayın dedim. Bu konuda vatandaşlarımızın şikayeti çok. Lütfen bu konuya bütün iller eğilsin. Biz bunu bakanlık olarak takip ediyoruz. Belediye başkanlarının performans değerlendirmelerinde bu elimizde olacak" dedi.
Sorun Otoparklar
Atalay, şehir merkezlerinde gelişi güzel otoparkların oluşturulduğunu ifade ederek, "Araçlarını park eden şahıslardan zorla ücret alındığını, ücret vermeyen vatandaşların araçlarına zarar verildiğini üzülerek de olsa tespit ediyoruz. Biz yaklaşık 2 hafta önce bir genelge yayınladık. Bütün il ve ilçelerimizde bu sorunun çözülmesini istedik. Kanunda açık ve kapalı otoparkların işletilmesi, açılması konusunda belediyeler yetkilendirilmiştir. Bu açıdan belediyeler, işlerini ve yetkilerini gerektiğini gibi tam olarak yerine getirmeli. Mevzuata aykırı ve ruhsatsız açılan otoparklar kapatılacak. Buraları işleten ve işlettirenler hakkında idari işlemler yapılacaktır. Bu konuda genelgemiz yayınlanacak. Bakanlığımız bu işi de takip ediyor. Yetkili kişilerin konunun takipçisi olmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Atalay, şehir merkezlerinde gelişi güzel otoparkların oluşturulduğunu ifade ederek, "Araçlarını park eden şahıslardan zorla ücret alındığını, ücret vermeyen vatandaşların araçlarına zarar verildiğini üzülerek de olsa tespit ediyoruz. Biz yaklaşık 2 hafta önce bir genelge yayınladık. Bütün il ve ilçelerimizde bu sorunun çözülmesini istedik. Kanunda açık ve kapalı otoparkların işletilmesi, açılması konusunda belediyeler yetkilendirilmiştir. Bu açıdan belediyeler, işlerini ve yetkilerini gerektiğini gibi tam olarak yerine getirmeli. Mevzuata aykırı ve ruhsatsız açılan otoparklar kapatılacak. Buraları işleten ve işlettirenler hakkında idari işlemler yapılacaktır. Bu konuda genelgemiz yayınlanacak. Bakanlığımız bu işi de takip ediyor. Yetkili kişilerin konunun takipçisi olmasını bekliyoruz" diye konuştu.
![](/_next/image?url=https%3A%2F%2Fsrcdn.sakaryarehberim.net%2Fpictures%2Fhaber_detay%2Fresim24052.jpg&w=3840&q=75 "<font size=\"2\"><font face=\"Arial\"><strong>Sorun Otoparklar</strong><br /><br />Atalay, şehir merkezlerinde gelişi güzel otoparkların oluşturulduğunu ifade ederek,<font color=\"#333399\"> "<strong>Araçlarını park eden şahıslardan zorla ücret alındığını, ücret vermeyen vatandaşların araçlarına zarar verildiğini üzülerek de olsa tespit ediyoruz.</strong> Biz yaklaşık 2 hafta önce bir genelge yayınladık. Bütün il ve ilçelerimizde bu sorunun çözülmesini istedik. Kanunda açık ve kapalı otoparkların işletilmesi, açılması konusunda belediyeler yetkilendirilmiştir. Bu açıdan belediyeler, işlerini ve yetkilerini gerektiğini gibi tam olarak yerine getirmeli. Mevzuata aykırı ve ruhsatsız açılan otoparklar kapatılacak. Buraları işleten ve işlettirenler hakkında idari işlemler yapılacaktır. Bu konuda genelgemiz yayınlanacak. Bakanlığımız bu işi de takip ediyor. <strong>Yetkili kişilerin konunun takipçisi olmasını bekliyoruz</strong>"</font> diye konuştu. </font></font>")
