Adnan Uyumaz, olayların sorumlusu olarak o ismi gösterdi

Sakarya'da Basın İlan Kurumu (BİK) Şube Müdürü Recep Bolat ile kurum çalışanı Devrim Ersen Özergin'i öldüren ve yerel gazete çalışanı Mustafa Süke'yi yaralayan Anadolu Gazetesi imtiyaz sahibi Adnan Uyumaz'ın yargılandığı dava Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlandı. 

Uyumaz'a Devrim Ersen Özergin'i öldürmek suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ve Mustafa Süke'yi yaralamak suçundan verilen 20 yıl hapis cezası Yargıtay'ca onanmıştı. Yüksek mahkeme,  Recep Bolat yönünden verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını ise bozmuştu.

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlanan davanın duruşmasına tutuklu sanık Adnan Uyumaz ile tutuksuz sanıklar V.Ö. ve S.Ö., tarafların avukatları ve Uyumaz'ın yakınları katıldı.

"Bende canlı canlı öldüm"

Adnan Uyumaz, savunmasında, diğer hükümler yönünden de bozma kararı beklediğini söyledi. 30 yıl şehirde yöneticilik yaptığını belirten Uyumaz, şunları dedi; "Devlete, millete layık olmaya çalışan bir vatandaşım. Ben Anadolu Gazetesi'ni 2008 yılında aldığım tarihten olayın olduğu tarihe kadar gazetecilik yaptım. Davanın yeniden görülmesi doğru bir karardır. Tamamen haksızlığa uğrayan bir vatandaşım. Ben görevimi yaptım. 45 gün yolsuzluklarla ilgili belgeleri ile haber yaptım. Bu olayların olmasının sebebi başta H.A'dır. BİK yönetmelikler gereği 1 Ekim ile 31 Aralık tarihleri arasında denetim yapmakla mükelleftir. Onun haricinde bir denetim yapma hakkı yoktur. Bu resmi yazılarda bellidir. Maktul Recep'in görevli olmaması yüzünden karar bozulmuştur. Oysaki diğerleri de görevli değildir. H.A., savcılığa şikayet etmiyor. BİK'e giderek oradan bana adamları gönderiyorsun. Recep beyefendi bir insandı. Aramızda hiç sorun yoktu. Gazeteme gelmeden 15 gün önce denetimi yazılı olarak bildirilmesi gerekirdi. Akşam telefon edip ertesi gün geldiler" dedi.

"Hadise spontene olmuştur"

Olay günü yaşananları yeniden anlatan Uyumaz; "Olayda iki kişi öldü. Bende canlı canlı öldüm" diye konuştu.

Uyumaz'ın avukatı Mehmet Mangıroğlu ise onanan kısma ilişkin yasal hakları saklı kalmak üzere bozma kararına uyulmasını istedi. Sanığı 30 yıldır tanıdığını söyleyen Mangıroğlu, savunmasını şöyle sürdürdü; "Sanık şeker hastasıdır. Çabuk sinirlenir. Dar alanda yapılan tahriğe uğraması olayın olmasına sebep olmuştur. Hadise spontene olmuştur. Tasarlayarak kasıt altında işlememiştir. Müvekkilim başından beri olayı aynı şekilde anlatmaktadır. Cezaevinde yazdığı bir senaryo değildir. Aşağıda kucaklaştığı insanı neden yukarıda öldürsün. Bunların araştırılmasını talep ediyoruz."

Uyumaz'ın diğer avukatı Önder Döker de Yargıtay'ın sadece maktul Recep'in kamu görevlisi olmadığını göz önüne alarak bozma kararı verdiğini ifade ederek; "Oysa bu tüm maktullere uygulanması gereken bir nedendi" şeklinde savunma yaptı.

Maktul Bolat'ın eşinin avukatı da Yargıtay'ın kararının hatalı olduğunu düşündüklerini, Bolat'ın BİK müdürü olduğu için öldürüldüğünü savunarak; "Böyle bir görev olmasa idi bugün aramızda olurdu. Orada görevli olup olmamasının bir önemi yoktur. Mahkemenin kararında direnilmesini ve bozmaya uyulmamasını istiyoruz" diye konuştu.

"Zararlar 1,5 milyon lirayı aşmıştır"

BİK avukatı, olayın BİK denetimleri sırasında gerçekleştiğini savunarak, şunları söyledi; "Merhum Bolat ve Özergin kurumumuz çalışanıdır. Süke ise olay tarihinde kurumumuzun geçici personelidir. Bizim dışımızda bu davaya katılan müştekilerin hepsi sadece ve sadece kurumun verdiği görev nedeniyle sanıkla muhatap olmuşlar ve o gazetede bulunmuşladır. Kontrol kurulları İstanbul'da görevlendirilir. Kontrol kurulları illeri bilmez. gazete sahiplerini bilmez. İlde bulunan şube müdürü onları tanıtır. Rehberlik eder ve yol gösterir. Bu tip olayların yaşanmaması için şube müdürümüz orada bulunmuştur. Temsil görevi kapsamındadır. Temel görevi budur. Biz Bolat'ın kamu görevlisi olduğunu düşünüyoruz. Bozma kararına direnilmesini talep ediyoruz. Bu olayın asıl hedefi müvekkil kurumdur. Şimdiden müvekkile açılan davalardaki zararlar tahmini bedel 1,5 milyon lirayı aşmıştır. Kurumumuz zarar görmüştür."

"Mahkeme heyeti bozma ilamına uydu"

Cumhuriyet savcısı ise yasaya uygun bulunan Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasını oy birliğiyle kabul etti. 

"Adil yargılanmamı bekliyorum"

Yeniden söz verilen Uyumaz, son derece pişman olduğunu ifade ederek; "Keşke olmasa idi. Benim de 2 milyon liraya yakın param gitti. Keşke hepsi gitseydi ve o insanlar ölmeseydi. Bizim yazdığımız yazılarla alakalı keşke hukuksal haklarını arasalardı. Adil yargılanmamı bekliyorum. Ölenlerin tümüne Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.

Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının tevsii tahkikat talepleri ya da mütalaasını bildirmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. 

"Olayın geçmişi"

26 Eylül 2012'de meydana gelen olayda, dönemin Adapazarı Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı ve Sakarya Anadolu gazetesinin imtiyaz sahibi Adnan Uyumaz, 

BİK Sakarya Şube Müdürü Bolat ile kurum çalışanı Özergin'i tabancayla vurarak öldürmüş. Yenisakarya gazetesi çalışanı Süke'yi de yaralamıştı. 

Adnan Uyumaz, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamada, BİK Şube Müdürü Recep Bolat ile kurum çalışanı Devrim Ersen Özergin'i öldürmek suçundan 2 kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis, yerel gazete çalışanı Mustafa Süke'yi yaralamak suçundan ise 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay, Özergin'i öldürmek suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ve Süke'yi yaralamak suçundan verilen 20 yıl hapis cezasını onamış. Bolat yönünden verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını ise bozmuştu.
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]