AKM'de provokasyon girişimi!

Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından kültürel etkinlikler kapsamında düzenlenen “Kanser ve beslenme” konulu konferansta gergin anlar yaşandı.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitisünden Dr. Yavuz Dizdar’ın konuşmaları, konferansa katılan tavuk ve döner satıcıları tarafından provoke edilmek istendi. Adapazarı Kültür Merkezi\'nde düzenlenen konferansta Sakarya halkını döner, sucuk, et ve tavuklar konusunda uyaran Dr. Dizdar’ın konuşması sık sık kesilirken, konferansa “piliç mi, tavuk mu?” tartışması damgasını vurdu.

Olay şöyle gelişti:

Anons ile birlikte kürsüye gelen İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsünden Dr. Yavuz Dizdar daha konuşmasına başlarken “ben tavuk eti yemiyorum” deyip konuyu kansere getiremeden, arka sıralarda oturan tavuk ve döner satıcıları peş peşe söze atılıp Dr. Yavuz Dizdar ile polemiğe girdi ve konuşma yapmasına izin vermedi. Olaya güvenlik görevlileri müdahalede bulunurken, bazı dinleyiciler böylesine önemli bir konferansın provoke edilmek istenmesine tepki gösterdi. “Biz buraya kanser konusunda bilinçlenmeye geldik. Sakarya böyle mi ev sahipliği yapıyor? Ev sahibi misafiri kovar gibi davranır mı?” diyen dinleyicilere, konferansa davetli olarak katılan Kanserder Başkanı Nihal Akar da destek verince, ortam iyice gerildi.

Bazı tavuk ve döner satıcıları dinleyicilerin gösterdiği tepki üzerine salondan çıkarılmak istendiyse de, satıcılar salonu terk etmemekte ısrarcı davrandı. Bunun üzerine Sakarya Büyükşehir Belediyesi\'ni temsilen kürsüye gelen ve duruma el koyan bir görevli, “Sayın hocamızın konuşmasını tamamlamasına müsaade edin. Sorularınız varsa sonra tek tek söz alıp sorun. Karşılıklı konuşarak bir yere varılamaz” dese de satıcılar Dr. Yavuz Dizdar’ın konuşmasını ısrarla kesmeye devam etti. Dizdar, TV programlarında “tavuktan, ucuz sucuktan uzak durun” şeklindeki açıklamaları nedeniyle Sakarya’da provoke edilmek istenen Dr. Yavuz Dizdar zor bela verdiği konferansta şu uyarılarda bulundu:

"Hormonlu değil, organik ürün"

“Bizler organik ürünleri savunuyoruz. Ama aksine karşımıza çıkıp hormonlu gıdaları savunmaya kalkanlar var. Önünüze konulan tavuğun tavuk mu-piliç mi olduğu belli değil Bu tanımın düzgün yapılması lazım. Ben yeminliyim. Bu konuda fazla konuşmayacağım. Konuşmalarım hep yanlış anlaşılıyor. Ama kanser hastalığı artıyor. Hastalığı önleyemezsek durum çok vahim."

Gençlere çağrı "Sigarayı asla denemeyin"


"Gençlere sesleniyorum. Sigaradan uzak durun, asla içmek için özenmeyin. Denemeye bile kalkmayın. Alkole yaklaşmayın. Kilo sorununuzu çözün. Sigara içenler dumanını içmeyenlere koklatmasın. Beslenmeye dikkat edin."

"Vatandaş market alışverişine yöneldi"

"Gıda sektöründe endüstrileşme var. Market alışverişi yaygınlaşıyor. Bu durum bir yaşam tarzı haline geldi. Pazarları kapatmak bunu teşvik ediyor. Hayvanı olanlar bile sütü dışarıdan marketten alıyor. Herkes ambalajlı yoğurda yöneliyor. 2 yıla kadar buna ben de fazla ses çıkarmıyordum. Ama biz de uyandık ve farkına vardık. Bir yoğurt ekşimiyorsa işlem görmüş yoğurttur ve almayın. İş çığırından çıktı. GDOlu ürünler almış başını gidiyor. Bu ürünleri saygı sınırını aşmadan TV\'lerde tartışıyoruz. Amerika örneği önümüzde var. Orada bazı şeyler düzenli işliyor. Bizde kalın bağırsak kanseri artıyor, ABD’de ise düşük. Tiroid kanseri, karaciğer kanseri artmış, Amerika’da meme kanserinde artış gözleniyor."