Valilerimizden Hassasiyet Bekliyoruz
Gıda güvenliğinin de önemine değinen Atalay, "Gıda ile ilgili bütün işyerleri de dahil bütün işyerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesi konusunda yetki belediyelere ve il özel idarelerine devredilmiştir. Yerel yönetimlerin görevlerinin başında gıda maddelerinin üretimi ve bunların tüketime sunulduğu yerlerin hijyen ve sağlık kurallarına uygunluğunun sağlanması gelmektedir. Yerel yönetimler gıda üretimi ile ilgili işyerleri ruhsatlandırırken, teknik ve hijyenik şartlarını taşıması bakımında daha dikkatli davranmalıdır. İnsan sağlığını doğrudan etkileyen gıda güvenliği konusunda herhangi bir ruhsatlandırma ve denetim boşluğuna meydan verilmemelidir. Vatandaşlarımızın sağlıklı yaşam için temel şartı olan temiz gıdaya erişebilmesi ve tüketebilmesi hükümet olarak üzerinde önemle durduğumuz konuların başında gelmektedir. Diğer bir konu sağlıklı içme suyudur. İçme suyunun standartlara uygun olması çok önemli. Bu konuda da genelgemizi de yayınladık. Valilerimizden büyük hassasiyet bekliyoruz. İçme suyu konusunda çok duyarlı olmalıyız. Eskimiş su şebekelerinin yenilenmesine önem vermeliyiz. İçme suyu ile ilgili tahlilleri sürekli yapmalıyız ve bunları kamuoyuyla paylaşmalıyız" dedi.
Gıda güvenliğinin de önemine değinen Atalay, "Gıda ile ilgili bütün işyerleri de dahil bütün işyerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesi konusunda yetki belediyelere ve il özel idarelerine devredilmiştir. Yerel yönetimlerin görevlerinin başında gıda maddelerinin üretimi ve bunların tüketime sunulduğu yerlerin hijyen ve sağlık kurallarına uygunluğunun sağlanması gelmektedir. Yerel yönetimler gıda üretimi ile ilgili işyerleri ruhsatlandırırken, teknik ve hijyenik şartlarını taşıması bakımında daha dikkatli davranmalıdır. İnsan sağlığını doğrudan etkileyen gıda güvenliği konusunda herhangi bir ruhsatlandırma ve denetim boşluğuna meydan verilmemelidir. Vatandaşlarımızın sağlıklı yaşam için temel şartı olan temiz gıdaya erişebilmesi ve tüketebilmesi hükümet olarak üzerinde önemle durduğumuz konuların başında gelmektedir. Diğer bir konu sağlıklı içme suyudur. İçme suyunun standartlara uygun olması çok önemli. Bu konuda da genelgemizi de yayınladık. Valilerimizden büyük hassasiyet bekliyoruz. İçme suyu konusunda çok duyarlı olmalıyız. Eskimiş su şebekelerinin yenilenmesine önem vermeliyiz. İçme suyu ile ilgili tahlilleri sürekli yapmalıyız ve bunları kamuoyuyla paylaşmalıyız" dedi.
![](/_next/image?url=https%3A%2F%2Fsrcdn.sakaryarehberim.net%2Fpictures%2Fhaber_detay%2Fresim24053.jpg&w=3840&q=75 "<font face=\"Arial\" size=\"2\" color=\"#000000\"><strong>Valilerimizden Hassasiyet Bekliyoruz</strong></font><br /><br /><font face=\"Arial\" size=\"2\">Gıda güvenliğinin de önemine değinen Atalay, </font><font size=\"2\"><font face=\"Arial\"><font color=\"#333399\">"Gıda ile ilgili bütün işyerleri de dahil bütün işyerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesi