"Batılı devletlerden ilkesel duruş bekliyoruz"

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, batılı devletlerin Suriye ve Mısır\'da yaşananlar konusunda ilkeli davranmasını isteyerek, "Mısırdaki katliamlar darbenin ve darbecilerin yaptığı eylemin, Suriye\'deki katliam ise bir diktatörün yaptığı eylemin sonucudur. Katliamın yaşanmamasını istiyorsak diktatörlere ve darbecilere karşı duruş sergilemek gerekir" dedi.

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) ağustos ayı meclis toplantısında konuşan Üstün, batılı ülkelerin Suriye, Irak, Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır, Sudan, Çad ve Libya\'nın sınırlarını cetvelle çizdiğini ve bu ülkelerde kendi isteğini kabul ettirebilecek yönetimler oluşturduklarını vurguladı.

Üstün, bir zamanlar altın bakımından zengin olan Mısır\'ın şimdilerde dünya el avuç açtığını belirterek, "Bunun benzer örneğini Somali\'de verebiliriz. Somali\'ye Türkiye destek vermeseydi orada milyonlarca insan açlıktan ölebilirdi. Myanmar\'da Müslüman insanlar var ve bu ülkede kadınlar üzerini örtecek peştamal bulamıyor. Mısır ise 12 bin yıllık bir medeniyet. Almanya, Amerika ve İngiltere yokken Mısır vardı ve dünyanın en zengin ülkesiydi ama Mısır halkının yüzde 50\'si mezar evlerde yarı aç, yarı tok bir şekilde yaşıyor" diye konuştu.
Mısır\'ın sömürü düzeninin getirdiği diktatör yönetimlerin eliyle bu hale getirildiğini savunan Üstün, bir zamanlar Türkiye\'de de aynı düzeni kurmak isteyenlerin olduğuna dikkati çekti.

"Batılı devletler demokrasiyi çıkarcı dış politikası için kullanıyor..."

Batılı ülkelerin herkes için demokrasi ve insan hakları taleplerini sık sık gündeme getirdiğini ama durumun aslında öyle olmadığını öne süren Üstün, şöyle konuştu:

"Mısır\'da meydanlarda direnen insanlar birçok olayın ortaya çıkmasına sebep oldu. Batının demokrasiyi sadece kendi halkı için istediğini ve insan hakları konusunu da kendi çıkarcı dış politikasının bir enstrümanı olarak kullandığını gördük. Batılı devletleri ilkeli davranmaya çağırıyoruz. Mısır\'daki katliamlar darbenin ve darbecilerin yaptığı eylemin, Suriye\'deki katliam ise bir diktatörün yaptığı eylemin sonucudur. Katliamın yaşanmamasını istiyorsak diktatörlere ve darbecilere karşı duruş sergilemeliyiz. Sonucu ortaya çıkaran etkenleri de ortadan kaldırmak gerekir. Dolayısıyla Suriye\'de geç de olsa gösterilen tepki aynı şekilde Mısır\'daki darbecilere de gösterilmelidir. Bazı Müslüman ülkeler ise dışa bağlı yönetimlerini 10-20 yıl daha devam ettirmek amacıyla bunları destekliyor."
Üstün, Mısır ve Suriye\'de yaşananlar konusunda ilkesel bir duruş sergileyen Türkiye\'nin hanefi olan Sisi\'ye karşı sert bir tavır sergilediğini kaydetti.

 "Sıfır sorun politikamız halklarladır, zalimlerle değil"

"Nemrut yıkılmıştır, Firavun gitmiştir, Esed\'de gidecektir" diyen Üstün, "Çünkü bir halk hareketi var. Orada kurulan sistem Fransızların sömürü düzenini devam ettirmek amacıyla kurduğu sistemdir. \'Siz daha önce neden Esed ile yakınlaşma yaptınız?\' sözleri zaman zaman söyleniyor. Bizim sıfır sorun politikamız halklarla karşılıklı olan bir sıfır sorun politikasıdır yoksa zalimlerle değil. Türkiye\'nin yanında 80-90 milyonluk başka güçler istemiyorlar. Bağımsız bir dış politika güden Türkiye\'nin yanında güçlü bir ülkenin gelmesini istemiyorlar" şeklinde konuştu.

Üstün, kısa süre içinde Suriye, Mısır, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerde halkın içinden gelen yöneticileri seçeceğini sözlerine ekledi.
10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]