Liseli öğrencilere "Mevlana" anlatıldı
Hz. Mevlânâ'nın doğumu vesilesiyle Tes-İş Adapazarı Anadolu Lisesi'nde Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğretim üyesi Veysi Dörtbudak tarafından “İçimizden Biri: Hz. Mevlânâ” başlıklı bir konferans verildi ve minyatür sergisi açıldı.
'Sevâkıb-ı Menâkıb/Mevlânâ'dan Hâtıralar' başlığını taşıyan sergi, kültür tarihimizin önemli isimlerinden Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver'in çabalarıyla bir araya getirilmiş olan minyatürlerden oluşuyor. Açılışını okul müdürü Mustafa Asım Bektaşoğlu ve Veysi Dörtbudak’ın birlikte yaptıkları sergi, bir hafta boyunca açık kalacak ve diğer okullardan öğrencileri de ağırlayacak.
İçimizden Biri Olarak Hz. Mevlânâ
Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğretim üyesi Veysi Dörtbudak tarafından “İçimizden Biri: Hz. Mevlânâ” başlıklı bir konferansında Hz. Mevlânâ’yı şair, düşünür, mutasavvıf ve hoca kimliklerinin yanında bir ‘insan’, bir ‘eşref-i mahlûkat’ olarak ele aldı. Asırlar boyunca eserleriyle insanlığa yön vermiş bu büyük bilgenin aynı zamanda hayatıyla da örnek olduğunun altını çizen Dörtbudak, Mesnevî’den, dönemin sosyal ve kültürel hayatından verdiği örneklerle adeta bir şölen sundu öğrencilere. Duygu dolu anların yaşandığı konferans öğrencilerin sorularıyla ve okul müdürü Mustafa Asım Bektaşoğlu’nun günün anısına verdiği hediye ile son buldu.
Sergide 22 Minyatür
Hz. Mevlânâ'nın vefatından hemen sonra oğlu Sultan Veled ve torunu Ulu Ârif Çelebi'nin Ahmed-i Eflâkî'ye telkinleriyle toplattırdığı hatıra ve menkıbelerin orijinali Farsça yazılmış ve bu tarz eserler Sevâkıb-ı Menâkıb (Menkıbelerin Yıldızları) adlı bir eser meydana getirilmiştir. Mesnevîhan Mahmud Dede tarafından 16. asırda Türkçeye tercüme edilen eserin Amerika'da Morgan Library ve Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde iki resimli nüshası bulunmaktadır. Uğur Derman'nda da resimsiz nüshası bulunan eserleri karşılaştıran Ünver, 22 minyatürden oluşan 'Sevâkıb-ı Menâkıb'ı yayımlamış, orijinal nüshaların yanına kısaca izahlarını da eklemiştir.
Minyatürler İstanbul'daki nakkaşların eserleridir. Müşterek çalışmanın eseri olan minyatürler nesih yazıyla da süslenmiştir. Türk minyatür sanatının müstesnâ eserlerinden kabul edilen bu toplam, Türk zevk ve sadeliğinin örneği olarak kabul edilmektedir.
Hz. Mevlânâ'nın belindeki kemeri bir âmâ dilenciye vermesini gösteren minyatürden, Hz. Pîr'in ailesiyle Ilıca'ya gidip su meleğini affetmesine kadar, içinde Selâhaddin Zerkûbî, Sultan Veled, Ahî Mehmed Çelebi, Şems-i Tebrizî, Muinüddin Pervâne gibi birçok önemli şahsiyeti de barındıran minyatürlere öğrenci ve öğretmenlerin ilgisi büyük oldu.
Şeb-i Arus'u aralık ayı içinde farklı ve yoğun bir şekilde 'kutlamak' istediklerini belirten Tes-İş Adapazarı Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Asım Bektaşoğlu, önümüzdeki günlerde gerçekleştirecek oldukları sürprizlerin de işaretini verdi.
'Sevâkıb-ı Menâkıb/Mevlânâ'dan Hâtıralar' başlığını taşıyan sergi, kültür tarihimizin önemli isimlerinden Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver'in çabalarıyla bir araya getirilmiş olan minyatürlerden oluşuyor. Açılışını okul müdürü Mustafa Asım Bektaşoğlu ve Veysi Dörtbudak’ın birlikte yaptıkları sergi, bir hafta boyunca açık kalacak ve diğer okullardan öğrencileri de ağırlayacak.
İçimizden Biri Olarak Hz. Mevlânâ
Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğretim üyesi Veysi Dörtbudak tarafından “İçimizden Biri: Hz. Mevlânâ” başlıklı bir konferansında Hz. Mevlânâ’yı şair, düşünür, mutasavvıf ve hoca kimliklerinin yanında bir ‘insan’, bir ‘eşref-i mahlûkat’ olarak ele aldı. Asırlar boyunca eserleriyle insanlığa yön vermiş bu büyük bilgenin aynı zamanda hayatıyla da örnek olduğunun altını çizen Dörtbudak, Mesnevî’den, dönemin sosyal ve kültürel hayatından verdiği örneklerle adeta bir şölen sundu öğrencilere. Duygu dolu anların yaşandığı konferans öğrencilerin sorularıyla ve okul müdürü Mustafa Asım Bektaşoğlu’nun günün anısına verdiği hediye ile son buldu.
Sergide 22 Minyatür
Hz. Mevlânâ'nın vefatından hemen sonra oğlu Sultan Veled ve torunu Ulu Ârif Çelebi'nin Ahmed-i Eflâkî'ye telkinleriyle toplattırdığı hatıra ve menkıbelerin orijinali Farsça yazılmış ve bu tarz eserler Sevâkıb-ı Menâkıb (Menkıbelerin Yıldızları) adlı bir eser meydana getirilmiştir. Mesnevîhan Mahmud Dede tarafından 16. asırda Türkçeye tercüme edilen eserin Amerika'da Morgan Library ve Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde iki resimli nüshası bulunmaktadır. Uğur Derman'nda da resimsiz nüshası bulunan eserleri karşılaştıran Ünver, 22 minyatürden oluşan 'Sevâkıb-ı Menâkıb'ı yayımlamış, orijinal nüshaların yanına kısaca izahlarını da eklemiştir.
Minyatürler İstanbul'daki nakkaşların eserleridir. Müşterek çalışmanın eseri olan minyatürler nesih yazıyla da süslenmiştir. Türk minyatür sanatının müstesnâ eserlerinden kabul edilen bu toplam, Türk zevk ve sadeliğinin örneği olarak kabul edilmektedir.
Hz. Mevlânâ'nın belindeki kemeri bir âmâ dilenciye vermesini gösteren minyatürden, Hz. Pîr'in ailesiyle Ilıca'ya gidip su meleğini affetmesine kadar, içinde Selâhaddin Zerkûbî, Sultan Veled, Ahî Mehmed Çelebi, Şems-i Tebrizî, Muinüddin Pervâne gibi birçok önemli şahsiyeti de barındıran minyatürlere öğrenci ve öğretmenlerin ilgisi büyük oldu.
Şeb-i Arus'u aralık ayı içinde farklı ve yoğun bir şekilde 'kutlamak' istediklerini belirten Tes-İş Adapazarı Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Asım Bektaşoğlu, önümüzdeki günlerde gerçekleştirecek oldukları sürprizlerin de işaretini verdi.
6 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]