konusunda yetki belediyelere ve il özel idarelerine devredilmiştir. Yerel yönetimlerin görevlerinin başında gıda maddelerinin üretimi ve bunların tüketime sunulduğu yerlerin hijyen ve sağlık kurallarına uygunluğunun sağlanması gelmektedir. Yerel yönetimler gıda üretimi ile ilgili işyerleri ruhsatlandırırken, teknik ve hijyenik şartlarını taşıması bakımında daha dikkatli davranmalıdır. İnsan sağlığını doğrudan etkileyen gıda güvenliği konusunda herhangi bir ruhsatlandırma ve denetim boşluğuna meydan verilmemelidir. Vatandaşlarımızın sağlıklı yaşam için temel şartı olan temiz gıdaya erişebilmesi ve tüketebilmesi hükümet olarak üzerinde önemle durduğumuz konuların başında gelmektedir. Diğer bir konu sağlıklı içme suyudur. İçme suyunun standartlara uygun olması çok önemli. Bu konuda da genelgemizi de yayınladık. Valilerimizden büyük hassasiyet bekliyoruz. İçme suyu konusunda çok duyarlı olmalıyız. Eskimiş su şebekelerinin yenilenmesine önem vermeliyiz. İçme suyu ile ilgili tahlilleri sürekli yapmalıyız ve bunları kamuoyuyla paylaşmalıyız"</font> dedi. </font></font>")
Atalay, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"MOBESE çalışmaları ve diğer güvenlik hizmetlerinde il özel idarelerin katkılarına çok teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz ben İçişleri Bakanlığı'na başladığımda yaklaşık 2 yıl önce sadece İstanbul'da MOBESE vardı. Şu anda 60 kadar ilimizde MOBESE çalışıyor. Ama MOBESE'si tamamlanmayan illerimiz var hızlı tamamlamak zorundayız. Bu yılı polis merkezleri yılı ilan ettik. Yani eski karakolların ismi şimdi polis merkezi. Türkiye'de bin 300 civarında polis merkezimiz var. Bu polis merkezlerimizin çoğunun fizik şartları veya iş donanımları yeterli değildir. Şu anda yeterli değil. Hem polisimizin rahat çalışması için hem de gelen vatandaşın temiz bir ortamda daha rahat iyi muamele nezih bir muamele görmesi açısından şimdi yeni bir polis merkezi projesi oluşturduk. Bütün polis merkezlerimizi daha şeffaf, daha temiz daha insani bir ortama kavuşturuyoruz. Bu polis merkezleri güvenliğin vitrinidir, polisin vitrinidir. Ve oralar eskisi gibi vatandaşın çekindiği, vatandaşın rahatça girip derdini paylaştığı, polisle kaynaştığı mekanlar olsun diye çalışıyoruz. Buralarda hizmet görecek polislerimizi özel olarak eğitiyoruz. Vatandaşa nasıl muamele edilir, gelen vatandaş nasıl karşılanacak. Herhangi bir konu için gelen vatandaşa onlara ikramda bulunulsun. Rahat bir ortamda işini görsün, bunu arzu ediyoruz. Ayrıca bütün nezarethaneleri kameralı ve kayıtlı hale getiriyoruz. Hem göz altındaki kişileri korumak hem de polisimizi gelecek şaibelerden kurtarmak için her şeyi şeffaf hale getiriyoruz. Şeffaflık bütün karanlığı ve bilinmezlikleri önleyen bir ilke. Bu polis merkezlerinin 2009 sonuna kadar, yenilenmesi bizim için önemli. Yerel yönetimlerden herkesten katkı bekliyoruz. Biz maddi imkanlarımız el verdiğince, kaynak göndereceğiz ama yerel yönetimlerin de desteği olsun."
