Hayatını kaybeden torununun böbreği ile yaşama tutundu

 Sakarya'da trafik kazasında hayatını kaybeden torunundan alınan böbrekle sağlığına kavuşan ancak torununun öldüğünden haberi olmayan Şehri Şimşek (67) acı haberi 3 ay sonra öğrendi.

Adapazarı-Karaman yolunda 23 Ekim 2017'de meydana gelen trafik kazasında ağır yaralanan Şevval Şimşek'in (17) ailesi, 10 gün sonra beyin ölümünün gerçeklemesi üzerine kızlarının organlarını bağışlama kararı almış, Şevval'in organları henüz torununun yaşamını kaybettiğinden haberi olmayan babaanne Şimşek ile İstanbul ve Kocaeli'de 6 hastaya nakledilmişti. 

Annelerinin sağlığı için olumsuz olabileceği düşüncesiyle Şevval'in ölümünü bir müddet gizleyen acılı aile, yaklaşık 3 ayın sonunda zor da olsa kötü haberi babaanne Şehri Şimşek'e verdi.

- "Hayatta olsaydı 'Dikkat et kendine kızım.' derdim"

Çok sevdiği torununun ölüm haberini alınca büyük hüzne boğulan babaanne, duygularını paylaştı. 
Şehri Şimşek, hastalığı nedeniyle yaklaşık 10 yıldır diyalize gidip geldiğini, nakille sağlığına kavuştuğunu söyledi. 

Böbreğini torunundan aldığını yakın zamana kadar bilmediğini aktaran Şimşek, "Sonradan öğrendim. Bilseydim almazdım, onun canını yakmazdım. Oğlum gizlemiş. Hastaneye telefon ediyor, geliyorlar, yine haberim yok. Üzülüyorsun, ne kadar gözyaşı da döksen olmuyor. Öğrenince şimdi seviyorum, 'Ay benim yavrum. Yavrumun böbreğini taşıyorum.' diyorum." ifadelerini kullandı. 

Durumu çok geç öğrendiğini, ne kızının ne de öbür oğlunun söylemediğini dile getiren Şimşek, konuştukça bir şeyler olduğunu anlamaya başladığını kaydetti.

Babaanne Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Babasına soruyorum, 'Aynı senin bıraktığın gibi.' diyor. En sonunda oğlum Serkan'a, 'Bir şey saklıyorsunuz, duyarsam çok kötü olacak iş.' dedim. Ondan sonra 'Defnettik, ağabeyimle daha iyi konuşursun.' dedi. Dedesinin yanındaymış, dedesi de onu çok severdi. Şimdi sağ olsaydı, her şeyi söylerdim. Zaten hastaneye gitmeden 1 hafta önce konuşuyordum, oğlum 'Mikrop kapar.' dedi. Fazla duramadım yanında, dursaydım her şeyini konuşurdum. Hatta dedim de babasına, 'Konuşacağım torunumla.' dedim. Oğlum 'Mikrop kapar.' diye çıkarttı beni oradan. Acı çıkmıyor, kolay kolay çıkmıyor. Çok zor."

Torunu Şevval'i çok sevdiğini dile getiren Şimşek, "Sonradan sonradan çok vakit geçiriyorduk. Torun sevilmez mi torun? Her şeyden kıymetli. Çok zor torun kaybetmek, derlerdi eskilerimiz de inanmazdım." dedi. 

Şimşek, hayattayken torununu hep Allah'a emanet ettiğini, kendisine hep "Allah yanında olsun." dediğini belirterek, "Şimdi hayatta olsaydı 'Dikkat et kendine kızım.' derdim. Allah nur içinde yatırsın, cennet mekanı göstersin ona." ifadesini kullandı. 

Hastanelerde çok sayıda hastanın organ nakli beklediğini belirten Şimşek, tüm vatandaşları organ bağışı konusunda duyarlı olmaya davet etti.

- Hüzün ve mutluluk bir arada

Baba Erhan Şimşek annesinin sağlığına kavuşmasının en büyük tesellileri olduğunu vurguladı.

Kızlarını kaybettikleri için bir yandan da hüzün yaşadıklarını aktaran Şimşek, "Derinden sarsıyor, hala da öyle. Unutulacak bir şey değil. Anneme baktıkça kızım bana bakmış gibi oluyor. O yüzden anneme Rabbim sağlık, afiyet nasip etsin." şeklinde konuştu. 

Şevval'in ölümünü sağlığı açısından olumsuz olabileceğini düşündükleri için annesinden bir müddet gizlediklerini anlatan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kabul etmeme gibi bir tercihi de vardı. Bu olumsuzlukları bir kenara bırakıp kendi sağlığına tekrar eskisi gibi kavuşması bizim en büyük dileğimiz ve arzumuzdu. Kendisinden bir müddet saklamak zorunda kaldık. Şimdi daha sağlıklı. Kendi ihtiyaçlarını tedarik edebiliyor. İlk başta tabii ki hüzünlendi, duygulandı. Dolayısıyla hem hüzün hem mutluluk..."

Anne İmra Şimşek ise kayınvalidesi sağlığına kavuştuğu için mutlu olduklarını, hem hüznü hem mutluluğu bir arada yaşadıklarını söyledi.
6 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]