Abhazlar, kültürlerini dilleriyle yaşatıyor

Sakarya\'nın Hendek ilçesindeki ortaokulda Kafkas kökenli öğrencilere seçmeli Abhazca dersi veriliyor.

Beylice Ortaokulu Müdürü İbrahim Akın, seçmeli dil dersinin 3 yıldır programda olduğunu ancak gerekli fiziki şartları ve eğitici materyal ihtiyacını bu yıl karşılayabildiklerini söyledi.

"Abhaz kökenli velilerimiz Abhazca eğitimiyle ilgili istekte bulundu" diyen Akın, "Biz de sınıfın müsait olduğunu ancak eğitici ve en az 10 öğrenci olması gerektiğini söyledik. Velilerimiz daha sonra bizi İrfan Bey\'le tanıştırdı. İrfan Hocamız da ücretli öğretmen olabilecek tüm kriterlere sahipti. Biz de seçmeli Abhazca\'yla ilgili başvuruları yaptık, dersle ilgili başvurular 15\'i bulunca eğitime başladık" ifadesini kullandı.

Akın, seçmeli Abhazca dersinden dolayı velilerin çok memnun olduğunu belirterek, başka dil dersi talebi halinde her türlü desteği vermeye hazır olduklarını dile getirdi.

Gürcü olduğunu, Gürcüce dersi talebi halinde de gerekli çalışmayı yapabileceklerini aktaran Akın, şunları kaydetti:

"Toplumlar, kültürleriyle yaşar. Kültürleri yaşatırsanız ayakta durur. Farklı dillerin aynı ülkede toplanması zenginliktir. Zazaca, Abhazca, Gürcüce, Lazca, Kürtçe gibi dillerin olması, bu ülkenin zenginliğidir, ülkemiz bu konuda çok şanslı. \'Bu dillerin ve kültürlerin yaşatılması, ayakta tutulması\' demek, \'ülkenin ayakta tutulması\' demektir. Abhazca gibi diğer kaybolmaya yüz tutan birçok yöresel dil, böyle eğitimler verilmezse kaybolacak. Belki de 3 yıl sonra yöresel dilimizi konuşacak kimse kalmayacak. Bundan dolayı okullarda böyle eğitimlerin verilmesini çok büyük avantaj görüyorum."  

- "Atalarımız vatan için ölürken Türkçe bilmiyorlardı"

Abhazca Öğretmeni İrfan Okuyucu da uzun yıllar beden eğitimi öğretmenliği yaptığını ifade ederek, 2005\'te emekli olduktan sonra aile büyüklerinden öğrendiği Abhazca\'yla ilgili eğitim faaliyetleri gerçekleştirdiğini söyledi.

Atalarının savaşlar nedeniyle Abhazya\'dan Sakarya\'ya göç ettiğini anımsatan Okuyucu, evlerinde sürekli Abhazca konuşulduğunu, bu dili Türkçe\'den önce öğrendiğini anlattı.

Okuyucu, Tükçe\'yi okula başladığında öğrendiğini belirterek, "7 yaşında okula başladığımda Türkçe bilmiyordum. Sadece ben değil, bütün yaşıtlarım Türkçe bilmezdi. Annemiz, babamız ve diğer büyüklerimiz evde Abhazca konuştuğu için biz de Türkçe\'yi sonradan öğrendik, çok zorluklar çekmiştik" diye konuştu.

Yıllar geçtikçe konuştukları dil nedeniyle çeşitli baskılara maruz kaldıklarını öne süren Okuyucu, Kafkas kültür ve Abhaz dernekleriyle kültürel değere sahip dilleri için mücadele verdiklerini vurguladı.

Okuyucu, Türkçe\'den başka dil konuşulmasının yasak olduğu dönemler de yaşandığını anımsatarak, "Atalarımız vatan için ölürken Türkçe bilmiyorlardı ama şimdi çocuklarımız o dedelerinin dillerini bilmiyor. Bu ülkede doğduk, bu ülkede büyüdük. Türkiye, ana vatanımız, seve seve canımızı feda ederiz ancak kültürümüzü de yaşatmak isteriz. Ana vatanımızda ata dilimizi öğretiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, devletin bizim kültürümüzü de koruması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Devletin bütün kültürlere kapılarını açtığına işaret eden Okuyucu, sadece Abhazca değil, Türkiye\'de yaşayan herkesin kendi kültürünü ve dilini yaşatmasına destek verilmesinden dolayı mutlu olduklarını dile getirdi.

Okuyucu, bulundukları bölgede Kafkas kökenli aileler yaşadığı için Abhazca eğitimle ilgili talepler geldiğini kaydederek, evlerde eskisi gibi konuşulmadığı için bu dersi alan çocukların Abhazca\'yı yabancı dil gibi öğrendiğini savundu.

Kafkas Dağları\'nın "diller dağı" olarak nitelendirildiğine dikkati çeken Okuyucu, "Kafkas dilleri için \'dillerin anası\' denir. Yani ilk insanın konuştuğu dilin bu yöreden geldiğine inanılır. Kafkas dilleri, yaprak, damla, hışırtı sesi yani doğada ne kadar ses varsa hepsini barındırıyor. Bu yüzden öğrenmesi biraz zor. Türkçe, 29 harfle konuşuluyor, Abhazca\'da 64 ses var ve Kiril alfabesiyle yazılıyor. Kafkas dillerinden Ubuhça 88 harfle konuşuluyor" bilgisini paylaştı.
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]