16 yıl önceki depremde hasar gören konutlar ortada kaldı

Marmara Depremi'nde büyük acılar yaşandı. Ancak acılardan gerekli ders çıkarılmadı. Sakarya’da 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen yaklaşık 500 binada toplam 900 hasarlı konut (daire) hala onarılmadı. 3 yıl önce ağır hasarlıya çevrilen ve yıkılması gereken konutların büyük kısmında yasak olmasına rağmen ikamet ediliyor. Adapazarı İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüsnü Gürpınar, orta hasarlı ve çok katlı deprem yönetmeliğini taşımayan güvensiz yapıların muhtemel bir depremde büyük can kaybına yol açabileceği uyarısında bulundu.

Binalar sağlamlık testinden geçememişti

Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve Sakarya Valiliği onarım süresi sona eren orta hasarlı konutlar için yaklaşık 3 yıl önce yıkım kararı alındı. ‘Binam sağlam’ diye itirazda bulunanlar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı son kez binalara sağlamlık testi uygulattı. İnceleme sonucunda 900 konuttan sadece 90 konut güvenli çıktı, 810 konutta büyük risk olduğu belirlendi. Ancak yıkım kararının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen bu karar henüz uygulanmadı. Büyük tehlike ve yasak olmasına rağmen orta hasarlı konutların büyük kısmında hala ikamet ediliyor. Bu binalarda oturanlar ise çıkarılacakları korkusuyla görüş bildirmekten kaçınıyor.

Sağlam konutlara itibar edilmeli


Hasarlı konutlarda ikamet edilmesi üzerine Sakarya Büyükşehir Belediyesi, orta hasarlı binaların boşaltılması amacıyla harekete geçti. Büyükşehir Belediyesi de orta hasarlı binaların boşaltılması ve yıkılması için depremden sonra hak sahipliği uygulamasına benzer bir proje geliştirdi. TOKİ işbirliği ile Adapazarı şehir merkezine 18 kilometre uzaklıkta bulunan Yenikent bölgesinde sağlam konutlar inşa etti. İlk etapta 22 blok ve 466 daireden oluşan projeden öncelikli olarak orta hasarlı bina sahipleri ve konutları deprem riski taşıyan vatandaşların yararlanması planlandı. Ancak tamamı doğalgazlı, 3+1 ve 107 metrekare olarak tasarlanan konutlara orta hasarlı bina sahipleri ilgi göstermedi. Hasarlı konut sahiplerinin ‘şehre uzak’ diye ilgi göstermemesi üzerine satışa çıkartılan konutlar yoğun talep gördü. Konutlar, bulundukları konum ve kat durumlarına göre 91 bin 640 ile 121 bin 816 liradan 12 yıl vade ile alıcı buldu. Konutlar yüzde 15’i peşinat, geriye kalan rakam ise 12 yıl boyunca en düşük 541 en yüksek 719 lira taksitle ödeme imkanı sunuldu.

"25 bin bina incelenmeli"

Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüsnü Gürpınar ise şehirdeki orta hasarlı binaların yanı sıra hasarsız gibi görünen binaların yeni deprem yönetmeliği şartlarını karşılamadığını belirterek, şiddetli bir depremde bu binaların can ve mal kayıplarına sebep olabileceği uyarısında bulundu. Gürpınar, "1999 depreminden sonra dışarıdan bakıldığında hasarsız görünen çok katlı binalarında yeni deprem yönetmeliği şartlarına göre mutlaka kontrol edilmelerinin hayati önem taşıyor. Şehirde bu durumda olan 25 bin konut bulunuyor." dedi.

"Hesap sorulsaydı böyle olmazdı"

Şehirdeki yapı stokunun yüzde 60’ının 20 yaş ve üzeri yapılardan oluştuğu dile getiren Gürpınar, bunların büyük bölümünün ise ruhsatsız olduğu ve mühendislik hizmeti almadan üretildiğine dikkat çekti. 1999 depreminden önce yapılan ve yürürlükte bulunan 2007 Deprem Yönetmeliği'nin istediği şartları sağlamayan çok katlı binaların muhtemel bir depremde can güvenliği için tehlike arz ettiğini dile getiren Gürpınar, “Oysa hukuk, 1999 depreminden sonra hazırlanan imar planlarının hazırlayıcı ve tasdik edicilerini sorumlu tutarak hesap sormuş olsa idi ceza davaları şahıslara, hukuk davaları da şahıslara ve kurumlara karşı açılabilseydi, bugünkü ağırdan alma ve ihmal yerini köklü tedbirlere bırakır gelecekte aynı akıbete uğramak istemeyen idareci ve bürokratlar ile siyasi irade herkesten fazla depremi düşünür hale gelirdi.” ifadesini kullandı.

"Kentsel Dönüşüm Yasası yanlış uygulandı"

Kentsel Dönüşüm Yasası’nın da yanlış uygulandığını, birinci önceliğin deprem olması gerekirken görsel görüntünün ön planda tutulduğu dile getiren Gürpınar, “Sakarya’da uygulanan 3 tane kentsel dönüşüm var. Üçünün de birinci önceliği deprem değil. Roman vatandaşların oturduğu yerlerden başlandı. Kentsel dönüşüm 6306 sayılı afet riskindeki alanların dönüştürülmesi yasasıdır. Yasayı adıyla bağdaşık olarak kullanmadık, kullanmıyoruz." diye konuştu.

8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]