Üstün:"Avrupa'da insan hakları ayaklar altında"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya milletvekili adayı Ayhan Sefer Üstün, Avrupa'da insan haklarının ayaklar altında olduğunu söyledi.

Sakarya’da yayın yapan Medyadetay.com isimli internet sitesinde yayınlanan 'Detay Siyaset' programına katılan AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün önemli açıklamalarda bulundu.

''Bugün kimse HDP'yi aklayamaz''

İlk olarak ülkede yaşanan terör olaylarına değinen Ayhan Sefer Üstün, Ankara’da yaşanan bombalı saldırının Türkiye’yi yasa boğduğunu dile getirdi. Üstün, “Olaydan çok üzüldük, kahrolduk. Ancak vatandaşlarımızın sağduyusu çok önemliydi” diyerek terörle mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini söyledi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin “PKK terör örgütü değil” şeklindeki açıklamalarını ve gözaltına alınmasını değerlendiren Üstün, “Onlar terör örgütü ile aralarına sınır koyamıyorlar. O baro başkanı yıllardır o bölgede yaşamış, PKK’nın her türlü katliamını görmüş. Ancak bu açıklama talihsiz bir açıklama. Tutuklanmamış olmamasını çok önemli bulmuyorum. Propaganda yapmak suç değil. O bakımdan, O’nu aklamaya çalışanlar aslında HDP’yi aklamaya çalışıyor. Vatandaşlarımız zaten 7 Haziran’da bunun görmezden geldi. Halkı biraz ikna ettiler. Ancak bugün için ne PKK’yı ne de HDP’yi aklayamazlar. HDP 80 milletvekili aldı, çalışması lazımken, PKK’yı aklamaya devam etti. HDP bir bölgeye sıkışıp kalmasın, sol parti olsunlar. İnsanlar bunun için onlara oy verdi. Seçimden sonra terör örgütünün peşine takılmak ve taşeronluğunu üstlenmek siyasetle bağdaşmaz. Ya siyaset yap, ya eline kalaşnikof al. İkisi bir arada olmaz. HDP büyük bir fırsatı kaçırdı” diye konuştu.

''Avrupa'da insan hakları ayaklar altında"

Suriyeli sığınmacıları en iyi anlayacak şehir ve halkın Sakarya halkı olduğunu söyleyen Üstün, “Sakarya halkının büyük kısmı dışarıdan göç etmiştir. Benim ailem de Balkanlardan gelmiştir. Bizim ailemiz bunu yaşamışsa, şu anda bize sığınanlara gelme diyemeyiz. Türkiye kapısını gelenlere açık tutuyor. Türkiye açısından takdire şayan bir durumdu. Türkiye halkının da durumu takdire şayandır. Rusya’nın da devreye girmesiyle kartlar yeniden karılıyor. Rusya’nın Suriye’de alan temizliği yaptığını herkes biliyor. Allah göstermesin Halep düşerse, sınıra doğru güçlü bir göç dalgası gelecektir. Belki 2 milyon kişi daha gelecektir. Türkiye ne yapacak? Avrupa devreye sokulmaya çalışılıyor. Benim bireysel görüşüm, sınırları açmak, sığınmacıları Avrupa’ya götürmek lazım. Ki Avrupa’nın kafasına dank etsin, düşünsünler. İtalya’da göç konferansına katıldım. İtalyanlar ağlıyor. Yılda 30 bin göçmen geliyormuş. 5–6 bini kalıp, diğerleri Avrupa’ya gidiyormuş. Bize bir haftada 200 bin sığınmacı geldi dediğimde şaşırdılar. Türkiye’de 2 milyondan fazla misafirimiz var. Bunun dışında, Ermenistan’dan 40 bin kişi kaçak yollarla gelmiş Türkiye’ye. Orta Asya’dan var, Myanmar’dan var. 200 bin civarından da başka ülkelerden gelen var. Gidenlerin de Türkiye’de rahat etmediklerini düşünmemek lazım. Gidenlerin de gitmelerinde fayda var. Ama derme çatma araçlarla değil. Angela Merkel, 'vizeleri hızlandıralım, sizi rahatlatalım ama siz bunlara bakın. 1 milyon Euro verelim' dedi. Ama Başbakanımız kabul etmedi. Çok telaşlanmışlar. Oraya giden mülteci sayısı 10-15 bin. Kilis’in nüfusu 120 bin, 150 binden fazla mülteci var. Sakarya’da 4 bin civarında. 950 bin nüfus var. 1 milyon insan gelse, Sakarya’nın hali ne olurdu? Ama Kilis bunu başarmış. Akrabalarına sahip çıkmışlar. Türkiye Cumhuriyeti, imparatorluk bakiyesi bir ülke. Misafirperver bir ülkeyiz. Macaristan’da yaşanan kameramanın çelme takması, insanlıktan utandırıyor. Davranış tarzları bu maalesef. Avrupa değerleri, hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ayaklar altında” dedi.

