6000 nüfusluk Çavuşoğlu ve Coşkun sülalesi buluştu

Sakarya, Düzce, Ankara, Bolu ve İstanbul’da yaşayan ‘Çavuşoğlu’ ve ‘Coşkun’ sülalesinin 4’üncü buluşması Düzce Gümüşova’da gerçekleştirildi. Gümüşova Dereköy mesire alanında gerçekleştirilen buluşma gününe aileleri ile birlikte katılan 500’den fazla kişi birbirleri ile de bayramlaşarak hasret giderdi.

Şalpazarı’ndan 120 yıl önce Sakarya’ya gelen ve başta İstanbul, Düzce, Ankara ve Bolu olmak üzere çevre il ve ilçelerde yaşayan sülale, 2 bin aile ve 6 bin nüfustan oluşuyor.
Soy isim kanunu ile birlikte önce Çavuşoğlu daha sonra da Coşkun soy ismini alan sülalenin geçmişi ise Oğuz Türklerinin Çepni boyuna dayanıyor.

Dördüncü defa gerçekleştirilen buluşma günü ile ilgili olarak bilgiler veren Hasan Coşkun, Dereköy’de yapılan buluşma gününü geleneksel hale getirmeyi hedeflediklerini belirterek, bundan sonraki süreci daha kurumsal ve güçlü bir yapı ile sürdürülebilir hale getirmek için Dernek kurma çalışmalarına başladıklarını söyledi.

30 yıl önce başlayan soy kütüğü çalışmaları kapsamında şu ana kadar 2 bin aile ve 6 bin nüfusun kayıt altına alındığını da ifade eden Hasan Coşkun, şöyle devam etti: “Atalarımız, 120 yıl önce Şalpazarı’ndan Sakarya’ya gelmiş. 120 yıllık süre içinde önce Sakarya’ya ve buradan da İstanbul, Bolu, Düzce ve çevre illere yerleşmiş. Buralarda tespit edebildiğimiz nüfus 6 bin dolayında. Fakat bu illerin haricinde birçok ilde akrabalarımızın olduğunu da tespit ettik ve bu nüfus her geçen gün de artıyor. Ancak nüfus artarken akrabalık ilişkileri de zayıflıyor ve ikinci kuşaktan sonra akrabalar birbirlerini tanımaz hale geliyor. Birçoğumuz dedelerimizin, büyükannelerimizin ismini bile bilmiyoruz. Aileler ve sülaleler büyüdükçe akrabalık bağları da zayıflıyor. Biz de zayıflayan bu akrabalık bağlarını tekrar güçlendirmeyi ve daha güçlü bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz. Atalarımızın kullandığı birçok kelime ve eşya ismini yeni kuşaklar bilmiyor. Yüzyıllardır kullanılan bir çok kelime ve eşya ismi unutulmak üzere. Yemek kültürü de öyle. Bu nedenle kültür derneği kurarak, akrabalık bağlarını güçlendirmeyi, kaybolmak üzere olan gelenek ve göreneklerimizi, yemeklerimizi, kültürümüzü yaşatmayı ve gelecek kuşaklara aktarmayı planlıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı kısa sürede tamamlamayacağız.”.

8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]