"Cinsel Suçlarla Mücadelede Yargı Caydırıcı Olmalı"

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Musa Taşdelen, cinsel suçlarla mücadelede yargı boyutunun önemli olduğunu belirterek, "Eğer yargı caydırıcı olmazsa, bu tür eğilimleri taşıyan insanlar bu suçları kolayca işleyebiliyor" dedi.

SAÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Musa Taşdelen, gazeteci-yazar Hüseyin Üzmez'in cinsel taciz iddiasıyla tutuklanması ve benzeri olayların ardı ardına medyaya yansımasıyla toplumda tedirginliğe neden olan cinsel suçlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Bilimsel Verilere İhtiyacımız Var

Cinsel taciz olaylarının arttığının söylenebilmesi için bilimsel veri gerektiğini anlatan Prof.Dr. Musa Taşdelen, şöyle konuştu: "Cinsel taciz olaylarında artış gösterdiği ifade ediliyor. Ancak bunu şöyle söyleyebiliriz. Basın yayın araçlarıyla taciz olaylarının gündeme geldiğine şahit oluyoruz. Aslında geçmişte bu tür olayların meydana gelme oranıyla, sıklığıyla bugünün oranıyla fark var mı? Bununla ilgili veri konulmadan bir şey söylemek mümkün değil. Bilimsel verilere ihtiyacımız var."

Bilimsel Araştırmayla Gereken Tedbir Alınır

Cinsel suçların sosyal ve aile yapısının sarsılmasıyla ilgili olduğunu anlatan Musa Taşdelen, sözlerine şöyle devam etti: "Bizim gibi kentleşme ve sanayileşme sürecini yoğun bir şekilde yaşayan, aile ve sosyal yapısı sarsılan, bu anlamda toplumsal kuralların özellikle kent ortamında bağlayıcılığı azaldığı toplumsal kontrolün denetimin zayıfladığı yapılarda bu tür hadiselerde belli bir artış beklenebilir. Bununla ilgili mücadele etmek gerekmez mi, gerekir. Belli bir oranı artmışsa, tehlikeli boyutlara erişmişse, bunun ölçüsü sadece medyada gündeme gelmesi değildir. Gerçekten bu konuda bilimsel bir araştırma yaparak, sağlam verilere dayanarak ortaya konulması gerekir bunun. O zaman çeşitli tedbirler alınabilir."

Basın Yayına Önemli Görevler Düşüyor

Aile, eğitim sistemi ve toplumsal çevrenin üzerine düşeni yapması gerektiğini anlatan Taşdelen, şunları söyledi: "Basın yayına önemli görev düşüyor. Yargı boyutu da önemli. Bunun ihmal edilmemesi gerekir. Caydırıcı olmalı. Eğer yargı caydırıcı olmazsa, bu tür eğilimleri taşıyan insanlar bu suçları kolayca işleyebiliyor. Medya sadece olayı gündeme getirmeyi değil aslında toplumu yeniden sosyalleştirme anlamında, rehberlik kılavuzluk yapma anlamında, caydırıcı bir rol oynamalı. Birçok kurum ve kuruluşa bu konuda görev düşüyor. Cinsel suçlara verilen cezalarla ilgili kanun boyutunu çok iyi bilmiyorum. Ama çok yeterli olduğu kanaatinde değilim. Bu tür olaylara karışanların cezasının daha da artırılması gerekiyor."

Gereği Yapılır

Cinsel suçları nadir de olsa tanınmış kişilerin işleyebileceğini anlatan Taşdelen, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu tür olaylara sadece tanınmamış insanlar karışmaz. Tanınmış kimseler arasından da karışanlar olabilir. Tanınmış kimseler arasında çok yaygın olduğunu düşünmüyorum. Sadece gündeme birkaç isim gelebilir. Ahlaki ve yargısal boyutu var gereği yapılır."

15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]