Hızlandırılmış tren kazasının davası sonuçlandı

Sakarya\'nın Pamukova ilçesinin Mekece köyü yakınlarında, 41 kişinin öldüğü hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili 10 yıldır devam eden dava dördüncü kez karara çıktı. Yargıtay’ın zaman aşımının kaldırılmasına yönelik kararına uyan mahkeme heyeti, birinci makinist Fikret Karabulut\'u 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve bin 500 lira para cezası, ikinci makinist Recep Sönmez\'i ise 1 yıl 15 gün hapis ile 150 lira para cezasına çarptırdı. Recep Sönmez’in cezası ertelendi. Aynı davanın sanığı olan tren şefi Köksal Coşkun hakkında verilen beraat kararı daha önce yüksek mahkemece onanarak kesinleşmişti.

22 Temmuz 2004\'te İstanbul\'dan Ankara\'ya giden \'Yakup Kadri Karaosmanoğlu\' adlı hızlandırılmış trenin raydan çıkması sonucu 41 kişi ölmüş, 89 kişi de yaralanmıştı. Olayla ilgili açılan dava Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin zaman aşımının kaldırılmasına yönelik verdiği karar sonrası yeniden görülmeye başlandı. Tren şefi Köksal Coşkun hakkındaki beraat kararının kesinleşmesinin ardından birinci makinist Fikret Karabulut ve ikinci makinist Recep Sönmez\'in yargılandığı dava, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dördüncü kez karara çıktı.

Bugünkü duruşmaya tutuksuz sanıklar katılmazken, sanık avukatları, kazada ölenlerin ailelerinin avukatları ve TCDD avukatları duruşmada hazır bulundu.
Müşteki avukatları, sanıkların cezalandırılmalarını istedi. Sanık avukatlarından İsmail Gürses, Yargıtay’ın zaman aşımını bozma kararının hukuksuz olduğunu söyledi.
Davanın zaman aşımı süresinin dolduğunu ileri süren Gürses, davanın zaman aşımından düşürülmesine karar verilmesini istedi. Kazada işletmecilerin de 8’de 4 oranında kusurlu olduğunu belirten Gürses, işletmeciler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

Birinci makinist Karabulut’un avukatı ise mahkemenin zaman aşımı kararında direnmesini isteyerek davanın düşürülmesini istedi. Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yargıtay’ın bozma kararına uydu. Mahkeme heyeti, birinci makinist Fikret Karabulut\'u kaza tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 455 maddesinde belirtilen ‘tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya meslek ve sanatta acemilik veya nizamat, ve evamir ve talimata riayetsizlik ile ölüme sebebiyet vermek’ suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve bin 500 lira para cezasına çarptırdı. İkinci makinist Recep Sönmez ise 1 yıl 15 gün hapis ile150 lira para cezasına çarptırıldı. Sönmez’in cezası ertelendi. Sanık avukatlarından İsmail Gürses, davayı Yargıtay’a temyize götüreceklerini söyledi.

Dava Süreci

41 kişinin öldüğü hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili görülen davada ilk karar 1 Şubat 2008\'de verildi. Birinci makinist Fikret Karabulut\'un 2 yıl 6 ay hapis ile bin 100 TL para cezası, ikinci makinist Recep Sönmez\'in 1 yıl 3 ay hapis ile bin 333 lira para cezası aldığı, tren şefi Köksal Coşkun\'un ise beraat ettiği dava, 23 Temmuz 2009\'da dosyadaki tebligat eksikliklerinden dolayı Yargıtay tarafından bozuldu. Yerel mahkemenin usul yönündeki eksiklikleri gidermesinin ardından dava dosyasını yeniden ele alan yüksek mahkeme, 2011 Eylül ayında birinci makinist Fikret Karabulut ile ikinci makinist Recep Sönmez hakkında verilen kararı usul yönünden ikinci kez bozdu.