“Firmalar hem tarım ürünü, hem ilaç satıyor”    

"İlaç endüstrisinde çok paralar dönüyor. Kanser ilacı üreten firmalar arasında yarış var. Sayıları çok değil ama bu firmalar hem tarım ilacı, hem tohum hem de kanser ilacı satıyor. Atı alan Üsküdar’ı geçti. Güç ayrılığı prensibi bitmiş. Bunlar 60 yılın getirileri… Tıpta gözle görülür bir ilerleme yok. Sağlık Bakanlığı bazı konulara duyarlı ama tıp alanında gelişme olmaması düşündürücü Sadece bilgisayar teknolojisi gelişti o kadar. GDO\'lu ürünler ülkemize de girdi. Nişasta bazlı şeker gibi GDO\'lu ürünlere yönelme var. "

"GDO’lu ürünler kanser yapıyor"

Sucuk 10 liradan satılıyor. Gerçek sucuk hiç 10 lira olur mu? İçinde zararlı maddeler olmasa neyse diyeceğiz ama vatandaşın da alım gücü ortada… Patent daireleri gerekli araştırmayı yapmıyor, yapamıyor. Oysa bir araştırma göstermiş ki fareler GDO\'lu ürünler yüzünden kanser oluyor. Pirinç bile tartışılır oldu."

Okul Sütü tartışması

"Zehirlenmelerde yoğurt tercih edilir. Gerçek ve sağlıklı yoğurt zehirlenmeye engel, ama yediğimiz yoğurtlar ekşimiyor. Yani işlem görmüş ve doğal değil. Süt endüstrisinin ne ayrıcalığı var ki? Neden her gün süt üretmiyorlar? Okul Sütü Projesi ve sonuçları ortada. Süt dağıtılacak okulun olduğu illerden alınmalı. Oysa uzun ömürlü sütler ülkenin dört bir yanından dağıtılıyor Neden? Çünkü çabuk bozulmasın diye. Sakarya’da okul sütü dağıtılacaksa süt Sakarya’dan temin edilmeli. Başka illerden gelmemeli. Yediğimiz yoğurtta hile durumu var. Yoğurtlar neden kaymaklı biliyor musunuz? Çünkü kaymak zannettiğiniz şey aslında katı yağ yani margarin."

“Tavuk mu yiyoruz, piliç mi belli değil”

"Tavuk mu yiyoruz, piliç mi belli değil. İkisi aynı şey değil. Ben tavuk yemem. ABD endüstrisinin notlarına göre tavuk kavramı diye bir şey yok. Onlar bizim tavuk dediğimiz şeye kuş diyor. O canlıların ölüm istatistikleri de ortada."

“Sebep biz ve vahşi endüstri”

"Etler yüksek basınçtan geçiriliyor. Hamburger etleri, sosisler, salamlar neden hemen bozulmuyor? Endüstri bunu düzeltmek zorunda. Kırmızı et az üretiliyor. Neden? Çünkü çok pahalı. Sucuk, yoğurt, ekmek ve turşu mayalanıyor. Mayalanınca zenginleşiyor. Zavallı Afrika böyle besleniyor. Bizde teknoloji tamamen yapaya kaydı. Enzimler yurt dışından geliyor. Renk tutmayınca da içine boya katılıyor. Bu sorunun bir ucunda biz, diğer ucunda ise vahşi endüstri var. Çünkü onlar nasıl satarım? Nasıl para kazanırımın derdinde. Yasa tasarısına rağmen durum maalesef böyle."

10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]