Başkan Ali İnci'ye ait taş ocağı hakkında suç duyurusu

Karasu ilçesinde, AK Parti’li Hendek Belediye Başkanı Ali İnci’ye ait olan taş ocağı çevre faciasına neden oldu.

2 dere ve bir gölün suyu içilemez hale geldi, balıklar yok oldu. Ormanı yok eden, fındık bahçelerine de zarar veren ocak ile ilgili Çevre İl Müdürlüğü tarafından \'çevrenin kasten kirletilmesi\' suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. 42 bin lirada ceza kesilmesine rağmen ocak halen faaliyetini sürdürüyor.

Karasu Aziziye Mahallesi Sığırtan mevkiinde bulunan taş ocağı bölgenin kabusu oldu. Karasu Aziziye Mahalle Muhtarı Ahmet Şakar, taş ocağı geldikten sonra buranın cehenneme çevrildiğini belirtti. 10 yıldır faaliyette olan ocağın atıklarının Küçükdeğirmen Deresi ile Büyükdeğirmen Deresi\'ne bırakıldığını ifade eden Şakar, bu dereler ve derelerin beslediği Küçükboğaz Gölü’nün çimento tozu, mil gibi kirli atıklarla dolduğunu söyledi. Daha önce derelerin genişliğinin 12 metre, derinliğinin de 2 metreyi bulduğunu vurgulayan Şakar, ocağın faaliyetlerinden sonra su kaynaklarının mil ve çimento tozuyla dolduğunu anlattı. Şakar, "Dere ve göle dolan atıklar çimento yapımında kullanılan taş tozu. Bu toza birkaç kimyasal madde ekleyince çimento oluyor. Kapkara bir zift. İki deremiz ve gölümüz bitmiş durumda." dedi.

"10 balık tür vardı, şimdi balık yok"

Daha önce dereler ve göllerde en az 10 balık türünün bulunduğunu, çevre illerden olta balıkçığı için buraya gelenlerin olduğunu anlatan Şakar, ocağın faaliyetinden sonra bu sularda bir tane bile balığın kalmadığının altını çizdi. Şakar, şunları kaydetti: "Şimdi akşama kadar alta atın bir tane balık bulamazsınız. Bu suda hangi balık ürer. Burada balık yaşar mı? Burada mahlukat yaşar mı? O kadar rica ettik. Su ürünleri fakültesine, il çevre müdürlüğüne. Gelin tahlil edin burada canlı mahlukat yaşar mı? Biri desin ki yaşar zararı yok ben bu işi bırakacağım."

"DSİ biz altından kalkamayız dedi"


Taş ocağının bu şekilde faaliyet göstermesi halinde 3-4 sene sonra bölgenin tamamen yok olacağına dikkat çeken Şakar, bölgenin şu durumda temizlenmesi için trilyonlar gerektiğini dile getirdi. Şakar, "Temizlenmesi çok büyük bir maliyet gerektiriyor. Devlet Su İşleri bile ‘biz bunun altından kalkamayız, bakanlık düzeyinde bir çalışma yapılması gerekir.’ diyor. Adamlar şimdiye kadar trilyonlar kazanmışlar. Devlet bu gölü ve dereyi temizlemek için trilyonlar masraf etmesi lazım. Bu adam trilyonlar kazanacak diye devlet niye kendisi masraf etsin. Havuzlama, tozlama sistemini , püskürtme sistemini, her şeyini dört dörtlük yapsın suyumuz kirlenmesin, yolumuz toz olmasın. Biz bunu istiyoruz. Burada bir doğa katliamı var." şeklinde konuştu.

"Bütün yetkililere sesleniyorum"

"Dünya harikası bir yer, taş ocağı hiç masraf etmeden para kazanacak diye bu katliama göz yumulur mu? Allah rızası için bütün yetkililere sesleniyorum." ifadesini kullanan Şakar, "Bu güzelliği yok etmeyelim. Dünya yapay su havuzlar oluştururken biz kendi içecek suyumuzu kirletiyoruz. Küçükdeğirmen dere dediğimiz yerde bir baraj kurulsa ilçemizin içme suyu ihtiyacını karşılar. İleride bu sulara muhtaç kalacağız. Derenin bir kolu patlamalar sebebiyle kayboldu. 42 bin liralık bir ceza kesmişler. Aynı maddeden ceza kesemiyorlarmış. Çevre katliamı devam ediyor. Görüntü aldım, kepçe çukurdan mili alıyor dereye atıyor. Elimde bu görüntü var." diye konuştu.

Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Yusuf Aydınoğlu, artık bu dere ve göl suyundan hayvanların bile su içmediğini, mandaların kirlilik sebebiyle göle girmediğini belirtti. Aydınoğlu, "Göl o kadar pis. Hayvanlar göl yerine denize giriyor. Göl tabanı dolunca sazlıklar çoğaldı. Böyle güzel yerler çok az var. İki üç kişi para kazanacak diye mahvettiler. Yazık günah yani. Vebaldir bu." dedi. Hasan Akdoğan ise ocağın çevresindeki fındık bahçelerinin ve ormanların bittiğini söyledi. Akdoğan, "Bu millet 11 ay fındığın başına bekliyor. Biri şey kalmadı. Fındık bahçeleri bitti, yollar bitti, deremiz bitti. Daha önce bu derede elle balık tutardık." şeklinde konuştu.

"ÇED, ceza kesmek zorunda kaldı"

Bu arada ocağa açma ve çalışma ruhsatı verilirken Sakarya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Çevresel Etki Değerlendirmesi\'ne (ÇED) gerek olmadığı kararı verildiği ortaya çıktı. Ancak aynı müdürlük tepkiler üzerine Türk Ceza Kanunu’nda yer alan \'Çevrenin kasten kirletilmesi\' başlıklı maddeler uyarınca ocak hakkında gerekli incelemenin yapılması için suç duyurusunda bulundu. Ayrıca ocağa 42 bin 232 lire ceza kesti.
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]