Yargıtay 2. Ceza Dairesi, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu demiryolu üzerinde kazaya neden olmak suçundan yargılandığı davada beraat eden tren şefi Köksal Coşkun hakkındaki suçlamanın zaman aşımı nedeniyle düşürülmesini istedi.
Yüksek mahkeme, belirlenecek kusur oranları nedeniyle aralarında menfaat çatışması oluşabilecek sanıkların aynı avukatlar tarafından temsil edilmiş olması, avukatla temsil edilen katılanların ad ve soyadlarının karara yazılmaması, suçtan doğrudan zarar görmeyen TCDD Genel Müdürlüğü\'nün sanıklar hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunmadığının gözetilmeden davaya katılmaları, sanık Recep Sönmez hakkında verilen cezaların tür ve süresine göre sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle davayı yerel mahkemeye geri gönderdi.

Davayı 7 Şubat 2012\'de üçüncü kez karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki kamu davasının 7,5 yıllık zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşürülmesine karar verdi. Kazanın mağdurları, zamanaşımı kararını Yargıtay\'a taşıdı. Temyiz başvurusunu inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği zaman aşımı kararını oy birliğiyle bozdu.

Kazanın olduğu dönemde yürürlükte olan ve sanıkların lehlerine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu\'nun 389. maddesi birinci fıkrasına uyan ve 3 aydan 5 yıla kadar hapis öngören hapis cezasına ilişkin zaman aşımı süresi nedeniyle davanın düşmesine karar verildiğini hatırlatan yüksek mahkeme, sanıkların eylemlerinin aynı kanunun 455. maddesi ikinci fıkrasına uyan ve 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ön gören madde kapsamında da değerlendirilebileceğini ifade etti. Yargıtay, suça ilişkin nitelendirme yapıldıktan sonra davanın zaman aşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesi gerektiğini belirtti.

Bozma kararında özel ve genel hukuk tartışması yapan Yargıtay, özel içtihatı birleştirme kararlarına atıfta bulundu. Hukuk doktrininden örnekler verdi. Demiryolu kazaları için özel hüküm olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu\'nun 389. maddesi gereğince gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanıkların cezalandırılma imkanı ortadan kalktığı için sanıkların hukuki durumunun aynı kanunun 455. maddesi ikinci fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yargıtay, bu durum gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle sanıklar hakkındaki davaların zaman aşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğuna hükmetti. Ayrıca adli emanete alınan eşyalar hakkında karar verilmemesi nedeniyle de davanın bozulmasına karar verdi. Dava, 17 Haziran 2014\'de yeniden görüşülmeye başlandı.

İşletme 8\'de 4 kusurlu

Kazanın oluşumundaki kusur durumlarına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporlarında, birinci makinistin 80 kilometre olarak belirlenen hız limitine uymayıp 132 kilometre hızla dönemece girerek trenin seyir güvenliği için gerekli dikkat ve özeni göstermediği için 8\'de 3 oranında kusurlu bulunmuş. İkinci makinist ise seyir hızı konusunda birinci makinisti uyarmadığından 8\'de 1 oranında kusur verilmişti.
Ayrıca hızlandırılmış tren uygulamasına geçilmesine rağmen hız arttırımı sonucu üst yapıda oluşabilecek olumsuzluklara karşı yeterli bakım, onarım ve denetimin yapılmamış olması, olayın meydana geldiği kesimde sık aralıklı dönemeçler bulunması ve bu durumun seyir güvenliğinin sağlanmasında risk oluşturması karşısında makinistlerin tarifeye uygun hızda gitmelerine yardımcı olacak bilgisayar destekli otomatik ya da yarı otomatik ilave tedbirlerle sistemin donatılması gerekirken, hız kontrolünün yalnız makinistlerin dikkatine bırakılmasının kazanın meydana gelmesinde etkili olması nedeniyle işletmeye de 8\'de 4 oranında kusur verilmişti.

Öte yandan davada, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı\'nca yapılan soruşturmada, Ankara Bölge İdare Mahkemesi\'nin soruşturma izninin kaldırılmasına yönelik talebi Danıştay tarafından onaylanmıştı. Bu doğrultuda TCDD yetkilileri hakkında kamu davası açılamamıştı.

9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]