Arif Nihat Asya Doğumunun 106. Yılında Anıldı

Ülkemizin yetiştirdiği en önemli şairlerden biri olan Arif Nihat Asya’nın, doğumunun 106.yılı dolayısıyla Figen Sakallıoğlu Anadolu Lisesi’nde bir anma programı düzenlendi.

Şiir ve Tiyatro Kulübü’nün düzenlediği anma programı, Arif Nihat Asya’nın kendi sesinden “Bayrak” şiirinin okunmasıyla başladı. Anma programına katılan Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. H.Emin Sezer ile Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Cevdet Şanlı, edebiyat tarihimize adını “Bayrak Şairi” olarak yazdıran Arif Nihat Asya’nın, şiiri ve edebi kişiliği üzerine doyumsuz bir söyleşi yaptılar. Büyük bir ilgiyle takip edilen program, öğrencilerin seslendirdiği Arif Nihat Asya şiirleriyle sona erdi.

Figen Sakallıoğlu Anadolu Lisesi Müdürü Özer Yüksel, programı düzenleyen Şiir ve Tiyatro Kulübü üyeleriyle, söyleşiye katılan Sakarya Üniversitesi öğretim üyelerine çiçek vererek teşekkür etti. 

Arif Nihat Asya (1904 -1975)

Türk Edebiyat Tarihi'ne "Bayrak Şairi" olarak adını yazdıran Arif Nihat Asya, Bayrak şiirini Adana’nın kurtuluş günü olan “5 Ocak”ın heyecanı ile yazdı. Birçok dergi ve gazetelerde yazılar yazdı. Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetçilik konusu büyük bir yer tutar. Çok renkli ve değişik biçimli şiirler yazmış olan Asya, son şiirlerinde biraz da mistisizme yönelmiştir. Şiirinde daima bir yenileşme çabası içinde olan şair, etkilerden uzak kalarak kendine özgü bol renkli şiir dünyasını oluşturmuştur.

Güzel ve zarif benzetmelerin yanı sıra, keskin zekâsının, şakacı mizâcının mahsûlü olan nükteleri, hicivleri, kelime oyunları üslûbunu tamamlayan önemli unsurlardır. Tarihimizin şanlı sayfalarını şiirleştiren şair, Rubai türünün yeni Türk edebiyatında önemli şahsiyetlerinden kabul edilir. Bayrak ve vatan, onun mısralarında en usta anlatıcısını bulmuştur.

BAYRAK

Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.

Ey, şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!

14 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]