"Savaş kapıya geldiğinde gereği yapılır"

Ülkede terör örgütüne yönelik operasyonların aralıksız devam edeceğini kaydeden Üstün, halkın da buna destek verdiğini söyledi. Üstün, “Seçim çalışmalarında geziyoruz. Vekil değilken de, ilk operasyonlar başladığında gelip bizi tebrik ettiler. 'Çatışma ortamı istemiyoruz' dediler. 'Biz terör istemiyoruz' dediler. Çözüm sürecinde çatışma, terör olmaması, şehit olmaması çok önemlidir. Dinimizde de savaş istemeyin deniyor. Bu savaş değil terör. Ama savaş kapıya geldiğinde de gereği yapılır. Yarın hiç istemesek de, arzu etmesek de şehit haberleri gelebilir. Bunlarla mücadele edeceksek, orduyu kullanacağız. Zaman zaman şehit haberleri gelecektir. Ancak sabredeceğiz, mücadele edeceğiz. Şimdi sabretme zamanıdır. Kimsenin, siyasetçilerin de provokasyona gelmemesi lazım. Herkesin mücadele etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Şehit yakınları da son derece metanetli olduğunu ve sağduyulu davrandığını belirten Üstün, “Akyazılı şehit ailesini cenazeden sonra aradım ve gittim. Son derece metanetle karşıladılar. Bizim ailelerimiz bunu kavrayabilecek olgunlukta. Ancak olaylar nerede çıkıyor? Zaman zaman, cami avlusunda 'kahrolsun bakan, kahrolsun hükümet'. Bunlara toplum olarak prim vermememiz lazım. Siyasetçilerin de aynı şekilde davranması gerekiyor. Ankara’da ki terör olayı olduğunda Başbakanımız çağrıda bulundu. Buna CHP dışında kimse destek vermedi” dedi.

Sakarya’daki genel durumu ve seçim atmosferine de değerlendiren Üstün, 7 Haziran seçimlerine 10 gün kala yüzde 10 kararsız bulunduğunu ancak bu seçimde anketlere göre kararsızların yüzde 4-5 civarında olduğunu söyledi. “Vatandaş kararını vermiş ve sandıkta iradesini yansıtacak” diyen Üstün, “7 Haziran’a göre çok rahatız. Mart’ta yapılan yerel seçimlerle 7 Haziran’da yapılan genel seçimler birbirine çok yakındı. O zaman konuların geneli yerel konulardı. Şimdi yerel konular arkaya itildi ve genel konular konuşuluyor. Şu anda AK Parti'nin başarılı olduğu konularda siyaset yapılıyor. 7 Haziran’da vatandaşın bazı sitemleri vardı, yatırımlar yapıldı ama bizi ihmal mi ettiniz deniyordu. Bunun gibi sitemler vardı. 7 Haziran’dan sonra dersimize iyi çalıştık. Tek tek kalemi kağıdı aldık ne yapacağız diye. Genel kongre yapıp, kadroyu yeniledik, tazeledik. Genel hata varsa, sorumluluğunu önceki yönetim üstlendi. Kadro tazelendi. Yeni Kurumlar kurduk. 3 Y konusunda yola çıktınız. Yoksulluk ve yasaklarda başarılısınız ama yolsuzlukta başarılı değilsiniz deniliyordu. Tüzük değişikliği yaparak siyasi erdemlik etik kurulu oluşturduk. Parti içinde kim olursa olsun, 5 kişiden oluşan bu kurulda incelenecek. Bu kurul, üst düzey siyasetçilere hitap edecek. Bakanlar, milletvekilleri, il ve belediye başkanları. Bin adamla alakalı herhangi bir etik olmayan durum oluşursa testi kırılmadan önlem almak istiyoruz. Savcı çağırmadan, bu kurul çağırsın istiyoruz. Suç yok ama suçun sınırında bir oluşum var. O zaman etik kurul devreye girecek. Israr ediyorsa o kişi ile yollar ayrılacak. Biletini hemen keseceğiz” diye konuştu.

''Demokrasi kazası yaşandı''

7 Haziran seçim sonuçlarını demokrasi kazası olarak değerlendiren Üstün, “AK parti kötü oy almadı. Yüzde 41. Bizim seçim sistemimiz bazen bu tür kazalara imkan tanıyor. Bu kadar oy almışsınız, ama demokrasi kazası yaşıyorsunuz. Bu seçimden sonra 4 yıl meclis dışında kalacağım için kitapları hazırlamıştım. Her gelişimde Sakarya’ya bir bagaj kitap getirdim. Daha çok kitap okumayı hayal ederken, bir baktık ki kriz ortamı çıkmış ve işler iyi gitmiyor. Sayın Başbakanımız, bizi çağırdı. Görev verileceği ortaya çıktı. Genel Başkan Yardımcısı olacağımız belli olduğunda görevden geri dönemedik. Aradaki 4 ayda da boş durmadım. 2 genç arkadaşla ciddi çalışmalar yaptık. Nerede hata yaptık, hangi sandıklarda oy kaybı yaşandığını, sandık sandık inceledik. Adapazarı, Serdivan, Erenler, Akyazı’yı tamamlamıştık. Bilgisayar programı yaptık. Türkiye’nin seçim sonuçları, iller sıralanıyor, Sakarya’da ilçeler sıralaması, ilçede yüksek oydan başlayarak mahalleler çıkıyor. İstediğiniz mahalleyi seçiyorsunuz. En yüksek sandıktan en düşük sandığa kadar çıkıyor. Her sandıktaki üyelerimiz çıkıyor. Onlara ulaşarak, düşük oy çıkan sandıkları kendilerine bildirdik” dedi.

Ayhan Sefer Üstün, 1 Kasım seçimlerine çok az bir zaman kaldığını belirterek, vatandaşların mutlaka oy kullanması gerektiğini söyledi. Üstün, “Ülkemiz kritik bir aşamada, kritik bir dönemeçte. Burada karar milletimizin, Sakaryalıların elinde. Kuşkusuz hepsi vatanını seviyor. Siyasi istikrar olmadan gelişme, ekonomik istikrar, terörle mücadele olmaz. Güçlü bir hükümet olmak lazım. Türkiye bir Norveç ve Danimarka değil. Hükümetsiz idare edemeyiz. Hükümetsizlik Türkiye’de birçok sorunu beraberinde getirecektir. Onun için gelsinler, kendi menfaatlerini düşünerek AK Parti’ye kuvvetli bir destek versinler. Emanet oysa emanet, partimize gelirlerse başımızın üzerinde yerleri var” şeklinde konuştu.

8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]