Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'nden TÜBİTAK projeleri
Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi’nden 10. Sınıf öğrencisi M. İkbal Kürücü coğrafya öğretmeni Ahmet Kaim danışmanlığında ‘Mevzi Coğrafya Fikrinin Türkiye Haritasında Hal-i Pür Melali’ başlıklı hazırladığı projede Türkiye’de coğrafyaya ve coğrafi eğitime gereken ehemmiyetin verilmediğini anlatmaya çalışırken, bu doğrultuda bölgeler haritasının yıllardır eleştiri ve tartışmalara maruz kalmasına rağmen, harita üzerindeki yanlışların düzeltilmesi için yapılan tekliflerin önemsenmediğini ortaya koydu.
Kürücü, projeye hazırlık aşamasında yaptığı görüşmeler, anketler ve mülakatlar sonucunda ortaya çıkan üzücü sonucun ise öğrencilerin hatta öğretmenlerin dahi bu konu hakkında bilinçsiz olmaları olduğunu söyledi. Bölgeler hususunda önemli çalışmalar ortaya koyan Yrd. Doç. Dr. Ali Yiğit ise bölgelerin yediyle sınırlı olmadığından bunun çözülemeyişinin coğrafyaya gerekli ehemmiyetin verilmeyişinden kaynaklandığını söyledi.
Türkiye\'nin coğrafi bölgeleri
Milli Eğitim Bakanlığının girişimleriyle 1941 yılında toplanan I. Türk Coğrafya Kongresindeki asıl amacın bölgelerin sınırlarının gösterilmesinde ve isimlendirilmesinde yaşanan karışıklığın önüne geçmek olduğuna dikkat çeken Kürücü, bu konuda daha çok coğrafya öğretiminde kullanılacak büyük coğrafi birlikleri belirlemek için çalışıldığını söyledi. Temel amaç eğitim olduğundan mümkün olduğu kadarıyla az sayıda ve birbiriyle az çok dengeli bir bölge sistemi oluşturma yoluna gidildiğini anlatan Kürücü, bölgeler haritasının yanlış olduğunu iddia eden birçok tartışma ve eleştiri söz konusu olduğunu anımsattı. Bu doğrultuda Türkiye’yi yediye bölen bölgeler haritasının geçen yıl eğitim müfredatından kaldırıldığını hatırlatan Kürücü, bu konu üzerinde yoğun ve önemli çalışmaları bulunan Doç. Dr. Servet Karabağ ile yaptığı görüşmede bölgenin belirlenen amaca göre tayin edilen kriterler dâhilinde mekânı sınıflandırmak olduğunu söyledi. Karabağ, Türkiye’nin coğrafi bölgeleri hususunda böyle bir analizin geçerli olmadığını ve bölgeler konusunda bir farkındalık oluşması gerektiğini destekledi. Karabağ, bu yönde yapılması gerekenlere yeni bir kurul oluşturulup coğrafya kitaplarının yeniden hazırlanması önerisinin eklenebileceğini düşündüğünü anlattı.
Kürücü, projeye hazırlık aşamasında yaptığı görüşmeler, anketler ve mülakatlar sonucunda ortaya çıkan üzücü sonucun ise öğrencilerin hatta öğretmenlerin dahi bu konu hakkında bilinçsiz olmaları olduğunu söyledi. Bölgeler hususunda önemli çalışmalar ortaya koyan Yrd. Doç. Dr. Ali Yiğit ise bölgelerin yediyle sınırlı olmadığından bunun çözülemeyişinin coğrafyaya gerekli ehemmiyetin verilmeyişinden kaynaklandığını söyledi.
Türkiye\'nin coğrafi bölgeleri
Milli Eğitim Bakanlığının girişimleriyle 1941 yılında toplanan I. Türk Coğrafya Kongresindeki asıl amacın bölgelerin sınırlarının gösterilmesinde ve isimlendirilmesinde yaşanan karışıklığın önüne geçmek olduğuna dikkat çeken Kürücü, bu konuda daha çok coğrafya öğretiminde kullanılacak büyük coğrafi birlikleri belirlemek için çalışıldığını söyledi. Temel amaç eğitim olduğundan mümkün olduğu kadarıyla az sayıda ve birbiriyle az çok dengeli bir bölge sistemi oluşturma yoluna gidildiğini anlatan Kürücü, bölgeler haritasının yanlış olduğunu iddia eden birçok tartışma ve eleştiri söz konusu olduğunu anımsattı. Bu doğrultuda Türkiye’yi yediye bölen bölgeler haritasının geçen yıl eğitim müfredatından kaldırıldığını hatırlatan Kürücü, bu konu üzerinde yoğun ve önemli çalışmaları bulunan Doç. Dr. Servet Karabağ ile yaptığı görüşmede bölgenin belirlenen amaca göre tayin edilen kriterler dâhilinde mekânı sınıflandırmak olduğunu söyledi. Karabağ, Türkiye’nin coğrafi bölgeleri hususunda böyle bir analizin geçerli olmadığını ve bölgeler konusunda bir farkındalık oluşması gerektiğini destekledi. Karabağ, bu yönde yapılması gerekenlere yeni bir kurul oluşturulup coğrafya kitaplarının yeniden hazırlanması önerisinin eklenebileceğini düşündüğünü anlattı.
10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]