"MOBESE çalışmaları ve diğer güvenlik hizmetlerinde il özel idarelerin katkılarına çok teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz ben İçişleri Bakanlığı'na başladığımda yaklaşık 2 yıl önce sadece İstanbul'da MOBESE vardı. Şu anda 60 kadar ilimizde MOBESE çalışıyor. Ama MOBESE'si tamamlanmayan illerimiz var hızlı tamamlamak zorundayız. Bu yılı polis merkezleri yılı ilan ettik. Yani eski karakolların ismi şimdi polis merkezi. Türkiye'de bin 300 civarında polis merkezimiz var. Bu polis merkezlerimizin çoğunun fizik şartları veya iş donanımları yeterli değildir. Şu anda yeterli değil. Hem polisimizin rahat çalışması için hem de gelen vatandaşın temiz bir ortamda daha rahat iyi muamele nezih bir muamele görmesi açısından şimdi yeni bir polis merkezi projesi oluşturduk. Bütün polis merkezlerimizi daha şeffaf, daha temiz daha insani bir ortama kavuşturuyoruz. Bu polis merkezleri güvenliğin vitrinidir, polisin vitrinidir. Ve oralar eskisi gibi vatandaşın çekindiği, vatandaşın rahatça girip derdini paylaştığı, polisle kaynaştığı mekanlar olsun diye çalışıyoruz. Buralarda hizmet görecek polislerimizi özel olarak eğitiyoruz. Vatandaşa nasıl muamele edilir, gelen vatandaş nasıl karşılanacak. Herhangi bir konu için gelen vatandaşa onlara ikramda bulunulsun. Rahat bir ortamda işini görsün, bunu arzu ediyoruz. Ayrıca bütün nezarethaneleri kameralı ve kayıtlı hale getiriyoruz. Hem göz altındaki kişileri korumak hem de polisimizi gelecek şaibelerden kurtarmak için her şeyi şeffaf hale getiriyoruz. Şeffaflık bütün karanlığı ve bilinmezlikleri önleyen bir ilke. Bu polis merkezlerinin 2009 sonuna kadar, yenilenmesi bizim için önemli. Yerel yönetimlerden herkesten katkı bekliyoruz. Biz maddi imkanlarımız el verdiğince, kaynak göndereceğiz ama yerel yönetimlerin de desteği olsun."
![](/_next/image?url=https%3A%2F%2Fsrcdn.sakaryarehberim.net%2Fpictures%2Fhaber_detay%2Fresim24054.jpg&w=3840&q=75 "<font face=\"Arial\" size=\"2\"> </font><font size=\"2\"><font face=\"Arial\"><font color=\"#333399\"><strong>Atalay, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: <br /></strong></font><br /><font color=\"#333399\">"MOBESE çalışmaları ve diğer güvenlik hizmetlerinde il özel idarelerin katkılarına çok teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz ben İçişleri Bakanlığı'na başladığımda yaklaşık 2 yıl önce sadece İstanbul'da MOBESE vardı. Şu anda 60 kadar ilimizde MOBESE çalışıyor. Ama MOBESE'si tamamlanmayan illerimiz var hızlı tamamlamak zorundayız. Bu yılı polis merkezleri yılı ilan ettik. Yani eski karakolların ismi şimdi polis merkezi. Türkiye'de bin 300 civarında polis merkezimiz var. Bu polis merkezlerimizin çoğunun fizik şartları veya iş donanımları yeterli değildir. Şu anda yeterli değil. Hem polisimizin rahat çalışması için hem de gelen vatandaşın temiz bir ortamda daha rahat iyi muamele nezih bir muamele görmesi açısından şimdi yeni bir polis merkezi projesi oluşturduk. Bütün polis merkezlerimizi daha şeffaf, daha temiz daha insani bir ortama kavuşturuyoruz. Bu polis merkezleri güvenliğin vitrinidir, polisin vitrinidir. Ve oralar eskisi gibi vatandaşın çekindiği, vatandaşın rahatça girip derdini paylaştığı, polisle kaynaştığı mekanlar olsun diye çalışıyoruz. Buralarda hizmet görecek polislerimizi özel olarak eğitiyoruz. Vatandaşa nasıl muamele edilir, gelen vatandaş nasıl karşılanacak. Herhangi bir konu için gelen vatandaşa onlara ikramda bulunulsun. Rahat bir ortamda işini görsün, bunu arzu ediyoruz. Ayrıca bütün nezarethaneleri kameralı ve kayıtlı hale getiriyoruz. Hem göz altındaki kişileri korumak hem de polisimizi gelecek şaibelerden kurtarmak için her şeyi şeffaf hale getiriyoruz. Şeffaflık bütün karanlığı ve bilinmezlikleri önleyen bir ilke. Bu polis merkezlerinin 2009 sonuna kadar, yenilenmesi bizim için önemli. Yerel yönetimlerden herkesten katkı bekliyoruz. Biz maddi imkanlarımız el verdiğince, kaynak göndereceğiz ama yerel yönetimlerin de desteği olsun."</font> </font></font>")
14 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]