''Fındık politikası ve gelir adaletsizliği düzeltilmeli''

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 623. hafta açıklamasında fındık politikasının hem üreticileri hem de emekçileri mağdur ettiğine dikkat çekerek, “Fındık üreticisinin spekülatörlerin elinden kurtarılması görevi hükümete düşmektedir.” dedi

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 623. hafta açıklamasında fındık politikasının hem üreticileri hem de emekçileri mağdur ettiğine dikkat çekti. Platform adına Diriliş Saati Dergisi’nden Fethi Gürler tarafından okunan açıklamada, “Hendek'te iki gün önce yaşadığımız trafik kazası Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden gelen fındık işçilerinin dramını bir kez daha hatırlamamıza vesile oldu.Kazada vefat eden 7 kardeşimize Allah'tan rahmet, yaralananlara da Allah'tan acil şifalar niyaz ediyoruz. Fındık işçileri, bölgeler arası ekonomik kalkınma ve gelir dağılımı adaletsizliğinin en önemli göstergelerindendir.  Kendi topraklarında aç kalma ya da ciddi mahrumiyet riski taşıyan Doğulu insanımız, hayatını devam ettirebilmek adına çoluk çocuk, yaşlı, kadın birlikte her sene bin kilometreden fazla yolu kat ederek batı ve kuzeye çalışmaya gidiyor… Bir tarafta şehrimizde fındığını 9 TL'ye, yani 2,5 dolara satmak zorunda kalan üreticinin hayal kırıklığı, diğer tarafta 1500 kilometre yolu kat ederek fındık işçisi olarak şehrimize gelen emekçinin 60 TL günlük ile yaşadığı trajedi... Fındık üreticisinin spekülatörlerin elinden kurtarılması görevi hükümete düşmektedir. Büyük çoğunluğu ihraç edilen fındığın iki sene önce 5 dolar olan fiyatı bugün nasıl oluyor da 2,5 dolara düşüyor sorusunun cevabı doğru verilmelidir.” ifadelerine yer verildi.

Platform’un bir diğer gündemi, ABD’nin Irak ve Suriye’deki krizleri bölgedeki “parçala-yönet” politikasına hizmet için kullanmasıydı. Açıklamada konuyla ilgili şu değerlendirme yapıldı: “Amerika'nın bölgemizdeki planı ve bu plana matuf operasyonları başta Türkiye ve İran olmak üzere tüm bölge ülkelerini rahatsız etti, rahatsız etmeye devam ediyor. Amerika'nın; istikrarsız, butik devletlere bölünmüş, kontrolü kolay bir Ortadoğu hayal ettiği açıktır. Türkiye başlangıçta Suriye'de Amerika'nın oyununa gelerek iç savaşın tetikleyicisi oldu. Oyunun geç de olsa fark edilmesiyle konumunu değiştiren Türkiye'nin Rusya ve İran'la  yakınlaşması ülkemizi hedef haline getirdi. Türkiye ve İran dış politikaları, Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması ve bu ülke halklarının iradesi doğrultusunda yönetimlerinin şekillenmesi tarzında ortak bir istikamete yönelmiştir. Amerika'nın elindeki en büyük koz Kürt sorunudur. Türkiye ve İran bu kozu Amerika'nın elinden almalıdır. Bu amaçla bölgedeki Kürt unsurlarla yapıcı görüşmeler gerçekleştirilmesi ve farklılıkların temsil edilebileceği yönetim biçimlerinin de tartışıldığı barış masasının kurulması elzemdir. Kürt sorunu, yoktur diyerek ya da göz ardı edilerek çözülemez. Kürt sorunu makul taraflarla Amerika'ya rağmen masaya oturularak çözülebilir.”
6 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]